Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Haziran '10

 
Kategori
Güncel
 

Anlık istihbarat yalanı devam ediyor

Anlık istihbarat yalanı devam ediyor
 

http://habermerkezi.files.wordpress.com/2008/10/aktutun-baskini.jpg


Ne yazık ki 2, 5 sene önce yazdığım yazıda bu gün konuştuğumuz konuyu anlatmıştım. Aklım almıyordu, bir ülke hele böyle bir coğrafya da yaşayan bir ülke topraklarının savunmasını Amerika'dan alacağı anlık istihbarata bağlayabilir diye. Bu gün dahi birileri çıkıp PKK ergenekonun taşeronudur, asıl suçlu ergenekonculardır diye açıklama yapabiliyor. Yani PKK bir nevi masum diyebiliyorlar. Terörle mücadele eden askerlerin pek çoğu gizli tanık beyanlarına ya da itirafçı itiraflarına, ya da imzasız mektuplara dayanılarak hapislere atılıyor. Askeri istihbarat birimleri adeta terör yuvası gibi gösteriliyor medyada. İstihbarat birimlerinin çalıştığı kişiler iddianamelerde isim isim yayınlanıyor. Böyle bir dönemde kim , nasıl istihbarat çalışması yapabilir? Yapamaz.

Bakın 2, 5 sene önce yazdığım yazı nasıl?

Malum, son dönemlerin en sıcak konusu anlık istihbarat ve buna bağlı operasyonlar. Bu konuda çok değişik bakış açılarıyla farklı yazılar yazılabilir. Ancak benim bahsetmek istediğim asıl konu bir ülkenin kendi iç ve dış güvenliğini yabancı bir ülkeden gelecek olan bilgi ve istihbarata bağlaması.

Pkk’nın K. Iraktan önce bulunduğu bölge Suriye idi. Hatırlarsanız Suriyeden pkk’nın çıkarılması ise askeri açıdan tehdit sonucu olmuştu. Bekaa vadisinin terörist unsurlardan temizlenmemesini savaş ilanı olarak kabul ettiğimizi deklere ettikten sonra terör örgütü artık orada barınamamış, Talabani ve Barzani’nin kanatları altına geçmişlerdi.

Ve yine hatırlar mısınız Barzani ve Talabani pkklıların teslim edilmesi konusunda yaptıkları açıklamalarda tek bir kürt kedisi bile veremeyeceklerini belirtmişlerdi. Pkk nın bir siyasi sorun olduğunu ve silahla değil siyasetle çözülmesi gerektiğini açıklamışlardı. Ayrıca yapılacak bir kara harekatını uygun görmediklerini ancak hava harekatına pekde bir şey demiyeceklerini açıklamışlardı.

Peki geldiğimiz nokta neresi bakalım. Gündeme bilinçli olarak sürülen terör örgütünün lider kadrosunun öldürüldüğü iddiası fos çıktı. Bu iddiaları kimlerin ortaya çıkardıkları belli değil. Muhtemelen ortamı yumuşatmak içindi ve başarılı oldu. Bırakın terörist başlarını kedi bile gelmedi bu tarafa. Kara harekatı yapılmadı. Sadece 1-2 tane hava harekatı yaptık. Çok güzel de sonuç? Tamam gösterdik ki hava kuvvetlerimiz, ordumuz çok güçlü. Ama yapılan operasyon iklim nedeniyle bence biraz havada kalıyor. Çünkü bölge mağara dolu. Acaba dağı taşı mı bombaladık sadece. Ve ne yazık ki artık gündemde pkk ya çıkarılacak affı tartışıyoruz tüm televizyonlarımızda. Terör siyasallaştı diye genel kurmay başkanımızın demeci var. Barzani ve Talabani’nin yaptığı gürültü ise tiyatrodan başka birşey değil. Tabi yersen.

Anlık istihbarat bize ne zaman gerekti? Eğer bir ülke dost ise 300-400 kişilik bir terörist grup baskın yapmak için hareket ettiğinde istihbarat gerekli. Ya da bürodaki özel kuvvetlerinin başına çuval geçirilmeden önce gerekli. Kimse kusura bakmasın, bir ülke eğer savunmasını başka bir devletden gelecek istihbarata bağlıyorsa çok bekler. Hele o ülke ABD ise daha da çok bekler.

Yazı böyle. Bu gün 11 askerimiz şehit oldu, 16 askerimiz ise yaralı. Yaklaşık olarak 250 kişilik pkklı bir grup sınırı aşarak baskın yaptılar. Bizler buna karşılık Amerikadan gelecek istihbarat beklentisi içinde idik. Tvlerde soruluyor, neden oldu, nasıl oldu, engellenemez miydi, anlık istihbarat neden gelmedi diye. Böyle bir grubun farkedilmemesi imkansız. Daha dün genel kurmaydan açıklama yapıldı amerika ile istihbarat alışverişi konusunda bir sıkıntı yok diye. Demek ki neymiş, ülkenin savunmasını elin keyfine bırakmayacakmışsın. Ah kuzular ah, içimiz yanıyor. Gaflet, delalet ve hıyanet içinde olanların uyanması dileklerimle...

http://blog.milliyet.com.tr/Anlik_istihbarata_bagli_operasyonlar/Blog/?BlogNo=82372 27.12.2007 tarihli yazım için

 
Toplam blog
: 166
: 1969
Kayıt tarihi
: 30.09.06
 
 

Sıcak bir Ankara yazında, 1975 yılında doğmuşum. İlk gençliğim Ankarada geçti. Üniversite yılları..