- Kategori
- Siyaset
- Okunma Sayısı
- 813
ANLAYANA!...

komikler.com
Kadın gururunu bilirsiniz.
“38 alsam nasırıma dokunuyor, 40 alsam gururuma dokunuyor.” Der ya o misal….
Ne güzellik para eder, ne gurur, ikisi arasında bocalar durursun.
Ayakkabıyı seçerken bile gereğini yapamayan hayatta olması gerekenleri yaparken nasıl doğru karar verecek.
Keza yöneticiler aynı ruh haliyle büyümüşse bir türlü doğruyu bulamazlar. Dışardan size pompalanan sözlerle hareket ederseniz hep nasırınıza dokunur ayakkabı. Dinlemezseniz gururunuza dokunur gibi görünür amma size faydalıdır aslında. Acı içinde kıvranmaktan daha iyidir bana göre. Ama ayni ikilemleri hepimiz yaşarız.
Bir şair arkadaşım bir şiirinde söyle diyor.
“Bütün kurtların önüne plastikten kuzu, köpeklerin önüne kemik attım.
Kedilerin kuyruğuna, küflü tenekeler taktım.
Ardından, "yaramaz sadist çocuklar gibi…"
Bir bastım, bir bıraktım.
Bir bastım, bir bıraktım.”…..
Öyle yapsam olacak gibi değil. Bastım sa bastım yani.!.. İkide bir ayağımı çekemem kuyruktan sevgili arkadaşım.
Başka bir arkadaşım bir sohbette yine aynı telden konuşurken bir hikaye anlattı bana!
“Çiftlik sahibi ahırları dolaşırken bir hizmetçinin gayet zor durumda süt sağdığını gördü.
-Oğlum, dedi. Bu durumda sür sağılır mı? Al şu tabureyi rahat rahat sağ.
Aradan bir müddet geçti. Çiftçi, adamı yine aynı vaziyette süt sağarken görünce:
-Oğlum, bak senin için tabure aldırdım niye kullanmıyorsun?
Adam boynunu büktü:
-Vala beyim, dedi. O kadar uğraştım bir türlü ineği tabureye oturtamadım.
Acaba bunu bana niye anlattı?
Bende ineği tabubureye oturtmaya mı çalıştım acaba? Ki nasırına dokundu.
Yoksa Türmenistanın Horosan ilinden ithal edilen sahte elbiseler dar mı geldi kıçına!..
Büyük Türk bilgini İbn-i Sina içkiye ve kadına düşkünlüğü ile bilinir ya!.
Her gittiği ülkede müthiş dehası ve bilgisi ile hemen saraya kabul görüyor ama daldığı zev-u sefa nedeniyle kovuluyordu kısa zamanda.
Son gittiği ülkede aynı şeyleri tekrar etmeye başlayınca ondan çok istifade eden her derdine derman bulan saray eşrafından biri bir gün İbn-i Sinaya:
-Yahu bırak bu kadınları içkiyi, öleceksin deyince İbn-i Sina:
Sizin yaşadığınız ömr-i aziz, benim yaşadığım ömr-i leziz. Ben ömr-i lezizi ömr-i azize tercih ederim.
Napsam acaba?..
Böyle mi devam etsem?…
Sevgi ve saygılarımla
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.
