Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Mayıs '08

 
Kategori
Anneler Günü
 

Anne!

Anne!
 

Herhalde aklımın erip de, annenin ne demek olduğunu anlamaya başladığım günden beri en büyük hayalimdir bir gün anne olmak.

Daha minicik bir kız iken oyuncak bebeklerimin annesi idim ben, evcilik oynayacak yaşa gelince arkadaşlarımla hayali kurduğumuz ailelerin hep annesi ben oluverirdim. Biraz büyüyüp de ergen olurken, o yaşlarda vücudumda ki değişiklerden nefret etmeye başladığım zamanlarda ise bir yazı anne olma isteğimi resmen fişekleyi verdi içimde ve aslında en güzel gelişmelere tanık olduğumun göstergesi olmaya başladı vücudum benim için. Sevmeye başladım kendimi.

Derken liseye geçti bu küçüklükten beri annelik hisleriyle büyüyen kız, gittikçe anne olmayı ne kadar çook istediğimi düşünmeye başladım. Çok da sevmeye başladım çevresinde dünyaya gelen bebecikleri.

Çok iyi hatırlıyorum lisede arkadaşlarım bana anaç bir tavuk olursun sen ilerde derlerdi.Her gördüğü çocuğu mıncıklamak için zaman mekan tanımaz, kirli temiz demeden her çocukla oynayabilir, annesi ne der diye korkmadan kucaklayıp, değişik ve komik ifadelerle her şeyi bırakıp çocukla ilgilenen birisi olunca böyle diyorlar işte.Biz kariyer peşinde koşarken sen bir karnında bir kucağında çoluk çocuklar uğraşırsın diye dalga geçerlerdi hep :)

Gerçi tam tersi durumdayız şuan ama, neyse dağıtmayayım konuyu:))

İşte anlatabildiğim kadarıyla annelik benim için en ufak tefek yaşımdan beri deli gibi yaşamak istediğim bir duygudur.Gerçi henüz de tada bilmiş değilim o keyfi ve sanırım daha da çok var, ama yaklaşan anneler günü dolayısı ile hissiyatım depreşti, hem kendi annelik özlemimi hem de anneme yazmak istediklerimi kaleme alayım dedim :)

Anne olmak eminim ki yeryüzünde eşi benzeri olmayan bir keyiftir.

Anneme bir çok kez hayata kızdığım zamanda özellikle ‘’bu dünyada ne işim var, beni neden doğurdun ki sanki…’’ diye hesap sorarım ben .O da bana ‘’anne olunca anlarsın, neden doğdurduğumu’’ diyor.

Gerçi ben onu kırdığım zamanlarda keşke doğurmasaydım seni dediğini hiç duymadım da.Hatta onu fazla üzdüğümün farkına varıp ‘’keşke beni doğurmasaydın seni üzen bir evladın olmazdı, hem onca ay karnında taşı dünyaya getir hatta kendinden bile esirgeyerek büyüt şimdi ise seni üzsün ben olsam bunca şeyi iki kere düşünürdüm…’’ dediğimde.Yine aynı sevgisiyle sanki’’ ilk gün seni kucağıma almanın lezzeti dünyaya değerdi’’ deyişinin güzelliği gözlerine yansıyarak sabırla ‘’anne olunca anlarsın’’ diyor.

Bazen deli gibi anne olmak isteyen ben bile, susmak bilmeyen bir bebekle birkaç saat geçirdiğimde, aşırı yüklü bir anne adayı gördüğümde ‘’bu kadar çile ne yahu!!’’ dediğim zaman ise, ’’onu sağlıkla kucağına aldığını gördüğün an işte bu hayatta yaptığım en doğru iş diyebiliyorsun ve her sıkıntı geçmiş oluyor’’ der annem bana.

‘’Ya! büyüdükçe seni kırması üzmesi ne olacak be annem’’ dediğimde ise, sadece yüzüme güler ‘’ee oda şans’’ der.

Aslında bizi ne kadar doğru ve sevgi ile yetiştirdiğinin bilincinde olduğu için şans diye bizi avutuyor yeryüzündeki meleğim.

Aslında bu cevabı beklide dile dökemediği tüm duygularının en güzel ifadesi oluveriyor benim için.

Bazen onu çok incitiyoruz istemeden de olsa, bizde büyüdük, kendimizce bir hayat yoluna adım atmış durumdayız artık, kimi zaman takılıp düşüyoruz, kimi zaman tecrübesizliğimizden dolayı inciniyoruz işte, bu iniş çıkışlarımızda da nazımızı en çok çekene çektiriyoruz.

Bazen ‘’yahu ne yaptı da kadın bu tepkiyi veriyorsun’’ diye kızıyorum kendime ama biliyorum ki o hiç kızmıyor bana.Belki de ben ne kadar arkamı dönsem de onun bana arkasını dönmeyecek olduğunun bilinci işlemiş içime ve şımarıklığa vuruyorum onun ilgisini görebilmeyi.

Aslında sadece ve sadece iyi ki varsın anneciğim demek yetiyor onun varlığını, sevgisini, şefkatini anlatmaya.

Bir düşünsenize kimin gözünde yaşınız ne olursa olsun hep çocuk kalırsınız, hatta yaşınız büyüdükçe hatalarınızın bedelini ödetmeden kimin elinden kurtulursunuz?

Kim, en kırıldığınız anda sizinle birlikte gözyaşı döker?

Kim, sizinle birlikte en büyük mutluluklarınızı kendisine hiçbir çıkar gözetmeden mutluluk sayar ve içten gülümser?

Kim, en büyük acınızda ağlanacak omuz olmayı karşılıksız kabul eder?

Kim, sizi mutlu görmek için kendi mutluluğundan her defasında fedakarlık eder?

Tabi ki de ANNEMİZ

Hele hele günümüz koşullarını düşündükçe de annemizin bu dünyadaki en güzel aşkımız, sahip olduğumuz en asil dostumuz, yeryüzündeki koruyucu meleğimiz olduğunu nasıl göz ardı edebiliriz ki.

Bu dünyada beni onun kadar çıkarsız ve hesapsız seven bulunmaz, belki anne olmayı delice arzu eden ben evladımdan bile bu sevgiyi görmeyebilirim, ama o zamanda da benim ona vereceğim sonsuz bir sevginin lezzetini hissediyor olacağımdır.Tıpkı annemin bana hissettiği gibi.

İşte benim için bu dünyada sahip oluna bilecek en güzel varlığı bilirken neden bende kendi canımdan bir canlının dünya üzerinde sahip olabileceği en iyi koruyucusu olmayayım ki.

Ha gün gelip beni üzerse oda annemin dediği gibi şans : )

Varlığına milyonlarca kez şükürler olsun anneciğim, yeryüzündeki meleğim.

Seni çook seviyorum ve iyi ki de senin gibi bir annenin evladıyım ve inşallah senin gibi iyi bir anne olabilirim bende çocuklarıma ilerde.

Anneler günün kutlu olsun Sultanım…

Tabi bütün annelerinde anneler günü kutlu olsun ve benim gibi anne olmak isteyenlerinde :)

Sevgiler…

 
Toplam blog
: 205
: 4593
Kayıt tarihi
: 11.11.06
 
 

86nın bir kış günü doğmuşum, belki de ondadır kışı çok sevişim .Hayatın gerçeklerini görüp nefret..