Anneler günü kutlu olsun!..

Bütün annelerin ve anne adaylarının “anneler gününü” içtenlikle kutlarım. Türk analarının ve dünyadaki tüm anaların evlatları başta, eşleri ve sevdikleriyle birlikte nice güzel bir ömür geçirmelerini dilerim.

Yeryüzündeki en kutsal varlıklardan biridir “ana”. Dilimizde, düşüncemizde ve deyişimizde hak ettiği yeri çoktan almıştır: “Cennet anaların ayaklarının altındadır”… “Ana gibi yar Bağdat gibi diyar bulunmaz”… Ve daha nicesi “ne söylense bir eksik bırakırcasına” taçlandırmak için kullanılır, bu büyük var’lığı, kavramı ve değeri …

Böyle özel günlerin dışında da annelerin değerini bilmemiz gerek. Sembolik de olsa içinde yaşanılan sanayi(leşme) toplumlarında bu türden anma günleri, ölçülü bir tüketimle bu sevginin yeniden üretilmesine vesile olabilmekte …

Annelerin gözünde “her yaştan” çocuklarıyız. Ve inanıyorum ki onlar için en büyük armağan bizleriz. Bizlerden, içtenlikle ellerini öpmemizin dışında bir şey beklemiyorlar. Onlar verebilecekleri her şeylerini zaten bize verdikleri için edilebilecek teşekkürler sevgileri gibi sınırsız, aslında …

Ve bu özel günlerde bu dünyadan göçmüş büyüklerimizi de anarak ve bu dünyaya gözlerini açan çocuklarımıza daha iyi bir gelecek bırakmaya çalışarak “sütümüzü helal” edebiliriz. Ve cezaevlerinde bulunan kader mahkumu anaları, hastanelerde şifa bekleyenleri ve biyolojik olarak analığı tadamayacakları halde özlerinde kadın olan her yerdeki insanlarımızı, kadınlarımızı da potansiyel olarak ana’lık duygusunu taşıdığı için, kutlamalı ve sevincimizi, saygımızı onlarla da paylaşmalıyız.

Biliyor musunuz büyük Atatürk’ü, kadınlarımıza hak ettiği konumu kazandırdığı için olduğu kadar küçücük kız çocuklarının ellerini öptüğü için de çok seviyorum … Kemal Atatürk bu örnek davranışıyla yarının genç kızlarının, geleceğin analarının özgüven içinde yetişmelerini ve daim nezaket görmeleri gerektiğini vurguluyordu …

Şükür ki, kadınlarımız artık her alanda yerlerini alıyorlar … Kadın elinin değdiği dünyanın açlıktan, savaşlardan, yıkımlardan arınma ve sosyal adalet içinde huzur ve refah toplumlarını inşa etme açısından şansının daha da artacağına inanırım. Çünkü “taşıyan”, “doğuran” ve “doyuran”; ne aç bırakır ne yoksul, ne mahzun ne duçar kor.

Devlet “baba” diye de tanımlanır ve ama “ana şefkati” gösteren bir idare bizi daha fazla bir aile, bir toplum yapar. Evet bütün annelerin analar günü kutlu olsun. Kuzusunu şehit olarak vatana adayan anaların ellerinden özellikle ve derin bir hürmetle öperim. O arada ömrü vardiyalarda geçenlerin, hayatın çilesini çekerken emzirme olanaklarını bile doğru dürüst bulamayanların da analar gününü kutlarım. Kandırılan genç evlatlarını dağlara kaptıran ve kendileri de terörün acısını yaşayan anaların da anneler gününü kutlarım.

Zübeyde anayı, Satı kadını, Sabiha Gökçen’i ve de Safiye Ayla’yı ve diğer büyük sanat, kültür ve bilim kadınlarımızı, insanlarımızı, rahmetle anarım.

Analarımıza Allah’tan uzun, sağlıklı, esenlik içinde bir ömür dilerim.

Ve yaşadığımız coğrafyanın adı "Anadolu" bizlere ne mutlu!