Anlayalım artık…

“Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Dimitris Hristofyas 23 Haziran’da KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile yürüttüğü görüşmelerde Kuzey Kıbrıs’ta yaşayan “yerleşikler” yani Türkiye vatandaşları ile ilgili şok bir öneri ortaya attı.”

Kıbrıs Rumları hiçte hakları olmadığı halde adayı kendi egemenliklerine geçirebilmek adına ellerinden geleni yapıyorlar. Adamlar tabiri caiz ise 1950 lerden beri bıkıp usanmadan, haksız olmalarına rağmen mücadele ediyorlar. Zaman zaman emperyalizmi arkalarına alıyorlar, bazen taciz, bazen şiddet bazende diplomasi ile kazanmaya çalışıyorlar. Nedense komşularla sıfır sorun politikası izleyelim demiyorlar.

“Rum basınına sızan görüşme notlarına göre Hristofyas “50 bin yerleşik kalsın, diğerlerine para verelim, Türkiye’ye dönsünler” dedi. Rum lider bu kişilere ne kadar para verileceğinin müzakerte edilebileceğini söyledi. Hristofyas ayrıca parayı alacakların kesin dönüş yapmasının kontrol edilmesi için “Kesin Dönüş Komisyonu”nun da kurulmasını istedi. Resmi olarak 265 bin nüfusa sahip Kuzey Kıbrıs’ta, 100 binin üzerinde Türkiyeli vatandaşın olduğu hesaplanıyor. Kıbrıs Rum tarafının nüfusu ise 800 bin.

Milliyet’e konuşan KKTC’li üst düzey bir yetkili ise, Rum liderin önerilerinin “asla kabul edilecek bir kriter olmadığını” söyledi. KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu da, “KKTC vatandaşlarının hiç birini pazarlık konusu yapmayacağını” kaydetmişti”

Tırnak içinde aynen aldığım haber görünüşte hiç de önemli değilmiş gibiyse de aslında önemliden de öte, “vahim”. Hristofyas, kendi başına böyle bir teklifte bulunamayacağına, Yunanistan’ın günümüzdeki ekonomik durumunun ise iflas durumu olması, batının bu aklı ve teklifi rum lider vesıtası ile ettiğini gösteriyor. Demek ki Türkiye, birilerinin beyninde para karşılığı çok rahat satın alınabilir. Yarın bir gün “borçlarınıza karşılık o veya şu şehrinizi bize verin” gibi tekliflerle karşımıza çıkabilirler.

Bu uyarıyı iktidarda olanlara yapmıyorum. Zira onların adeta bir akıl tutulması içinde olduklarını görüyorum. Bu günkü gazetelerde okuyabilirsiniz. Bir bakan hala “Yok siperler yüksekmiş Yok alçakmış” gibi polemikler içinde. Göremiyor, anlayamıyor. Şartlar ne olursa olsun Türkiye Cumhuriyetinin başbakanı çökmez, çökemez. Zira o çökerse millet çöker. Uyarı hala o partide istikbal görenler içindir.

5/7/2010