Anneme, annelere kutlu olsun bugün...

Ardında koca 70 yılı geride bıraktıktan sonra üzerine bir eş ve bir oğulu sonsuz yolculuğa gönderdin. Yüreğin kan ağlarken bizleri üzmemek için hep güldün, kara bulutları içinde sakladın.

5 kere ameliyat masasına yattın ama “tık” bile demedin. Dizin ameliyatlık haldeyken Nemrut’un zirvesine çıktın. Protezli dizinle ise 220 metrelik Afyon kalesine, iki zirvede de gençler alkışladı, biz gururlandık.

Hem ana, hem arkadaş, hem sırdaş, hep destek, hep ileri. Atatürk kadını her zaman dinini de yaşar, yeniliğe ve değişime de inanır.

Her zaman kalender, bir lokma bir hırka ile ömür tüketecek kadar... Hep yol gösterici, moral verici. Eş dost için bulunmaz bir başvuru kaynağı. Telefonda ve günlük yaşamda terapi uzmanı...

Bugün anneler günü, aslında bütün günler annelerin günü. Bugün bir formaliteden öte birşey değil. Seni sana vermek mümkün değil. Anneden kıymetli bir şey bulunamaz ki... Hep dürüstlük, doğruluk, aydınlık. Bunları beyinlerimize kim yazar senden başka annem.

Emeğin ödenmez, hakkın ödenmez... Bizim hakkımız ise zaten helaldir sana annem.

Acılarla, çilelerle, zorluklarla geçen koca ömrünün sonbaharında bile hala üzerimizde bir güneş gibi sıcağını duyarız. Bu sıcaklığı ömür boyu yüreğimizde taşırız annem.

Bugün sana kutlu olsun annem...

Bugün eşime kutlu olsun.
Bugün tüm şehit annelerine kutlu olsun...

Bugün anne diyecek evladı olmayan, olamayan annelerimize kutlu olsun.

Irak’lı, Afgan’lı, Bosna’lı, Afrika’lı ve tüm annelerimize de kutlu olsun...