Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ocak '09

 
Kategori
Aile
 

Anneler ve kızları için

Anneler ve kızları için
 

Yaklaşık 37 yıldır kızıyım o yeşil gözlü güzel kadının. Koskoca 37 yıl, 24 ü bir dargın bir barışık geçen…

Kaç kere onu anlatmak için oturdum klavyenin başına, kaç kere başladım sonra yarım bıraktım.

’60 lı yılların ikinci yarısında Almanya’ya giden yeni evli bir çiftin ilk çocuğuyum ben. Doğduktan bir süre sonra da anneanne yanına bırakılan, anne-babası Almanya’da olan pek çok çocukla aynı kaderi paylaşan…

O kadar küçükmüşüm ki bırakıldığımda uzun yıllar anneannemi annem sandığımı hatırlıyorum ve annemin neden başka annelerden yaşlı olduğunu çocuk aklıma aldıramadığımı, onu kaybetmekten ne çok korktuğumu…

Annemin Almanya’da yaşayan, bana bir sürü cici elbise, şeker, çikolata ve oyuncak getiren o güzel kadın olduğunu öğrendiğimde yanılmıyorsam ilkokula başlamıştım.

Evlerde telefonun nadir olduğu o yıllarda annemden gelecek bir mektubun yolunu nasıl hevesle beklerdim. Eğer eli boş gelirse benden çok üzülürdü postacı. Belki çocukların böyle zamanları için cebinden şekeri eksik olmazdı o zamanın postacı amcalarının.

Büyüdükçe içimde küçük küçük öfkelerin biriktiğini hissetmeye başlamıştım. Neden beni bırakıp gitmişlerdi? Babama kızmıyordum; anneme… Bir anne çocuğunu bırakamazdı çünkü…

Bu öfke yıllarca aramızda buz dağlarıyla yaşamamıza sebep oldu. Ne onu affedebildim beni bıraktığı için, ne kendimi affedip onun şefkatli kollarında ruhumu arındırabildim…

Hangimizin cezası daha ağırdı bilmiyorum…

Aradan yıllar geçti, ben anne oldum...

Bebeğimi kucağıma aldığımda anneme : “Değil büyütmek, canından can vermek, karnında taşımak; sadece doğum anında çekilen sancılardan dolayı dahi hakkınızı ödeyemem. Sizden özür diliyorum tüm hatalarım için…” dediğimi şu anmış gibi hatırlıyorum.

Ve biz o gün bu gündür birbirini anlamaya çalışan iki kadın, iki arkadaş, birbirini affetmiş ama önce birbirinde kendini affetmiş anne-kızız...

Artık ben, beni nasıl bırakıp gittiği noktasını geçtim. Şimdi artık giderken ne çok yanmıştır anne yüreği noktasındayım…

Onu çok seviyorum ve hep çok özlüyorum. İyi ki o benim annem…

Tüm annelere ve kızlarına sevgiyle...

 
Toplam blog
: 62
: 874
Kayıt tarihi
: 21.12.08
 
 

Farkında olmaya çalışıyorum; yürüdüğüm yolun, içime çektiğim havanın, gördüğümün, duyduğumun, hisset..