Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Haziran '12

     
    Kategori
    Deneme
     

    Anne...

    1...

    Pencereden bakıyordu. Sokakta oynayan çocukları izliyordu. Birisi ayakta futbol topuyla oynuyor, diğeri ise ona hayranlıkla bakıyordu. Berki çocukluğu gelmişti aklına. Berki o da sevmişti futbol oynamayı. Ama şimdi sadece bakıyordu. Üzgündü. Galiba yaşayamamıştı çocukluğunu. Şimdi eski günler geliyordu aklına. Annesi geliyordu. İstemese de babası geliyordu aklına. Çocukluğuna dair, sadece babasının bağırışları, ve annesinin gözyaşlarını hatırlıyordu galiba. Evet sevmemişti babasını. Hiç bir zaman sevmemişti. Babası, dövmüştü annesini. Çok kırmıştı. O sadece izlemişti. Bir şey yapamamıştı. Nasıl yapabilirdi? O daha küçücük bir çocuktu. Konuşmak sadece kelimelerle olmaz derler. İşte şimdi konuşuyordu. Ama kelimelerle değil, düşünceleriyle. Yurt günleri geldi aklına. Babasının onu yurda götürüşü... Görevliyle konuşması hala aklındaydı. Bakamıyoruz demişti. Annesini en son o gün görmüştü. Son kez bakmıştı yüzüne. Morarmış gözlerine sevgiyle son kez bakmıştı. Annesi hiç bir şey diyememişti. Şimdi bir bir geliyordu o günler aklına. Keşke gelmese. Ama geliyordu işte...

     

     2...

     

    Ağlıyordu. Çok ağlamıştı yurt da. Çok dövmüşlerdi. Zayıf biriydi zaten. Zayıflığından çok yararlanmışlardı.

     

    Babasının yurda geldiği günü hatırlıyordu. Onun gözünde hiç değişmemişti. Aynı sert adam duruyordu işte. Sevindiğini hatırlıyordu. Berki beni geri alacak diye sevindiğini. Ama öyle olmamıştı. Sevinci bir anda üzüntüye dönüşmüştü. Taşınacaklarını öğrenmişti. Başka bir ile taşınacaklarını. Babasına yalvarmıştı. Annemi son kez göreyim diye. Ama göstermemişti. Biliyordu. Annesinin şu an hüngür hüngür ağladığını. Gine biliyordu, babasının onu dövdüğünü. İşte o an annesine bir söz vermişti.

     

    Pencereden kalkmıştı. Ceketini giymiş galiba bir yere gidiyordu. Evet annesinin mezarına gidiyordu. Arabasına bindi. Sanki bugün daha hızlı gitmek istiyordu annesinin yanına. Emniyet kemerini taktı ve arabayı çalıştırdı. Mezarlık evine yakındı. Beş dakika sonra mezarlığın kapısındaydı. Annesinin mezarı baştan ikinci sıradaydı. Her gün bu saatlerde mezarı ziyaret ederdi. Mezarın başına oturmuştu. Gine eski günlere dönmüştü. O karanlık günlere. Yurttan çıktığı günü hatırladı. Hemen annesinin yerini öğrenmek ve ona koşmak istiyordu. Çok araştırdığını hatırladı. Neredeyse bir yıl. Ve o bulduğu günü.B... da bir mezarlıkta... Öğrendiğine göre taşındıkları yerde babası yine annesini çok dövmüştü. Annesi dayanamamış ve ölmüştü.

     

    Mezarın başındaydı. Fatihasını okudu. ANNE dedi.

     

    -Sana çok anne diyemedim. Ama sana bir söz vermiştim. Babamın yurda geldiği gün. O sözü tuttum anne. Artık rahat uyuyabilirsin. Az sonra polise teslim olacağım. Sana verdiğim sözü tuttum, babamı öldürdüm anne. Yine ayrılıyoruz. Bu dünyada fazla buluşamadık, ama olsun, ben eminim sen hep beni izliyorsun.

     

    HOŞÇAKAL ANNE...

     
    Toplam blog
    : 1
    : 111
    Kayıt tarihi
    : 09.06.12
     
     

    Merhaba... Ben bir öğrenciyim. Edebiyatı çok seviyorum. Bu yüzden denemeler, kısa hikayeler..