Anlamak hayatı sorgulamadan

Sorgulamadan cesaretle göğüsleyebilmekse

Acılarından kaçmadan anlamaksa hayat

Sokakta yürürken gördüğün aç köpekse

Bakışlarında masum yalvarışı görmekse hayat

Ulu bir çınar ağacının göklere uzanan dallarıysa

Yapraklarının hışırtısında sessiz bir huzursa hayat

Baktığın her köşeye dikilmiş beton yığınlarıysa

Allı morlu yeşilli kahverengi evlerse hayat

Doğurup sokağa salınan taşı oyun sanan çocuksa

Eğitimden yoksun bırakılan günahsız evlatsa hayat

Geceleri hüzünle bekleyen dertler yumağıysa

Gamı kederi karanlıklarda aydınlatabilmekse hayat

Severek aşık olmak için düşlenen coşkun bir selse

Kör olmuş yere basmayan yüreklerdeyse hayat

Anam diyen dillerdeki içleri sızlatan ağıtsa

Vatan için vatan sağ olsun diyebilmekse hayat

Irgatın sırtından kazanarak havyarı yiyebilmekse

Çorbasında kuru ekmeği katık edebiliyorsa hayat

Hizmet için yalanla yavşaklıkla başa gelmekse

Sömürmekse iyi niyetleri şerefsiz olabilmekse hayat

İnanıyorum derken inançla aldatmak cehaletiyse

Aşkını kalben dosdoğru verebilmekse Tanrı’ya hayat

Etten kemikten yaratılmış içi boş bir çuvalsa

Giderken bıraktıklarınla anılabilmekse insanca hayat

Namus arandığı yerde değil olmayan beyinlerdeyse

Bedeniyle kazanıp alın terleriyle elde ettikleri ise hayat

Çocuk gözlerindeki mutluluğa uçan bir kelebekse

Hür ve bağımsız hesap vermeksizin var olmaksa hayat

Geleceğe atılan her adımda geçmişten ders almamaksa

Hızla giderken geriye bakmaktan duvara toslamaksa hayat

Varlığına varlık katmaya çalışan aç gözlülükse

Şükretmeyi bilmeden kaybedince anlayabilmekse hayat

Sorgulamadan var gücünle hayata tutunabilmektir

İnsan olmak zamanını insanca sürdürebilmektir HAYAT.

Emin ORTA