Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Ocak '10

 
Kategori
Deneme
 

Anne ve Baba Hakkı

Hiç şüphesiz insan üzerinde en büyük emek sahibi anne ve babadır. Çocuk yetiştirmek hayatta en zor, en zahmetli ama en güzel şeydir. Allah (c.c) insana verdiği nimetin büyüklüğü nispetinde zorluğunu da yüklemiştir. Eğer zahmetsiz bir rahmet olsaydı elbette hor ve değersiz olurdu. Anne ve babanın çocukları için yapamayacağı fedakârlık yoktur; yemez yedirirler, giymez giydirirler. Çocuklarını yetiştirirken o kadar çok hakları geçer ki saymakla bitiremeyiz. Gün gelir devran döner, çocuklar büyür ve anne baba yaşlanır. Artık yeniden çocuk olma sırası onlardadır; bakıma, ilgiye, sevgiye muhtaç hale gelmişlerdir. 
Bu durumda Allah bizi ayetleriyle şöyle uyarır: “Rabb’in kesin olarak şunları emretti: Ancak kendisine ibadet edin, anne ve babaya iyilik edin. Onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlanırsa, sakın onlara ‘öf’ bile deme ve onları azarlama. İkisine de tatlı ve güzel söz söyle. Ve ikisine de acıyarak tevazu kanatlarını indir. Ve şöyle de: Ey Rabbim! Onların küçükken beni terbiye edip yetiştirdikleri gibi sen de kendilerine merhamet et.”[1] 
 
Anne ve babanın her isteği yerine getirilmeye çalışılmalıdır, ancak Allah’ın dinini yaşamamıza engel olurlarsa işte o zaman karşı gelmekte hiçbir sakınca yoktur. Bunu Allah: “Gerçi biz insana, anasına ve babasına itaati de tavsiye ettik. Anası onu zayıflık üstüne zayıflıkla taşıdı. Onun sütten ayrılması da iki yıl içindedir.(Biz insana): ‘Bana, anana ve babana şükret’ diye de tavsiye ettik. Dönüş, ancak banadır. 
Bununla beraber eğer her ikisi de bilmediğin bir şeyi, bana ortak koşma hususunda seni zorlarlarsa, onlara itaat etme. Fakat dünyada onlarla iyi geçin ve bana yönelenlerin yolunu tut. Sonra dönüşünüz ancak banadır. O zaman ben de size yaptıklarınızı haber vereceğim.”[2] diyerek bildirmektedir. 
Günümüzde insanlar Allah’tan uzaklaştıkça insanlıktan da uzaklaşmaktadırlar. Yaşlı anne ve babalarını huzur evlerine koyduklarını görmekteyiz. Çok yazık, onlar bizi bebekken bırakmışlar mıydı? Onları sevgisiz bir ortamda ölüme terk ediyoruz. Hâlbuki bir gün biz de yaşlanacağız. Peki, biz ister miyiz aile ortamından uzak sevgisiz bir ortamda yaşamayı? 
 
Anne ve babasına vefası olmayanın hiç kimseye vefası olmaz. Vefa duygusu olmayan insandan da kimseye hayır gelmez. Günümüz insanının pek çoğu “dünyayı yaşayacağım” hırsıyla anne ve babasına gereken ilgi ve alâkayı göstermemektedirler. Ne ekersek onu biçeceğimizi unutmamalıyız. 
Gerçeği anladığımızda iş işten geçmiş; onları kaybetmiş ve ağır bir vicdan azabıyla baş başa kalmış olabiliriz. Daha da önemlisi Allah’ın bu konudaki rızasını da kazanamamış olarak ahrete gitmiş oluruz. 
Peygamber Efendimiz (s.a.v) anne ve babaya karşı olmanın büyük günahlar içinde yer aldığını bildirmektedir. Bir gün Peygamber Efendimiz (s.a.v) ashabına: “Size, büyük günahların en büyüğünü bildireyim mi?” diye üç defa sordu. Üç defasında da “evet bildir, ey Allah’ın Resul’ü” diyen Ashâbı Kirâm’a bunların sırasıyla: “Allah’a ortak koşmak, ana babaya karşı gelmek, haksız yere adam öldürmek ve yalan söylemek.”[3] diyerek bildirir. Anne ve babasının rızasını kazanarak, hayır duasını alan evlat ise en büyük hazineyi kazandı demektir. “Cennet annelerin ayakları altındadır.”[4] hadisi bunun en güzel örneğidir. 
 
Olgunlaşabilmemiz, Allah katında sevilen bir kul olabilmemiz; nefsimize zor gelen ağır imtihanları aşmamıza bağlıdır. Bu zorlukları kolayca aşmanın yolu ise sevgiden geçer. Sevilen kişinin zahmeti, sevgiyle baktığımızda zor gelmeyecektir. Tabii en başta Allah’ı sevmemiz gerekir ki, tüm zorlukları sevdiğimiz uğruna (Allah) kolayca aşabilelim. İnsanı, insan yapan kutsal değerlerine sahip çıkışıdır. Bir kişi Allah’ına, Peygamber’ine (s.a.v), evliyalarına, anne ve babasına; devletinin birliğine ve bütünlüğüne önem vermezse, korumaya çalışmazsa, uğrunda fedakârlık etmezse; o insan, insan mıdır acaba? 
Peygamberimiz Muhammed Mustafa (s.a.v) der ki: “Allah’ı Teâlâ’nın rızası, anne ve babayı hoşnut ederek kazanılır. Allah Teâlâ’nın gazabı da anne ve babayı öfkelendirmek suretiyle celbedilir.”[5] 
Allah, anne ve babamızın rızasını kazanarak Kendi rızasını kazanmış sevgili kullarından olmamızı nasip etsin, âmin.
 
 
 
 
 
1-İsra Suresi 23.24. Ayetler 2-Lokman Suresi 14.15. Ayetler 3-Buhari, Edep,(6) 4-Suyûtî, Câmius, sağîr,1, (125) 5-Tirmizi, Birr, 3/1899 
 
 
Toplam blog
: 16
: 2655
Kayıt tarihi
: 26.01.09
 
 

Senirkentlidir. Nazillide doğdu.Emekli öğretmendir. Muammer Can ile evlidir.   Eserleri: Yaz Kamp..