Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Mayıs '12

 
Kategori
İnançlar
 

Annem Arapça bilmiyordu ki ruhuna Fatiha okuyayım

Annem Arapça bilmiyordu ki ruhuna Fatiha okuyayım
 

Bugün benim annemi kaybettiğim gün, hakkın rahmetine kavuştuğu gün mü denir, işte ondan…bir anneler gününde öldü benim annem, o günden beridir anlamsız gelir bana anneler günü hatta çoğu zaman nefret ederim anneler gününden.

Kutlayamam anneler gününü, içimden güzel bir iki laf etmek gelmez. Benim anneme yakarışım, sadece anneler gününde değil ki, her gün özlerim ben onu.

Öyle derinden ve içten  “anam” derim ki duyduğunu bilirim, hissederim, içime dolar çünkü.

Dün ablam telefonda diyor ki, ‘annemin ruhuna Fatiha okumayı unutma’!

Dilimin ucuna geldi ama söyleyemedim, o da anne yarısı, üzmek istemedim.  Diyemedim ki “bunu her zaman yapıyorum ben, onu öyle bir çağırıyorum, ona öyle bir sesleniyorum ki zaten beni duymaması mümkün değil, üstelik sadece anneler gününde okumuyorum duamı, sadece anneler gününde yakarmıyorum ben”.

Sonrasında aklıma takıldı, ben anneme duamı neden Arapça yapıyorum diye, nereden ne çağrıştı.

Allah sadece Arapça mı biliyor? Üstelik Fatiha Suresi'nin mealinde anneye dair hiçbir şey yok.

Tamam, Kuran’ın içerdiği esaslar öz olarak Fatiha’da var. Övgü ve yüceltilmeye layık bir tek Allah’ın varlığı, onun hakimiyeti, kulluğun ancak O’na yapılıp O’ndan yardım isteneceği, bu surede özlü bir şekilde ifade ediliyor.

Fatiha okurken diyoruz ki ;
1. Bismillâhirrahmânirrahîm. 2,3,4. Hamd, Âlemlerin Rabbi, Rahmân, Rahîm, hesap ve ceza gününün (ahiret gününün) mâliki Allah’a mahsustur.5. (Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz.6,7. Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet; gazaba uğrayanlarınkine ve sapıklarınkine değil.(diyanet.gov.tr).   

Şimdi bunun anne ile ne alakası var? Annemin ruhuna Fatiha okuyunca ona hatırlatmış mı oluyorum Allah’ın büyüklüğünü. Zaten öte tarafta görmüştür neyin ne olduğunu.

Din konusu insanla Allah arasında olan bir bağdır. İster bildiğim dilden yakarırım, ister yakarmam.

Biz ilkokulda duaları hep Arapça olarak ezberledik, anlamını bilmeden...Konuşmasını bilmediğimiz bir dilden duaları öğrendik de kaç tanesi aklımızda kaldı?

Din konusunda önemli olan amaç ve inanç değil midir?  Kaç kişi ezanın ne anlama geldiğini biliyordur? Kaç kişi namaz kılarken ne okuduğunun farkındadır.

Ben Allah’la iletişim kurarken, Anneme yakarmak için, O’nu anmak için Arapça konuşamam valla, hiç kusura bakma ablam.

Tamam kabul ediyorum, bütün ilahi kitaplar, onları insanlığa tebliğ ile görevlendirilen Peygamberlerin konuştukları dille indirilmişler.

Kuran tam olarak Türkçeye çevrilemiyor, çevirme işlemi sırasında mana değişiklikleri oluyor, ana dillerde tam karşılıkları oluşturulamıyor ama tüm bunlar benim illaki Arapça olarak anneme yakarmamı gerektirmiyor.    

Ben anneme sadece diyorum ki;

 “Seni her zaman çok özlüyorum, hatam olduysa, seni bilmeden istemeden kırdıysam, üzdüysem ne olur affet beni, biliyorum beni görüyorsun, duyuyorsun. Ben seni göremesem de, sesini duyamasam da hep benimlesin, bazen rüyama geliyorsun, her zamanki gibi çok güzelsin, yumuşacıksın, benim canımsın, ne olur hep yanımda ol”.

Benim annem Arapça bilmiyordu ki, o nedenle en güzeli böyle her ikimizin de anladığı dilden ona yakarmak, özlemimi dile getirmek.

Sen Fatiha’nı oku ablam, ben de böyle anayım anamızı.

Eğer ki hayatta ise annelerinizin elini hiç bırakmayın, hep yanında olun. Kaybettikten sonra her zaman onu çok özleyeceksiniz.

Eğer ki hayatta değilse ister Türkçe ister Arapça yakarın, yeter ki şu dogmalara takılı kalmayın.

Anneler hepiniz canımsınız…

 

 
Toplam blog
: 476
: 2331
Kayıt tarihi
: 10.07.08
 
 

Çok eskidendi ..