Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Mayıs '07

 
Kategori
Aile
 

Annemin ayak izlerinde

Annemin ayak izlerinde
 

Bir süre Pendikte yasadim

Her kesi taniyordum bizim binada.

Her katta iki aile, hepside akraba.

Karsimazdaki bina ile bizi ayiran dar bir sokak vardi.

Her kes her kesi tanir, sayar, sever, bizim mahallede.

Hos sohbet bir aileyi düsünün.

Bes katliydi bizim bina.

Karsimizdaki ise dört.

En üst katindan, birinci katina kadar yine hepsi tanidik.

Birde bodrum kati vardi bu binanin.

Bodrum katida tanidikta, iste öyle tanidik.

Aslinda hic birimiz ne tanidik nede anladik.

Oradada bi daire, oradada bi aile.

Evin kapisina ulasabilmek icin, bir kac basamak inmek gerekiyordu.

Yazin ortasinda, günesin o bodrum katindaki insanlarin, küsmüslügü gibi,

oksamadigi tek ev o ev.

Ilk okul mevzunu, bencil, babasindan aldigi babalik mirasini sürdüren,

"ben erkegim, hak benim, hukuk benim, önce döverim sonra severim" düsüncesiyle, bir annenin üc cocugunu birakip, kacmasina sebep olan bir baba.

En büyükleri bir kiz cocugu ondört, onbes yaslarinda,

ikisi erkek üc kardes, o soguk, karanlik bodrum katinda.

Oksijensiz nefes nasıl olmazsa.

Sevgisiz, sefkatsiz, huzursuz, annesiz, babasiz, umutsuz ve isiksiz yasamak olmaz.

Ücüncü kattaki yasadigim evin camindan bakarken, o isimsiz her sabah okula giden, sürekli yere bakma zorunlulugundan, hayatin, ciceklerin ve bulutlarin rengini görmeye müsadeli olmayan, güzel kiz oluyordum bir anda.

„YAPMA BABA VURMA.

BIR DAHA ASMAYACAGIM CAMASIRLARI KAPININ ÖNÜNE.

YAPMA BABA, YAPMAAA:

SÖZ, NEFES BILE ALMAYACAGIM BIR DAHA“.

Kardeslerim, disarida oynuyorlardi, cigliklarimin arasinda.

Ve gözlerimden süzülen yaslar...

Biraz sevkat, biraz sevgi arzusuyla icimdeki aci. Anneeeeeeeeem,

coktan unutturdu bana, vurdugun yerlerin acisini. VUR BABA !

Evimiz iki oda bir salon. Kücük bir evdi.

Kardeslerim bir odayi paylasiyor, babam kendi odasina cekiliyordu, bense salondaki cekyatta. Gündüz okul sonra ev isi, yemek ve herzaman, hazir olmaktan yapamadigim seyi yapiyordum gece, düsünüyordum.

Annemi düsünüyordum, saclarimi oksayisini hatirliyordum, hatirliyordum ama o kadar mazide kalmistiki annem artik, hayal mayal görüyordum yüzünü.

Kardeslerimse babamin yikamis oldugu, kücücük beyinleriyle, annemiz bizi birakip, baska bir adama kacti diyorlardi.

Onlara sadece bakabiliyordum, en derin bakisimla.

Annemin yedigi dayaklari, cektigi acilari, üzüntüyü gösterebilmek adina.

Fakat annem gibi susuyordum bende.

Yasitlarimin, sikayetci oldugu okulum, benim kurtulusum oluyordu adeta.

Bir kac saat özgür oluyordum, cocuk oluyordum, bir kac saat "ben" oluyordum, korkusuzca.

Yine annem olmaya basliyordum okul cikisinda.

Yürüyordum annem gibi , kendi ayaklarimla, onun izlerinde, o soguk, karanlik zindana.

Ve ben, annem oluyordum sessizce, caresizce, usulca, nefes alabilmek adina...

Arzu Aksoy

 
Toplam blog
: 5
: 503
Kayıt tarihi
: 20.05.07
 
 

1976 yılında Almanya'da doğdum. Lise mezunuyum. Okumayı, hayvanları, sporu, çocukları seven, hayat d..