- Kategori
- Anne-Babalar
Annemin kişiliği
-İlginç kadındı rahmetli annem.
-İkircikli tek kelime laf etmeyen,
-Son derece kararlı,
-Ne istediğini bilen,
-Ve hedefe kilitlenen bir kişilikti.
* * * * *
-Hayatında ailesinin ve çocuklarının dışında üç şey önemliydi.
-Atatürk.
-CHP
-Ve;
-Laiklik.
-Rahmetli annemim tavizsiz olduğu üç şeydi.
* * * * *
-En küçük çocuğuydum.
-Yıllarca hep annem ve babamın yanında olmama rağmen,
-Hiç anlayamadım annemin, Allah inancının olup olmadığını.
-Çünkü evimizde, dini vecibelerin hiç birisi yapılmazdı.
-Ama annemin başından hiçbir zaman çıkarmadığı bir eşarpi vardı.
-Ne olursa olsun, başını açtıramazdık annemin.
-Geleneksel bir baş örtüsüydü anneminki.
* * * * *
-Öğrencilik hayatım İstanbul’da bittikten sonra.
-Antalya’da ikâmet etmeye başladım.
-1990’lı yılların ilk yarısıydı.
-Ve ben Antalya’da yalnız yaşayan ablamın yanında soluğu aldım.
-Zaten annem ve babam yılın yarısını Antalya’da geçirirlerdi..
-Sonbaharda Antalya’ya bizim yanımıza gelirlerdi.
-Sıcaklar bastırdığında, tekrar İstanbul’a dönerlerdi.
* * * * *
-Ve ben hep rahmetli annemin;
-Kararlı,
-Tavizsiz,
-Net tavırlarına hayran kalmışımdır.
-Anlaşamadığımız kimi konular olsa bile.
* * * * *
-Duygusal bir kadın olmasına rağmen,
-Duygularını fazlaca dışa yansıtmayan bir kişilikti.
-Ve annemin içten içe ağladığını gördüğüm üç olay yaşadım.
* * * * *
-Uğur Mumcu’nun öldürüldüğü günün akşamı eve döndüğümdeydi.
-Kapıyı açtı.
-Ve hiçbir şey demeden, bir köşeye çekilip, oturdu ve tek kelime laf etmedi.
-Bir başka köşede babam.
-Sessiz ve sakin ve duyguluydu..
-Ve annemin gözlerinden, hafif hafif yaşlar süzülüyordu.
-Bir şey söylemedim ve odama gidip yatağıma uzandım.
* * * * *
-Diğer bir olay ise;
-Sivas Madımak katliamıydı.
-Ve olayların yaşandığı gece, annemin gözünden, tane tane akan yaşlar vardı.
-Hoş sadece annemde değildi akan yaşlar.
-Günlerce yasını tutmuştu ölenlerin.
* * * * *
-Son olay ise;
-Antalya’da yaşamıştık.
-1999 senesinde.
-Yapılan seçimlerde CHP baraj altında kalmıştı.
-Eşimle sabah erkenden yanlarına gittik.
-Kapıyı annem açtı.
-Hiç unutmam.
-Boynuma sarıldı.
-Yıkılmış bir vaziyetteydi.
-“Biliyormusun Nihat” Dedi.
-“Halk partisi barajı geçemedi.”
-“Biliyorum anne” Dedim.
-“Üzülecek bir şey yok.”
-Gibisinden laflar ettim.
-Ama annemin gözlerinden yaşlar akıyordu.
* * * * *
-Abim anlatıyor.
-Kızı ile yurtdışında yaşıyorlar.
-Kızı Türkiye hakkında bilgiler ediniyor.
-Yaz aylarında geldiklerinde, önemli yerleri geziyorlar.
-2004 yılının yaz ayıdır.
-Abim ve kızı, annemide yanlarına alarak Dolmabahçe sarayına giderler.
-Annem, Atatürk’ün büstünün önünde hazırolda durur.
-Ve başlar Atatürk’e şikâyete.
-Atatürk’e layik olamamaktan tutunda,
-Memlekette ne kadar şer odağı varsa, hepsini tek tek, hazırol vaziyetinde, şikâyet eder.
-Gelen, geçen turistlerde, annemin resmini çekmişler.
-Abim anlatmıştı, nede çok gülmüştük.
* * * * *
-2005 yılının Mart ayında yaşama veda etti.
-80’li yaşlarındaydı.
-Yaşayıpta bu günleri görseydi.
-Sanırım kahrından ölürdü.
-Hoş; Zaten ülkenin gidişatından hiç hoşnut değildi.
-En çok korktuğu şeyler, bu günlerde yaşanan şeylerdi.