Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Mayıs '15

 
Kategori
Anneler Günü
 

Anneler Günün Kutlu Olsun, Menşure Teyze!

Anneler Günün Kutlu Olsun, Menşure Teyze!
 

Geriye kalan!


Gün içinde sürekli eski günleri düşünmek, çocukluğuna ait anıları yad etmek yaşlanma belirtisi sayılır mı ? Ben bu yıl böyleyim.Sürekli eskiler geliyor-takılıyor aklıma.Geçen 1 Ekim' de önemli bir rahatsızlığı olmayan annemin kalp krizi sonucu aniden gidişi, bugünlerde daha çok geçmişe yolcu ediyor beni.

Her ölüm vakitsizdir, her ölüm acı verir insana. Tanıdığımız, tanımadığımız hatta hiç görüp bilmediğimiz insanlara günlerce üzülürüz. Ama elden gelen bir şey yok ki, kabulleniriz mecburen. Daha doğmadan, okula gitmeden öksüz -yetim kalan, annesiz babasız büyüyen çocukları düşündükçe utanırım üzüntülerimi alenen yaşamaya.

Vakti gelen göçüyor işte, der geçerim.

Benim ölümle ilgili düşüncelerim ve bakış açım eskiden beri farklıydı zaten, bunu pekiştiren ve sakin kalmamı sağlayan annemin cenazesini yıkayan Menşure Teyze oldu.

Menşure Teyze, annemin hem amcasının hem de teyzesinin kızı. Annemle akrabalık dışında çok yakın ve özel bağları olan biriydi. Onunla ailecek akraba görüşmelerim hiç olmadı ya da ben mesafeli durdum bilinçli olarak. Menşure Teyze'nin hiç çocuğu olmamıştı. Benim bildiğim 2  tane evlatlık büyütüp evlendirdiği kızı vardı. İlk gençliğinden beri çok dindardı, sülalenin en dindarı belki de ama hatırı sayılan ve sevilen bir kişidir, herkes tanır onu Çorum'da. Beni rahatsız eden anneme sürekli dini konularda telkinlerde bulunurdu. Diğer kardeşleri onun gibi değildi.

Annemi morgda ilk gördüğümde kendimi bir garip hissettim. Günlük kıyafetleri üstündeydi, takıları bile çıkarılmamıştı. Sadece buz tutmuştu her yeri, yüzünde bir gülümseme hali kalmıştı. Bir başka akrabası daha vardı orada. Diğer amcasının kızı. Ben, küçük kızkardeşim ve büyük gelinimiz sessizce kenardan izliyorduk. Erkek  kardeşlerim içeriye girip çıkıyorlardı o çağırdıkça.

Boş boş bakıyordum, sessizce ağlayarak. Gözümün önünden iyi-kötü anılar film şeridi gibi bir bir geçiyordu. Her iki hoca da gayet sakindi. Akraba olmalarına rağmen hiçbir üzüntü yansımıyordu yüzlerinden; aralıksız ilahi söylüyorlardı, gülüyorlardı, konuşuyorlardı kendi aralarında.

Menşure Hoca ikidebir  "Allahım, bana da böyle ölüm nasip et, ne güzel ölüm, ele avuca düşmeden gitti!" diyerek dua ediyordu. Bize su dökmemizi söylediler, sırayla aldık maşrapayı elimize. Uzunca bir vakit sürdü bu işlem, bol bol döktük suyunu. Annem rahmetli yıkanmayı çok severdi, ördek cinsi var sende derdik; ya buz gibi olacaktı su ya da kaynar. Ilık suyu hiç sevmezdi, "ölü suyu gibi bu, " derdi. Günde 2-3 kez duş alırdı.

Menşure Teyze göz ucuyla bizi de izliyordu işini yaparken, hiçbirimiz bağıra bağıra ağlamıyorduk, ayıp olacak, diye. Bu onun hoşuna gitti galiba :

"Şimdi siz burada üzülüyorsunuz da, o geldi diye öbür dünyada kaç kişi sevinecek biliyor musunuz? Annesine-babasına, kardeşlerine kavuştu annen, " dedi. 

Haklıydı Menşure Teyze! Gideni, kalanından çoktu dünyada...

Tesadüf olacak işte, mezarlıkta anneannemle dedemin arasında boş kalan bir yer varmış. Dayılarım, annemin halası, ölen çocuklar, enişteler hep oradalar. Cenazenin mezara yerleştirilmesi sırasında anneannemin mezarından bir bölüm açıldı ve onu oraya doğru ittirdiler.

Anne-kız kucak kucağa yatıyorlar şimdi, böylelikle 20 yıllık hasret  de sona ermiş oluyordu!

Nur içinde yatsınlar!

Bu anneler gününde annesizim! 

*Anneler Günün kutlu olsun, Menşure Teyze!*

 
Toplam blog
: 480
: 2046
Kayıt tarihi
: 27.03.07
 
 

Üstkimliği ile insan, altkimliği yeterince kalabalık birisi; Eş, anne, öğretmen emeklisi. Doğa, H..