Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Mart '13

 
Kategori
Alışveriş - Moda
 

Annenin açamadığı kavanoz kapağını açmak

Her çocuğun bir kahramanı vardır. Bu kahramanlarlar büyürler, onları idol olarak alırlar. Ne yapsalar terkrarlarlar, özenirler ve büyük bir sevgi beslerler. O üzüldüğünde daha çok üzülür, sevindiğinde daha çok sevinirler. Hayali ya da reel kahramanlar olabilirler bunlar. Belki bir film kahramanı, belki bir çizgi film kahramanı.

Kendisi de kahraman olmak ister. Ama nasıl olsun ki? O daha çocuktur sadece. Çocuklar kahraman olamazlar, güçleri yetmez çünkü. Çocuk dediğin okula gider, ödev yapar, oyun oynar, dondurma yer ve televizyon izler. Yaramazlık yaptığında çok kızanı olmaz. Çocuktur çünkü o daha. Söyledikjleri bile çoğu zaman ciddiye alınmaz ve geçiştirilir.

Halbuki o çocuk kendisini öyle hissetmez. Büyümüştür. Büyümüş ve büyük adam olmuştur. Fırsat verseler dünyayı kurtarabilir. Ama o fırsatı asla yoktur. Bunu anne ve babasına kanıtlamak ister ama ne yapsa işe yaramaz. Onların gözünde hala masum bir çocuktur çünkü. Gerçekten de öyledir belki ama bunu kabullenmek istemez asla. Sadece eline geçecek bir fırsat bekler. O fırsatı bekler, bekler, bekler. Gelecektir çünkü bir gün.

Bir gün annesi mutfakta yemek yaparken gelir o fırsat ayağına. Hiçte bekledeği bir zaman değildir aslında. Daha farklı ve daha başka yerlerde hayal etmiştir. Sokakta birisi annesinin çantasını çalacak ve o da çantayı kurtarıp hırsızı dövüp kahraman olacaktı. Ancak kahraman olmanın yeri ve zamanı yoktur. Hiç beklemediği bir anda gelir fırsat. Anne mutfakta kavanoz kapağını açmakla uğraşır. Dener, dener, dener ama olmaz bir türlü. O kadar sıkıca denemiştir ki açmayı, elleri morarmıştır artık. Tam o sırada su içmek için mutfağa gelir çocuk. Annesini görür. Zor durumdadır. Ellerinin rengi değşmiş, suratında sinirli ve yorgun bir ifade vardır. Hemen kapar annesinin elinden kavanozu. Annesini bu kadar uğraştıran kapak bu muydu? “Açarım ben bunu” der annesine. Annesi pek inanmayan ve umursamaz tavırla başını sallar. Açamayacağını düşünüyordur çünkü. Onun açamadığı kapağı çocuğu nasıl açabilirdi ki? Çocuktur çünkü o. Minik elleriyle kavanozun kapağını kavrar ve var gücüyle sıkar. Elleri acır ama belli etmez annesine. Fırsat ayağına gelmiştir, kaçırmamalıdır. Birden “tak” diye bir ses gelir. Kapak yere fırlar. Açmıştır, annesinin açamadığı kavanoz kapağını açmıştır küçük kahraman! Annesi de bunu inanamaz. Şaşkın gözlerle çocuğuna bakar ve çocuğun bunca zamandır beklediği o cümleyi söyler; “Sen benim kahramanımsın!” Evet, kahraman olmuştur artık o çocuk. Annesine büyüdüğünü ve kahraman olduğunu kanıtlamıştır. Daha da ne ister ki? Sadece pelerini eksiktir. Onu da fazla dert etmez. Hayattaki ilk başarısını kazanmıştır. Bundan sonra annesinin kahramanıdır ve kendini kanıtlamaya ihtiyacı da yoktur. Akşam baba eve gelince de öğrenecektir bunu ve kendisiyle gurur duyacaktır.

O çocuk benim. O çocuk sensin. O çocuk hepimiziz. Bizler, annelerimizin kahramanlarıyız aslında. Şimdi o kahramanlar büyüdü. Anneler günü hediyesi olarak da arayışlara girdiler bile. Ne yani, kahramanlar hediye alamaz mı?

 
Toplam blog
: 5
: 163
Kayıt tarihi
: 27.07.12
 
 

İzmir Anadolu lisesinden mezun olduktan sonra, bilgi üniversitesi reklamcılık okudum. O gün bugün..