Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ekim '06

 
Kategori
Yemek - Mutfak
 

Annemin nefis poğaçaları...

Annemin nefis poğaçaları...
 

Mavi çiçekli sofrasını sermiş, mutfağın kapısına arkası dönük yerde oturuyor. Kapıdan onu izliyorum beni farketmiyor. Önce hafif hafif sallanıyor, elindeki hamuru yuvarlıyor, sonra sol eline yatırdığı o minik hamur parçasını yassılaştırıyor sağ eliyle, içine rendelenmiş peynir ve kıyılmış maydonozdan oluşan harcı usulca yerleştiriyor ve kapatıyor. Sonra bu minik bohçayı diğerlerinin yanına, tepsiye yerleştiriyor. Aynı işlemi kimbilir kaç kez tekrarlıyor. Benim hareketlerimdeki o acele ve sarsak tavır onda yok. Sakin, huzurlu bir hali var. Ne bıkmış, ne isteksiz, ne de yorgun. Bu yüzden mi bu kadar güzel oluyor bu poğaçalar.

Evin simgesi gibi annemin poğaçaları. Bir yiyecek olmaktan çok öte. Bizim bir aile olduğumuzun, annemin sevgisiyle sarınıp kuşatıldığımızın bir simgesi. Evin içini dolduran o koku her zaman "yuvamdayım" hissi uyandırıyor hepimizde. Sadece o kokuyu duymak için bile onların pişmesi yeterli.

"Nasıl bu kadar güzel oluyorlar? Nasıl yapıyorsun bunları? diye soruyorum. Omuzunu silkerek "herkes gibi" diyor. "İyi ama" diyorum "Herkesin poğaçaları böyle olmuyor ki..." Gülümsüyor "Senin annen yaptığı için sana güzel geliyor" diyor. "Peki peki ver bakalım anneciğim şu tarifini" diyorum "yazayım defterime". Bir yandan poğaçaların üzerine susam ve çörekotu atıyor bir yandan da anlatıyor:

- Bir su bardağı ılık sütün içine 1 yemek kaşığı kuru maya 1 tatlı kaşığı şekeri koyacaksın. Bir süre bekleyeceksin ki maya kabarsın.
- İyi ama ne kadar bekleyeceğim?
- Kabarana kadar?
- Hımmm...

Yüzümdeki soran bakışları görünce: "Kabardığında anlarsın" diyor. "Eh.. Peki" diyorum. "Devam et lütfen."

- Unu koyarsın tepsiye ortasını açarsın, kabaran mayayı, 1 su bardağı ay çiçek yağını koyup yumuşak bir hamur elde edersin. Sonra bir süre bırakırsın hamur mayalansın.Şimdi soracaksın nerden anlayacağım mayalandığını diye. Hamur iki katına çıkacak mayalandığında. Zaten bakınca anlarsın.

Allah'ım annem beni 40 yıllık aşçı sanıyor. Ne sorsam bakınca anlarsın diyor.

- Bakınca anlayacak seviyeye gelmiş olsam zaten bu tarifi biliyor olurdum değil mi anneciğim?
- Tamam tamam ukalalık yapma. Bir süre sonra anlarsın...
- Eh peki ne yapalım? En fazla bir kaç tepsi kabarmamış ve tadı berbat olan poğaça pişirdikten sonra anlarız.

O anlatmaya devam ediyor, bir yandan da tepsileri fırına koyuyor.

- Mayalanmış hamuru küçük parçalara ayırırsın ve içlerine maydonozlu peynirli içi koyar ve kapatırsın. Sonra üzerlerine yumurta sarısı sürersin. Çörek otu ve susamla süslersin. Fırında pişirirsin. Hepsi bu.
- Eh kolay görünüyor ama senin gibi yapabileceğimden emin değilim. Hele de şu "bakınca anlarsın" bölümlerini düşünürsek oldukça şüpheliyim.
Gülümsüyor ve ekliyor:
- Yapa yapa öğrenirsin...

 
Toplam blog
: 408
: 1090
Kayıt tarihi
: 17.06.06
 
 

Gazetecilik okudum... Ama gazeteciliği sırf yazabilme serüvenine bir adım daha yaklaşabilmek için ok..