Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Şubat '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Anne'me...

Bugün evde bir sessizlik var. Yine nereye kayboldun anne... Yine mi hastane de ziyaret edecektim seni. Bitmeyecek mi bu ziyaretlerin sebebi… Yine sofranın tadı tuzu yoktu, herkes kendi kabuğuna çekilmişti, sen yokken biz ne kadar kopuyoruz böyle anne... Meğer yokluğun ne kadar derin oluyormuş anne... Kimseyi toplayamıyormuşsun bir araya. Bu defa öncekiler gibi uzun olmayacak gidişin deme anne... Sakın olmasın ne olur. Kısa olsun, çok kısa... Hatta ben şimdi yatayım sabah yine uyandığım da sen bana kahvaltı hazırlıyor ol. Söz bu defa inat etmiycem valla yapıcam kahvaltımı, ilaçlarımı da alıcam Üzmeyeceğim seni. Ne olur bu defa uzun olmasın gidişin. Bir sekiz ayı daha bulmasın önceki yıllardaki gibi...

Ben bu kadar sessizliğe dayanamam ki... Bak şimdiden bile ne kadar özledim seni. Sanki aylar oldu yüzünü görmeyeli halbuki bu da ilk gece diymi?.. Şimdi diyeceksin iyi de kızım bu ilk ayrılışımız değil ki!.. Evet değil anne ama sen orda hastanedeyken ben nasıl rahat uyuyabilirim söylesene... Tamam illa eve gelmiyceksen Turgutlu’ya git, İzmir’e git, ne bilim gez işte eskisi gibi ya da sen gel eve ben gideyim bir yerlere ama hasta olup hastane de yatma anne... Üstelik sana en çok ihtiyacım oldu anda sen de mi beni yalnız bıraktın anne...

Sen de mi onlar gibi çekip gittin... Ne olur bu defa kısa sürsün anne... Çünkü bu defa dayanıcak gücüm inan yok anne... Yok ağlamıyorum merak etme. Niye mi gözlerim doldu, burnumu mu çekiyorum?.. Şey yaa yanlışlıkla elim gözüme değdi, bir de hastayım ya biliyosun grip işte, bir türlü geçmedi ondandır. Tamam bakma öyle evet yalan söyledim. Hemen de anlarsın zaten... Ama sen üzülme diye anne... Evet ağlıyorum napayım seni çok özledim anne... Dayanamıyorum senin orda olmana. Anlaşılan bu gece uzun olucak anne...


Biliyorum biz ne imkansızlıkları atlattık birlikte neleri yendik. En umutsuz dendiği, doktorların bile umudunu kaybettiği anda biz umudumuzu kaybetmedik ve imkansızı başarmıştık, hayatta mucizelere inanmıştık birlikte... Şimdi onların yanında bu ne diyorum evet ama yine de korkuyorum anne... Ya hayat yine bana oyun oynarsa diye. Çünkü yıllar önce beni asla bırakmaz dediğim annanemde bu sebepten bırakmıştı beni. Sen gitmiyceksin deme anne. Beni, bizi bırakmazsın deme. Sen de annaneme benzemiyceksin deme. Hani beni hiç bırakmıycaktın, hep yanımdaydın, söz vermiştin, sen sözünü tutarsın, yalan sölemezsin anne... Sen onlardan değilsin ki... Yoksa sen de mi sözünü tutmuycaksın, yoksa sen de mi unuttun hayallerimizi?.. Yok inanmam ki zaten sen evet desende... Sen bırakamazsın ki evlatlarını... Babamı da bırakamazsın ki.. Hayatının tek aşkı, ölüm bizi beraber bulsun dediğin, o deli gibi sevdin adamı...

Hatırlasana o hastane de yattın zamanlar nasıl da zayıflamıştı. Bak ben iyi bakamıyorum ona görüyor musun? Nasıl kime emanet edebilirsin ki, onu nasıl yalnız bırakırsın? Bide o zamanlar hastaneye ziyeretine geldiğinde giderken camdan arkasından bakıp izlerdin onu, bende seni... Babam hiç bakmazdı geriye, pantolonu kemeri olmasına rağmen düşmeye yüz tutmuş olmalı ki çekerek yürürdü geriye bakmadan, halinden çok belliydi ağladığı, sen de arkasından bakıp ağlardın... Nasıl bırakabilirsin ki seni bu kadar çok seven adamı ya da senin bu kadar çok sevdiğin adamı... Artık böyle aşklar yok anne...

Biz seni orda ziyaret etmek istemiyoruz anne... Hadi dön gel evine... Yine dolan ayak altında biz ablamla bağıralım sana. Ya da iş yapmıyoruz diye kız bize. Yine korkarak telefonlara bakmak istemiyorum, gizli gizli ağlamak istemiyorum babam ve kardeşlerim görüpte üzülmesin diye, ben yemek yapmak istemiyorum anne banane, babamda yapmak istemiyor, o senin görevin gel kendi işini kendin yap, pazara çıkmakta istemiyorum, çamaşırları makineye atmak, ütü yapmak, kahvaltı hazırlamak istemiyorum...

Ne yani sen şimdi bizle kalmıycak mısın artık? Ne zaman geliceksin peki?.. Ne olur bu defa çok uzun sürmesin anne... Tamam vazgeçtim sen gel her şeyi ben yapmaya hazırım.. yemekte yaparım, çamaşırlarıda makineye atarım, sererim bile.. Kahvaltıyı da hazırlarım, hatta sen demeden odamı bile toplarım söz... Yeter ki sen gel olur mu? Tamam bakma öyle biliyorum şimdi yaparım diyorum ama yine yapmıycam, yine kızdırıp üzücem seni farkındayım ama olsun sen yine de gel anne... Çocukken bizi götürdün köfteciye gideriz yine babam yola gidince olur mu? Sonra bir uçak geçsin ve biz babama selam söyleyip el sallayalım seninle..

Ben hasta olunca sevgili istiyorum ben ya bana ilgi, şevkat, sevgi gösterecek derdim; sen hemen ben varım kızım, sevgiliye ne gerek var derdin. Ne istesem yapardın, mendil getirip, burnumu bile silerdin... Bak hala hastayım ben, yine ilgi, şevkat, sevgi istiyorum ama valla bu defa sevgili istemiyorum, seni istiyorum anne, nerdesin? Gel, söz mendilimi de ben alırım burnumu da kendim silerim. Sen gel sadece başımı göğsüne yaslayım, bana sarıl yeter anne..

Bak bu gece seninle uyumak istiyorum ben. ilk defa babamla değil seninle... Hep kızardın ya bana, sen hep babanla uyu zaten, o sana yeter diye... Yetmiyomuş anne... Bak bu gece seninle uyumak istiyorum, senin koynunda... Ama yoksun anne... Beni o eski kötü günlere tekrar döndürme anne... Ne olur iyileş dön biran önce. İnan bu defa o kadar güçlü değilim ben. Evet belki çok da büyüdüm ama çok da güçsüzüm anne...

Meğer büyümek çok yorucu birşeymiş anne... ben niye büyüdüm anne... Ne olur sen de yalan söyleme anne ne olur, sen de yalan olma anne... Sen de kırma kanatlarımı... Ben hala senin o küçük kızınım anne... Beni bırakma anne... Kelebekleri kanadı kırık yaralı bırakma sakın... Ne olur sen de beni terk etme...

Sen sıcağı seversin, şimdi ne yapıyorsun o hastanenin soğuk duvarlarında o odada, üşümüyorsun deme?.. ılık su içersin sen, her yatakta da rahat edemezsin ki sen, uyuyamazsın... Yemeklerini nasıl anne, sen herkesin yemeğini de yiyemezsin ki... Ama merak etme ben yapıp getiririm sana anne..

Rahat mısın ki anne, canın sıkılıyor mu, uyuya biliyor musun, özlüyor musun bizi? Ben seni çok özledim anne.. Hem de çok... Ne olur çabuk gel anne... Sabaha kadar gel, senle kahvaltı edelim olur mu anne?.. Bak ben uyuyorum o zaman şimdi, sakın rüyama gelme, sabah yanıma gel olur mu anne?..

 
Toplam blog
: 24
: 1007
Kayıt tarihi
: 30.01.09
 
 

Kaleminden, yazmaktan hiç vazgeçmeyen, fotoğraf çekme ve çekilme hastası olan biri..  ..