Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Temmuz '09

 
Kategori
İlişkiler
 

Annem ve yavruları...

Annem ve yavruları...
 

Annemin, hayvanlara olan düşkünlüğü komedi filmlerine konu olur.

Annem bütün hayvanlara yürekten bağlıdır.

Bir zamanlar hamam böceklerine, karıncalara kafayı fena takmıştı. Apartman girişinde gördüğü azman hamam böceğini büyük mücadelelerle yakalayıp, açık alana götürüp karnını doyurduğu bile görülmüştür. Ne korkar ne iğrenir. Bütün hamam böcekleri annemin sevgisinden midir bilmem bir ara apartmanı istila etmeye kalkmıştı. Nerdeyse bizden çekinmese bunları eve alalım bile diyebilir. Allah’ tan bir köpeğimiz oldu da zavallı hamam böcekleri operasyon beslenme mücadelelerinden kurtuldu.

Sokakta ki bütün başıboş köpekler, kediler annemin çocukları gibidir. Evde ki köpeğimiz artık kabından yemek yemez oldu. Hayvan ( annemin tabiriyle kız kardeşimiz) annemin elinden yemek yemenin zevkini yaşamışken, yemek kabından tek başına yemek yemeye tenezzül etmez oldu. Kız kardeşimiz artık kendini insan zannediyor. Tıpkı kardeşime ve bana küçüklüğümüzde yaptığı gibi ona da öğretmiş. Yemeği yedikten sonra oturup bekliyor. Annem ağzını silmeden kesinlikle bir yere kıpırdamıyor. Bize neler yapardı? Yağlı ellerinizi sağa sola sürmeyin bitleneceksiniz. Aynı kelimeler her yemek sonra kız kardeşimize tekrarlanıyor. Asla alışkanlıklarından vazgeçmez benim annem. Kız kardeşimizin düzenli her hafta banyo faslı vardır. Saatlerce tüyleri kurutulur taranır. Geceleri üstü örtülür. Çocuk şarkıları söylenir. Okşayarak uyutulur.

Anneme birtürlü anlatamayız. Anne o üşümez onun tüyleri var desek bile nafile. Annem mutlaka örtme işlemini uygular. Kesinlikle ikna edemeyiz.

Evde ki hayvan yetmez miş gibi sokakta ki bütün hayvanlar annemin çocuğu gibidir. Gecenin geç vaktinde annemi çöp varilinin içinde görmeye bile alışkınız. Bir gece yarası cep telefonu ile bizi arıyor. Acele gelin. Korkuyoruz tabii. Saat gecenin ikisi. Anne nereye geliyoruz? Apartmanın önünde ki çöp varilinin olduğu yere. Senin ne işin var orada? Konuşma fazla hemen gel.

Nitekim ne yapacağımızı şaşırmışız. Yavru kediyi kurtaracağım diye girdiği çöp varilinden bir türlü çıkamıyor. Yağmurdan ıslanmış haline gülmemek için kendimizi zor tuttuk. Gülsek kıyamet koparır. Soru sormak yasak.

Günlerce bizi güldürdü. Neymiş efendim yavru kedi ağlıyormuş. Annesi yokmuş, yağmur yağıyormuş, onun sesini duymuş. Dayanamamış gidip onu kurtarmak istemiş. Karnını nasıl doyuracakmış? İçine sıkıntı düşmüş. Şöyle camdan biraz bakayım demiş. Yavru kedi' nin yalvarmalarını duymuş.

Biz bilmezmişiz hayvanların nasıl yiyecek bulmak için çırpındıklarını. Umurumuzda mıymış bizim. Hayvan olarak yaratılmadığımız için anlayamıyor muşuz. Annem Musa Peygamber gibi hayvanlarla konuştuğu için onların dilinden anlar. Kesinlikle itiraz etmek ve sızlanmak hakkımız yoktur.

Anın da başlar söylenmeye. Klasik söylenmeleri vardır.

Sizin hiç Allah korkunuz yok mu? Hiç bana çekmemişsiniz. Babanıza benziyorsunuz. Onun yüzünden yıllarca eve hayvan alamadım. Ne merhametsiz insansınız.

Artık sabaha kadar dinlersiniz. Dediğini yapmazsanız, oturur saatlerce ağlar.

O gece asla unutulmayan gecelerimiz arasında yerini alır. Çöp varilinden çıkarılan yavru kedi hemen banyo yaptırıldı, saç kurutma makinası ile tüyleri kurutuldu. Sütünü içti ve uyudu. Annem üzerini battaniye ile örtüp, saat başı uyanarak yavru kedi' yi kontrol etti.

Annemin hayvan sevgisi akıllara zarar. Yıllar önce bir gün baktık elinde bir tavşan çıkıp geldi. Nerden buldun diye sorduk? Sormaz olsaydık.

Başladı anlatmaya. Bahçeye çiçek alacaktım. Eminönü' nü şöyle bir dolaşayım dedim. Hayvanların olduğu yere baktım. Bu tavşan bana yalvaran gözlerle baktı. Ne olur beni al diye yalvarıyordu. Ben de dayanamadım aldım.

Anne, tavşan kesin anında keşfetmiştir. Bu teyze hayvanları çok seviyor. En iyisi ben manalı gözlerle bakayım. Beni alıp evine götürsün diye içinden geçirmiştir dedik. Söylemez olsaydık. Başladı sinirlenmeye. İtiraz etmek hakkımız yoktur.

Anne ne gerek vardı. Şimdi bu heryere pisleyecek!

Pislesin size ne siz mi temizliyorsunuz? Annem zaman kaybetmeden her zamanki söylenmelerine başladı.

Merhametsizsiniz, sizin Allah korkunuz yok oğlum siz her şeyi tiye almaya bayılırsınız. Sizinle uğraşamam.

İsmini Mümtaz koydum. Ona ismi ile hitap edin alışsın. O kadar!

Mümtaz’ a ancak iki ay dayanabildi. Annemin tabiriyle Mümtaz temizlik alışkanlıklarını benimseyememiş. Galiba zeka problemi yaşıyormuş. Geri zekalı Mümtaz!

Söylemiştik !

Evin her tarafına pisliyordu. En sonunda temizlik yapmaktan yoruldu ve onu hiç üşenmeden götürüp hayvanat bahçesine bağışladı. Mümtaz tuvalet alışkanlığına alışmış olsaydı, bizim eve postu serebilirdi.

Akılsız Mümtaz!.

Defalarca oturup ona anlattı fakat Mümtaz laftan anlamadı.

Aklına gelince başlar anılarını tazelemeye. Duyan insandan bahsettiğini sanır.

Mümtaz’ a defalarca söyledim. Gazetenin üstüne yap diye anlamadı beni. Halbu ki ben Mümtaz’ ı çok sevmiştim. Kedi köpek gibi değil ki. Tasmayı takıp gezdiresin. Tavşan bu millet bana gülecek. Acaba benim Mümtaz'ım ne yapıyor? Büyümüş müdür ?

Fazla üstüne gitseniz gözleri dolar. Susmak zorunda kalırsınız...

Üzerinden oldukça zaman geçmesine rağmen Mümtaz ve hatıraları hiç unutulmadan anılır. Kızkardeşimize anlatır. Evimizde bu konuşmalar hiç eksik olmaz. Sokakta ki bütün hayvanlara kendince isimler takar. İsimler genellikle insan isimleridir.

Pencerede görünce seslenir onlarda Ayşe, Ahmet, Osman, Mehmet, dönüp bakarlar. Başlarız gülmeye. Anne bu köpekler, kediler seni tanıyor. İsim annesi olduğunu biliyorlar dediğimizde uğraşmayın, onlar benim verdiğim isimleri ezberledi der.

Gırgır olsun diye biz sesleniriz bize dönüp bakmazlar. Onlar sadece annemin seslenişine alışkın mış. Yemek veren teyze bize sesleniyor diyorlar mış.

Ben ve kardeşim onların dilinden kesinlikle anlamazmışız. Biz kimiz ki?

Yavruları ile iletişimi mükemmel. Bazen garip garip düşüncelere dalar. Acaba ben önceki hayatımda hayvan mıydım? Annemin hayvan sevgisi anlatılmakla bitmez. Tam bir komedidir.

 
Toplam blog
: 5
: 789
Kayıt tarihi
: 31.07.09
 
 

1981 İstanbul doğumluyum. Uludağ Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye bölümü mezunuyum. Hep Kemalis..