Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Efsane FB 1907 Baterist Metin

http://blog.milliyet.com.tr/efsanefb1907

08 Kasım '08

 
Kategori
Dünya
 

Anormal Doğa Olayları !..

Anormal Doğa Olayları !..
 


Doğa, akıl almaz ve inanılmaz güçlere sahiptir... Şiddetli bir dolu yağışı canlıları öldürebilir... Büyük bir deprem bırakın dev gibi binaları, dağları bile yerle bir edebilir... Niagara Şelâlesi dakikada 50 olimpik yüzme havuzunu doldurabilecek oranda suyu, Niagara Nehri'ne bırakabilir... Hepimiz tanık olmasak da biliriz ki, deprem, hortum, çığ, sel ve yıldırım gibi afetler büyük kayıplara sebebiyet verebilirler. Bakınız doğanın ne enteresan güçleri vardır...


Muhteşem ışık gösterisi...

Aurora, yâni kutup ışıkları, Kuzey ve Güney Kutbu'nda meydana gelen bir doğa olayıdır. Bu rengârenk ışık halkalarının çapları 20.000 kilometreyi bulabilmektedir. Kutup bölgelerine yakın yaşayanlar auroraları çeşitli renklerde parıldayan, dev perdeler olarak görürler. Güneşin aşırı sıcak atmosferinde güneş patlamaları diye adlandırdığımız birçok enerjitik olay cereyan eder. Bu olaylar esnasında enerji yüklü elektron, proton gibi parçacıklar dünyanın kutup bölgelerindeki zayıf manyetik alanlardan içeri sızarlar. Bu parçacıkların atmosferdeki çeşitli gazlara çarpması sonucu, gazlar ışık yayarlar ki, işte bu ışıklar kutup ışıklarıdır.


Tornadoların en acımasızı...

Çok şiddetli hortumlara bilindiği üzere tornado adı verilir. Günümüze kadar kaydedilen en şiddetli tornado, 1999 yılında ABD'nin Oklahoma City kentinde gerçekleşmiştir. Hızının saatte 511 kilometreyi işaret ettiği saptanmıştır. Bilimadamları tornadoları verdikleri zarara göre sınıflandırıyorlar... Saatte 112 kilometre hızla esen bir tornado ağaçların dallarını söküp atabiliyor, 320 kilometre hızla esen bir tornado evleri ve arabaları havaya savuruyor, 480 kilometreden hızlı tornadolar ise çimleri ve kaldırım taşlarını dahi yerinden söküp uçurabiliyor.


Öldüren kar topları...

Dolu, çapı en az 5 mm olan buz şeklinde bir yağıştır... Fırtınalarda yağmur damlalarının düşey rüzgârlar tarafından atmosferin en soğuk yerlerine savrulmasıyla meydana gelir. Bu damlalar rüzgârda ne kadar savrulursa o kadar irileşir. Rüzgârın taşıyamayacağı kadar büyüdüklerinde ise yere dolu olarak düşerler... Yaklaşık 1000 yıl evvel Himalayalar'da yüzlerce insan esrarengiz bir şekilde hayatını kaybetmişti!.. Son dönemde yapılan bir araştırma bu insanların, saatte 150 kilometreyi aşan bir hızla, yaklaşık bir tenis topu iriliğinde yağan dolu neticesinde öldüklerini ortaya koymuştur.


Kurbağa yağmuru...

Sırbistan'ın bir kasabasında küçük küçük kurbağalar sel olup insanların üzerine yağmıştır. Kasaba halkı, kurbağa taşıyan bir uçağın havada infilak ettiğini zannederek gözlerine inanamamışlardır. Bu insanlar saçmalamıyorlar tabii... Deniz hortumları ve tornadolar göl, dere gibi sulak alanların yüzeyindeki canlıları havaya savururlar ve bu şekilde balık, kurbağa gibi canlılar şiddetli fırtınalarla birlikte, kilometrelerce uzaklara taşınabilirler.


Derin su banyosu...

Okyanus tabanında bulunan bir volkanın ağzından, aniden siyah duman bulutları püskürür. Bu yeraltı kaplıcasına hidrotermal ağız adı verilir. Hidrotermal ağızlar, suyun, yerkabuğundaki magmanın ısıttığı okyanus tabanındaki çatlaklardan sızmasıyla meydana gelir. Hidrotermal ağızdan püsküren kaynar su, buz gibi okyanus suyuna 370 derece sıcaklıkla karışır ve beraberinde çözülmüş kaya ile zehirli kimyasallar getirir. İnanılması zor lâkin hidrotermal ağızlarda binlerce ilginç canlı yaşar. Bu canlılar volkanların ağzından püsküren zehirli sülfürü oksijenle yakarak kendilerine yararlı besinlere dönüştürürler. İşte doğa bu derece inanılmazdır!


Yangın hortumları...

Tornadolar yeterince tehlikeli değillermiş gibi bir de yangından meydana geldiklerini düşünebiliyor musunuz?.. Söndürülmesi güç olan yangınlar öyle şiddetlidirler ki, kendi hava koşullarını kendileri yaratırlar!.. Yangın büyüdükçe aynı oranda oksijen harcar ve yoğun ısı havanın yükselmesine sebep olur. Temiz hava yükselen havanın yerini aldıkça da çok güçlü rüzgârlar oluşur. Ortaya çıkan bu hava durumu ateş tornadolarının oluşumuna sebep olur. Alev saçan bu tornadolara da ateş girdapları adı verilir ve bir ateş girdabı, 40 katlı bina yüksekliğine ulaşabilir.


Garip duvar dalgaları...

Bir okyanus gemisinde olduğunuzu ve aniden 10 katlı apartman yüksekliğinde dev dalgaların üzerinize doğru geldiğini bir düşünsenize!.. Bu bir tsunami değildir. Denizaltı depremlerinin sebep olduğu tsunamiler açık denizde küçücük dalgalar şeklinde olup, ancak kıyılara yaklaştıklarında yıkıcı dev dalgalara dönüşürler. Açık denizde görülen dev dalgalar ise, dik dalga olarak adlandırılır. Bu duvar misâli dalgaların nasıl oluştukları henüz tam olarak keşfedilememiştir. Lâkin açık denizde, fırtınasız havalarda dahi ortaya çıktıkları, bilinen bir gerçektir. Yaklaşık 15 sene evvel birer efsane olan bu dalgalar, bugün ise bilhassa büyük gemiler için tehlike oluşturan, doğanın kötü sürprizlerinden biridir.


Gaz saldırısı...

Patlayan bir volkan hayli büyük bir lâv nehri oluşturur. Yanardağın yamaçlarından aşağıya doğru akmaya başlayan lâvlar, önüne çıkan her şeyi yutarak yok eder. Lâv nehri oldukça tehlikeli bir doğa olayıdır. Fakat bir yanardağ çok daha tehlikeli bir olaya, bir gaz ve kaya bulutu olan ve 537 derece sıcaklığa ulaşabilen kızgın volkanik kül akıntısına da sebep olabilir. Bu akıntı, yanardağın yamaçlarından tıpkı bir çığ gibi aşağıya iner. İnsanlar lâv nehrinden kaçıp kurtulmayı başarabilirler belki ama, bir kül akıntısından kolay kolay kurtulamazlar. Zira kızgın kül akıntıları saatte 80 kilometre hıza ulaşabilirler.


İlginç alev topları...

Gök gürültülü sağanak yağışlar esnasında birdenbire insan kafası büyüklüğünde, parlak alev topları oluştuğunu hiç duymuş muydunuz?.. Yerden birkaç metre yüksekte oluşan, sonra yere düşen ve hoplayıp zıplayarak ilerlemesinin ardından tekrar yükselip gözden kaybolan bu toplara, yıldırım topu adı veriliyor. Yıldırım topları kimi zaman küçük bir patlama yaratıp yok olurlar. Bazı bilimadamları toprağa düşen yıldırımın, toprakta bulunan silikon adlı minerali buharlaştırdığını düşünüyorlar. Bu silikon etraftaki mevcut oksijenin içerisinde yanan bir tür baloncuk oluşturuyor.
 
Toplam blog
: 1907
: 3759
Kayıt tarihi
: 28.07.07
 
 

03 Şubat 1967 İstanbul doğumlu, romantik bir müzisyenim işte... Müzik, bateri, spor, Fenerbahçe, ..