- Kategori
- Gündelik Yaşam
- Okunma Sayısı
- 430
Anne! Benim babam erkek mi?

Aysuncuk!
Hayat ne kadar garip
Çılgınca bir mücadele içine giriyorsunuz. Eziyorsunuz, kırıyorsunuz, gelecek güzel günleri düşünerek bu günleri layıkıyla yaşayamıyorsunuz ve bir gün hiç ummadığınız bir anda üstünüzü başınızı silkeleyip maddi manevi bütün birikimlerinizi bırakarak hadi bana eyvallah diyerek gidiyorsunuz bu dünyadan
Ne acı...
Ya da ne iyi...
Yakın zamanda Ailemizin sevilen ve sayılan büyüklerinden birini kaybettik .Annem sıkı sıkı tembihledi akşama tebareke okunacak mutlaka gelin.
Bir kere bizim ruhumuz assolist.Herkes gitmiş, en son biz... Çok ta kalabalık
Erkekleri üst kata almışlar, kadınlar alt kattaydı. Bırakın oturmayı , iğne atsanız düşecek yer yoktu.yer olmayınca mecburen ailenin bütün fertleri ayrı ayrı yerlere oturmak zorunda kaldık, Kardeşimin 3 yaşında dünya tatlısı bir kızı var o benimle birlikte oturmak istedi çok dilli bir kız kucağıma aldım ama her şeyi çok merak ediyor , sürekli sorular soruyor, ben de kulağına bir şeyler fısıldayarak ortamın ambiansını bozmaması için oyalamaya çalışıyorum
Huşu içinde yapılan duaları dinledik ardından hoca kısa bir sohbete girdi .Bütün kadınlar sessizlik içinde, başları önde dinliyor, anlatılanlardan etkilenmiş görünüyorlardı.
Hoca Konuşmasının bir yerinde ‘’Bütün canlılar bir gün ölümü tadacak, yani hepimiz bir gün öleceğiz’’ dedi.O bu sözleri söyler söylemez Yeğenim Aysun hemen ayağa fırladı ''gördünüzmü hepiniz ölecekmişsiniz'' diye bağırdı.Kıkırdamaya başlayan hanımlar bir yandan da cenaze evi ayıp olur diye yüzlerini saklamaya çalışıyordı.
Ne yapacağımı şaşırdım yeğenimi kucağıma alarak parmağımdaki yüzüklerle oyalamaya çalıştım .Ortalık yatıştıktan bir süre sonra bizim kız sıkılarak karşıda oturan annesine seslendi
-Anne babam nerede?
Kardeşim parmağı ile sus işareti yaptı ardından parmağıyla üst katı işaret ederek Baban yukarıda dedi.
-Ben babama gitmek istiyorum.diye sessizliğin içinde bağırdı bizimki
Bütün gözler üzerimizdeydi
Kardeşim fısıltıyla
-Olmaz gidemezsin orada erkekler var dedi.
Küçük kızımız bu gerekçenin ne anlama geldiğini anlayamadı bir süre sessiz düşündükten sonra yine annesine seslendi
-Anne benim babam erkek mi?
Tekrar kıkırdaşmaların arasında eşi vefat eden gözleri yaşlı yengemizin de dayanamayarak oturduğu koltukta katıla katıla güldüğünü gördüm
Ağlamak gülmenin kardeşidir demişler.
Düğün ve cenaze hepsi insanlar için.
Bir kez daha düşündüm.gelecekteki günleri güzelleştirmek adına bu günü çekilmez kılmamaya karar verdim
Hayat bir gün ...o da bu gün...
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

Ya ölüm olmasaydı..Çocuklar akla kara, veya objektiftir.Çogunlukla bu hale güleriz.Mantıksız, katıksız..Onun içindir, ki onlar ak ve temizdir. Sana uzun ömür ve sağlıklı günler dilerim.
Ali Sönmez 06.06.2008 18:41- Cevap :
- En hoşuma gideni ise yeğenimiz Erkek ve kadının neden ayrı oturmak zorunda olmasına anlam verememesiydi keşke herkes çocuk akıllı olsa ziyaretinize çok sevindim teşekkürler 07.06.2008 10:47
Birgün herkes ölecek. Her fani ölümü tadacak. O yüzden, üzüntüyü bırak, yaşamaya bak. Kitap adı gibi oldu belki ama, olmuyor...Hep züğürt tesellisi oluyor...Sevgiler...
Meftun DİNÇEL 06.06.2008 10:39- Cevap :
- o zaman biraz üzül çok yaşa ....yorumunuza teşekkürler sevgiler 06.06.2008 22:07
Yıllar önce kardeşimin eşini kaybetmiştik.Cenazede bulunmak için; yıllardır görüşmediğimiz, çocukluğumuzun birlikte geçtiği pekçok insanla biraraya gelme fırsatımız olmuştu...Definin yapıldığı gece sabaha kadar sohbet edip, rahmetlinin sağlığında olmadığı kadar neşeli bir gece geçirmiştik...Hala hatırlayınca vicdanımız rahatsız olur bir taraftan, diğer taraftanda, muzipce o geceyi konuşuruz...Ama hayat bu...Ölüm de yaşam kadar kaçınılmaz hepimiz için...Ağlamakta gülmekle beraber... Herkesin böyle bir öyküsü vardır bence...Sevgiyle kalın, hep böyle güleryüzlü...
fatma iyibilgin 05.06.2008 23:21- Cevap :
- özellikle cenazelerde gülme krizleri çok oluyor sinir bozuluğundan biraz da sanırım yorumunuza teşekkürler sevgiler 06.06.2008 22:08
Gerçekleşecek ölüm olayını keşke bu kadar çocukça yaşabilsek değil mi? Doğal olan bu süreci ilk defa bu denli farklı ve acıtmayan biçimiyle sizin kaleminizden okudum. Ve çok hoşuma gitti. Yaşamı sevmek kadar ölümü de kabul etmek ve belki de çocuk gözlertiyle bakabilmek ölüme yaşamımızı çok daha kaliteli, heba etmeden yaşamamıza sebep olur kim bilir? Eline sağlık. Sevgilerimle
Ayrıntıda gezinmek 05.06.2008 2:51- Cevap :
- yaşamımızın süresini belki biz belirleyemeyiz ama kalitesini belirlemek bizim elimizdedir yorumunuza teşekkürler sevgiler 05.06.2008 11:03