Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Haziran '08

 
Kategori
Anne-Babalar
 

Anne olmak taş kemirmektir...

Anne olmak taş kemirmektir...
 

sevgiyle suladığım çiçeğim o benim:)


Anne olmak...

Bir insanı dünyaya getirmek, acıktığında yedirmek, üşüdüğünde giydirmek değildir anne olmak... ( Bakıcılarda yedirip, giydirir çünkü)

Anne olmak; acıkan çocuğunun acıktığını acıkarak bilmek, düştüğünde kanayan yerdeki yarayı yüreğinde hissetmek, hastalandığında yerine hastalanabilmek için dua etmek demek.

Anne olmak; çocuğunun gelecek kaygısına doğduğu günden tasalanmak demek, mutluğuna mutlu olmak, hüznüne umut olmak demek...

Anne olmak; kendinden olana en iyisini istemek demek, çünkü giydikleri giydiklerimizin yerine, yedikleri yediklerimizin yerine geçer...

Onunu için değil midir maddi birikimlerimiz, manevi tatminlerimiz...

En iyi okulları isteriz, olanaklarımızı zorlar, sıkıntılara göğüs gereriz, başarıları ile gururlanır, övgülülerle onurlanırız... Tersi olursa üzülür ama umursamayız... Onu ne yok sayabilir, ne uzun süreli dargın durabiliriz...

Çünkü anne olmak; dertlerine göğüs germek, her şartta kayıtsızca-karşılıksızca sevmektir...

Anne olmak bazen de taş kemirmektir.

İşte bugün taşı kemirdiğim evrelerden bir gün... Hüzün çöreklendi yüreğime... Konuşmak, dertleşmek için boğazımı zorlamak yerine yazmayı tercih ettiğim bir gün... Üstelik yazdıklarımda konuşma diline eş kelimeler bulamayacağımı bilmeme rağmen...

Sönmüş küllerde yeniden bir umudu ışığı yandı

Rüzgar sert esti ışık söndü gönül bağı yandı...

Evladım için doğruyu istediğim bir evreden bahsediyorum. Yanlış ta doğruyu kaybetmekten korkuyorum. Onun için iyisini istiyor ama bunun için çıkış yoluna açılan kapıyı bulamıyorum. Çünkü birçok kapı var o çıkış yolunda, üzerlerinde isimler. İyi diyor tanıdıklarım yardımcı olabilmek adına. İyi de iyi neye göre iyi, kime göre iyi.

Bilirim, memnuniyetler de görecelidir. Kişi beklentileri doğrultusunda memnun kalır, benim beklentilerim bakalım onlarınkine eş değer mi?

Of! Kafam ağır gelmeye başladı son günlerde düşüncelerimin her birinden ayrı bir ses. Hangisini dinleyeceğimi şaşırıyorum. Uğultular arsında dinlediklerimi de anlayamıyorum zaten. Yoruluyor ruhum, bedenim ondan bezgin. Vuruyorum kendimi yatağa. “Tavuk” diyor eşim belki de haklı. Ama uykuda hayallerim var umutlarım... Gerçekleşmese de umutlarımla mutlu oluyorum. Uyumayı seviyorum o nedenle...

Hangi kapıdan çıkarsam geri dönüşü olmayacak biliyorum. Doğru kapıya doğru anahtarı takabilmek için tüm dualarım. Taşı gayretle bir kez daha ısırıyorum... E evlat kolay büyütülmüyor...

Taşı kemirmeden anne olunmuyor...

 
Toplam blog
: 76
: 1458
Kayıt tarihi
: 25.03.07
 
 

1976 yılında Iğdır'ın Tuzluca ilçesinde doğmuşum... 8 yaşımda göç ettiğim bu ile bir daha hiç git..