Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Eylül '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Anlayamıyorum

Anlayamıyorum
 

Anlamakta zorlanıyorum hatta hiç anlayamıyorum.

Adam emekli olmuş, hayırlı uğurlu olsun dedik. Bir süre sonra her sabah sekizde evden çıkıp, akşam üzeri 18.00 civarında  evine dönmeye başlayınca biz, yeni bir işe başladığı düşüncesiyle  hanımına:

- Sizin bey çalışmaya alışık, boş kalmaya gelemedi. Yeni işi hayırlı olsun. Dedik ama  hanımı itiraz etti:

- Hayır, çalışmıyor. Bir arkadaşına yardıma gidiyor.

Pes, her sabah  saat 8.00, akşam 18.00 ... Neymiş efendim, bir arkadaşına yardıma gidiyormuş. Kadıncağız eşinin "çalışıyor" olmasından utanıyor olmalıydı.

İlginçtir, askerden gelen oğlu Uğur, bir süre dinlendikten sonra  işe başladı. İşe başladı diyorum, çünkü, saahın 7.30 unda koşa koşa sokaklarda. Akşam döndüğü saati bilen yok.

Sevindik bir gencin iş bulmasına. İnsanlık gereği annesine (aynı hanım) bu zamanda iş bulmanın zor olduğundan bahisle  annesini kutladık. Demez mi:

- Pastacı bir arkadaşı var, ona yardıma gidiyor.

Sinirden çatlamak ne kelime, kadın oğlunun çalışmasından utanıyor, "yardıma gidiyormuş"... Kargalar bile güler  bu yalana. Ayıp, çalışmayı utanç sayan zihniyete...

Bir başka kadın eşine:

- Erken emekli oldun, gel bir iş kuralım, birlikte çalışırız...

- Aç mısın, açıkta mısın?

- Çocuklarımıza iyi bir gelecek hazırlamak için.

- Çalışıyorlar ya...

- Kız 20, oğlan 24 yaşında. Çalışıyorlar asgeri ücretle... Aldıkları belli. Yarınlarda evlenecekler... Kümeli para lâzım...

-Öfff...Ya sabır ...

Anlayamıyorum, benim anlak geniş ama... Aması var... Çalışmayı "öcü" olarak görüyorlar...

Çin'den geziden dönen esnaf arkadaş anlatıyor:

-"Mini etekli, makyajlı bir Çinli hanım, koca koca kolileri taşıtıp istifliyordu. Bizim ülkemizde aynı sahneyi görebilmek mümkün mü?

Aynı görüntüdeki hanımefendiler, masa  başı kolay işin peşindeler. Aldıkları parayı beğenmezler, bir zenginin metresi olurlar çoğunlukla"...

Bunlar arkadaşın sözleri...

Devam ediyor:

-"Hiç boş insana rastlayamadım. Harıl harıl çalışıyorlar. Çin nasıl  "dünyada ekonomik liderliğe oynayan koca Çin" olmuş. Ya biz? Tembel milletiz... Yan gelip yatmayı severiz"...

Bilhassa son senelerde ülke olarak emekliler ülkesi olduk. Seneler içinde değişen iktidarlar zamanında sağlanan kolaylıklarla, çok kişi emekli, hem de genç yaşta. (Ben de bunlardan biriyim ama ben çalışmaya ara vermedim)

Çok kişiden duydum:

- Ben sıkı işe gelemem.

- Ben rahat adamım...

Kişi, işim-gücüm hatta şirketim var diyor, günde bir saat işine uğruyor. Uğrama sebebi de "hasılat" için...

Hiç anlayamıyorum.

Çalışanları ayıplayanlar...

Kefenin cebi mi var diyenler...

Başı darda kaldı mı, kredilere baş vuranlar...

Günü geldiğinde ödeyemedikleri borçları yüzünden, yine devletten yardım ve yeni yapılanma  bekleyenler...

Bugünü yaşayıp, yarınlarını göremeyenler... Görmek istemeyenler...Zevk içinde tembel yaşantıyı kendilerine "yaşam tarzı" yapanlar...

Unutmayalım, bu kişiler fark etmiyorlar ama önce kendilerine zararlı kişiler... Belli mi olur, belki de size zararı dokunabilecek kişiler...

Daha geniş perspektiften bakıldığında Ülkeye zararlı kişiler...

Bizden uzak olsunlar...

Selam ve saygılarla...

Yurdagül Alkan.

 

 

 
Toplam blog
: 344
: 1671
Kayıt tarihi
: 09.04.09
 
 

Özel bir finans kuruluşundan emekliyim. Hayatın her aşamasını acısıyla tatlısıyla yaşamış biri ol..