Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Eylül '09

 
Kategori
Futbol
 

Anlaşıldı, Dünya Kupası’nda yine Brezilya’yı tutacağız!

Anlaşıldı, Dünya Kupası’nda yine Brezilya’yı tutacağız!
 

Milliyet


Tuhaf bir maç oldu işin açığı, uzun süredir bu kadar anlaşılmaz, garip bir karşılaşma izlememiştim...

Şey gibi daha çok, nasıl anlatmalı bilmem ki?

Hani haftada bir defa iş yerinden arkadaşlarınızla halı sahada futbol oynuyorsunuzdur, mesainin uzadığı bir akşam, dört beş kişi maça gelemez, siz de cep telefonu ile aklınıza ilk gelen arkadaşlarınızı arayıp takım toplarsınız...

Kimse kimsenin nerde oynadığını bilmediği için santradan önce aranızda konuşursunuz!

“ Birader sen nerde oynuyorsun?”

“ Ortada oynarım!”

“ Sen?”

“ Ben lise takımında sağ bektim ağabey!”

“ Uzun boylu arkadaşım senin ismin neydi?”

Ceyhun.”

“ Sen hangi mevkide oynuyorsun?”

“ Stoper.”

Semih sen ileride yalnız kal. Arda sen de kafana göre takıl... Servet ve Hakan siz top geldiğinde ileriye doğru şişirin, Emre sen ne olur maraza çıkartma... İleri geri oynuyoruz!”

&&&

Ne yalan söyleyeyim 5. dakikada golü atınca “ Aslan Emre be!” diye ayağa fırlayıp neredeyse ekranı öpecektim...

Galiba yeneceğiz bu adamları diye geçirdim içimden...

Taaa ki 25. dakikada serbest vuruştan yediğimiz gole kadar...

Sonra hep bir umudum vardı gole dair...

Tuhaf oynuyorduk, futbolcularımız ileride çoğalamıyordu, defansta kalabalıktık ama rakip forvetlere sürekli vurduruyorduk...

Koşmuyordu takım, Estonya maçında harikalar yaratan üçlü Arda, Emre ve Tuncay yorgundu... Ayağa pas yapamıyorduk, organize olamıyorduk, futbolcular aynı şefin karşısında aynı orkestradaydılar ama bildik şarkıyı duyamıyorduk!

Önce Emre durduk yere sarı kart gördü...

Kırmızı kart görmeye tövbe ettiğini gazetelerde okuduğumuz için rahattık...(!)

Sonra Portekizli hakem Teknik Patronumuzu tribünlere gönderdi!

Şaşırdık...

Laf aramızda liglerimizde düdük çalan hakemler iyi ki Portekizli hakem gibi değiller, bu ne yahu!

Gak sarı, guk tribünlere...

Morg kadar da soğuk adam, bir tebessüm etsin, sıcak bir mimik yapsın!

Yok.

İlk yarı defans oyuncularımız, Bosna ikinci golü bulsun diye elinden gelen yardımı yaptı, çıkarken top kaybetti, pas hatası yaptı... Bosnalı ileri uç elemanları defalarca kalecimiz Volkanla karşı karşıya kaldı.

Golü bulamadı!

&&&

Maçın ikinci yarısını Orhan Ayan radyoda anlatsaydı cümleye nasıl girerdi acaba?

“ Millilerimiz ikinci yarıya fırtına gibi başladı, Fatih Hoca devre arasında kulaklarını çekmiş belli! İşte Arda topu ayağına aldı, şöyle ekseni etrafında dönüp pas verecek arkadaşını aradı, Bursaspor’un golcüsü genç yetenek Sercan kaleci ile karşı karşıya şuuut! Top kaleci Supiç’in avuçlarındaaa...

Hani “sinirden gülüyorum” deriz ya bazen... Kızdığımız bir olaya güleriz gerçekten...

Ben de üzüntümden girdim bu Orhan Ayan olayına... Kendimce kederimi dağıtmaya çalışıyorum!

İkinci yarıya oyuncu değişikliği ile başladık Hamit, Önder çıktı, Sercan, İsmail girdi...

Gol bulmamız gerekiyordu, defans güvenliğini bir tarafa bırakıp, yüklendik... Tam 49 dakika boyunca Bosna kalesinde gol aradık...

Olmadı velhasıl...

Bu gece top bizi sevmedi...

<ı>Hoş bu duruma beceriksizlik başta olmak üzere bir sürü şey söylenebilir ama “şansızlık” demek, “kısmet” değilmiş demek geldi içimden...

<ı>

&&&

Matematiksel olarak hala Dünya Kupası’na gitme şansımız var...

Bu defa gerçekten mucize gerekiyor...

Olur mu?

Bu gece olmadı bundan sonra da olmaz... Bosna İspanya maçında puan kaybetse bile... Ne yapıyorum ben? İnce hesap yapmanın anlamı yok...

Ne diyelim Güney Afrika hayalleri buraya kadarmış...

Teşekkürler çocuklar... Yaşattıklarınız ve yaşatmayı vaat ettiğiniz her şey için...

 
Toplam blog
: 1280
: 1114
Kayıt tarihi
: 09.08.06
 
 

Deniz tutkunu.Amatör kıyı balıkçısı. Aynı Şarkı ve Ilık Havada Hoşça Kal adlı kitapların yazarı ..