Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Haziran '12

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Anlaşmazlıkların çözümü

Anlaşmazlıkların çözümü
 

İnsanlar tanışıp, âşık olup evleniyorlar ve bir süre sonra, birbirlerine tamamen yabancı olduklarını fark ediyorlar. Günümüzde bu durum oldukça yaygın iken, kişi nasıl doğru seçim yapabilir ve doğru karar verebilir? Salt kalbinin sesini dinleyerek mi hareket etmeli? Yoksa evleneceği kişinin birlikte yaşayabileceği, aile kurup çocuk yetiştirebileceği biri olup olmadığına mı bakmalı? Bu konuda nasıl doğru karar verebiliriz?

Belki de öncelikle, doğru seçim yapmayı bilip bilmediğimizi sormalıyız kendimize. Aslında, yetiştirilirken, ne evde ne de okulda, bize doğru seçim yapmayı öğretmiyorlar. Anne ve babalarımız da bu anlamda yetiştirilmedikleri için, genelde onlar da bu konuda pek bir şey bilmiyorlar ve onlardan doğru örnekleri alamıyoruz.

Ailelerin parçalandığı gerçeğini görmemize rağmen, henüz okullarda aile konulu dersler okutulmuyor.Halbuki ailenin ne olduğu, aile içi ilişkilerin nasıl olması gerektiği ve nasıl çocuk yetiştirileceği konuları, kişisel mutluluğumuz için en temel konular ve kendi başına bir bilim alanı. Üstelik aile olmadan varlığımızı sürdürmemiz de mümkün değil. Aile konusunda eğitim almamakla neler kaybettiğimizi bir düşünsek! Ya da böyle bir eğitim almadığımız için ne tür sorunlarla uğraşmak zorunda kaldığımızı bir düşünsek! Günümüzde, bir insana nasıl olsa unutacağı Newton kanunu gibi birçok kanun ve bilgiyi öğretiyoruz, ama yaşamını en çok etkileyen bir konu hakkında onu bilgilendirmiyoruz. İnsan ilişkilerinin bilimi, en önemli bilim. Peki, neden bu konuya hiç kafa yormuyoruz?

Geçmişte, egolarımız günümüzdeki kadar büyük değildi. “Nasıl doğru seçim yapabilirim?” gibi sorular sormuyorduk. İnsanlar ailelerinin bulduğu biriyle evleniyorlardı ya da kendileri bir eş buluyorlardı. Bugün ise, insanlar birçok sene birlikte yaşadıktan sonra evleniyorlar ve evlenir evlenmez de birbirlerine daha fazla dayanamayacaklarını fark ediyorlar. Çok çelişkili bir durum! Sebebi basit: Egoları, birbirlerine mecbur oldukları düşüncesine tahammül edemiyor.

Eğer evlilik imzası onları birbirlerine mecbur kılmasaydı, egoları, ‘‘İstediğim an terk edebilirim’’ düşüncesiyle beraberliğe tahammül edebilirdi. Fakat ego, belli bir çerçeve ile sınırlandığı hissine kapıldığı an, tahammülsüzlük kendini gösteriyor. Dolayısıyla, öncelikle ilişkilerin düzelmesini sağlamamız gerekiyor. Bunun da tek yolu, en azından bir nesli doğru yetiştirmektir.

Eğer kişi, sağlıklı ilişkiler içinde olan bir aile yapısını tanırsa, aile kurmanın kendisi için yararlı olduğunu anlarsa, hiçbir sıkıntı duymaksızın, aile hayatı yaşamak isteyecektir. Aslında hepimiz, zevk alma arzusundan ibaretiz. Bu arzu, bizim doğamızdır ve temelde bencildir. Eğer birbirimizi hoşnut etmenin yolunu bilseydik, eşimizden ya da ailemizden ayrılmayı kesinlikle istemezdik. Tek yapmamız gereken, bunun nasıl yapılabileceğini öğrenmektir. Ancak, bunu öğrenmek yerine, bugün birçok kişi eşleriyle anlaşamadığı zaman ayrılıyor. İnsan, başkalarını bulabilirim ve belki de çok daha iyisini bulurum diye düşünüyor.

Anlaşmazlık aşamasında, kişinin yardım alması gerekir. Aslında anlaşmazlıkların çözülmesi için basit bir öneriyi deneyebiliriz: ‘‘Birlikte bir şeyler yapmaya başlayın. Birlikte yapabileceğiniz herhangi bir şey olabilir. Birlikte bir şeyler yapmaya başlarsanız, zorlukları birlikte aşıp, ortaya bir şeyler çıkarırken, birbirinizi keşfetme ve güçlü bağlar kurma şansınız olacaktır.’’

Fakat kadınlar ve erkekler, sorunlara birlikte çözüm getirmek için pek nadir bir araya gelmektedir. Halbuki, kadın ile erkek arasındaki problemlerin kökünden çözülmesi, bütün diğer problemlerin de çözümü olacaktır. Çünkü yaşamımızın temelini bu ilişki oluşturur.

Kadını, yaşamın temeli olarak görmek, en önemli problemlerimizi ortadan kaldıracak bir yaklaşımdır. Gerçekten de, bu yaklaşımı benimsememiz, kadınları dinlemeyi öğrenmemiz,  kadınların doğasında var olan güçleri anlamamız, tüm sorunlarımızın doğru şekilde çözümüne olanak sağlayacaktır. 

 
Toplam blog
: 78
: 427
Kayıt tarihi
: 01.11.11
 
 

Yaşam yolculuğu hepimizi farklı duraklarda indiriyor. Bu duraklara varmak için çeşitli eğitimler ..