Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Şubat '13

 
Kategori
Güncel
 

Antalya ''cana can katıyor'' haydi ''bir can bir candır''

Antalya ''cana can katıyor'' haydi ''bir can bir candır''
 

Bir CAN Bir CANDIR


Şu haberi sizlerle paylaşmak istedim de bu yüzden karşınıza gene, yine, yeniden dikiliverdim. Organ Bağışı ile ilgili bu haber Antalya’dan çıktı karşımıza. Hani şu yüz nakilleri ile ünlü gündemlerden düşmeyen Antalya. AntalyaSağlık Müdürü Dr. Adem Bilgin’nin de desteği ile Antalya, Türkiye’nin adını Guinness Rekorlar Kitabı'na geçirmeye karar verdi. Bunun içinde hummalı bir çalışma sürmekte.

Diyeceksiniz ki niye? Organ bağışımızla geçeceğiz bu sefer Guinness’e. 1 Mart 2013 tarihinde Kepez Arena Spor Salonu'nda ‘’1saatte en fazla katılımcı ile organ bağışı’’ kategorisinde rekor kırmak istiyoruz. Antalya'da 1 Mart'ta yapılacak organ bağışı konusundaki rekor denemesinin hazırlıkları hızla sürüyor. Antalya Sağlık Müdürü Dr. Adem Bilgin, 4 ay önce başlayan hazırlıkların son aşamaya geldiğini, 1 Mart günü Kepez Arena Spor Salonu'nda ‘’1 saatte en fazla katılımcı ile organ bağışı’’ kategorisinde Guinness rekorunu kırmak için hazır olduklarını, 2011'de Londra'da 321 kişi, 2012 tarihinde de Çin'de 474 kişiyle kırılan rekoru kıracaklarını belirten Bilgin, hedefin 2 binin üzeri olduğunu kaydetti. Dr. Bilgin, "Geri dönüşümler çok iyi. Sivil toplum kuruluşları da destek veriyor" dedi.

Destekçiler arasında müftü de bulunmakta. Türkiye'nin, dünyada kadavradan nakilde çok geride olduğunun altını çizmeliyiz. Avrupa'da kadavradan organ nakli yüzde 80, bizde yüzde 30'lar seviyesinde. Özellikle beyin ölümü gerçekleşmiş hastaların ailelerini ikna etmekte zorlanıyor. Bu duyarlılığı artırmak için çaba sarf ediliyor. Türkiye'de yılda 400 bin kişi ölüyor ve birçoğu hastanelerde ölüyor. Beyin ölümleri tespit edilenler var. 2011'de 1477 kişiden 345 kişiyi ikna edebilmişiz. Öldükten sonra organlarımız çürümesin, hayat versin. 'Bir can bir candır', 'Cana can katalım' diyoruz.

Rekor denemesine en büyük desteği veren, 2011'de Derya Sert'e kadavradan yaptığı rahim nakli ile dünyada, Uğur Acar'a yaptığı yüz nakli ile Türkiye'de adını duyuran Akdeniz Üniversitesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan da organ bağışında gerekli bilincin oluşması gerektiğinin altını çiziyor. Özkan, "Kadavradan nakilleri çoğaltırsak devletin üstlendiği tedavi amaçlı yapılan bütçe azalacak. Gereksiz operasyonlar da azalacak. Şuan organ bağışı ve başarılı nakillerimiz ile 10 yıl öncesinde olmamız gerekiyordu. Dünya bunu çözmüşken biz hala kadavradan organ bağışından bahsediyoruz" diye konuştu.

Organ bağışında, dünya çapında bir yetersizlik vardır. Bu nedenle bekleme listeleri uzadıkça uzamaktadır. Örneğin Almanya'da böbrek nakli için bekleme süresi 2005 yılı verilerine göre yaklaşık 7 ila 9 yıl arasında değişmektedir. Kalp, karaciğer ve akciğer organ bekleme listelerindeki birçok hasta, zamanında bir organ bulunamadığı için ölmektedir. Uzun bekleme sürelerinin oluşma nedeni, diğer başka nedenlerin yanı sıra, ölümcül trafik kazalarının azalması, fakat buna karşılık sadece organ nakli ile iyileştirilebilecek hastalıkların da çoğalmasıdır. Ayrıca genelde yaşam beklentilerinin yükselmesi ve teknolojinin gelişmesi sonucu, tıbbın giderek daha çok hastalığa organ nakli yapılabilir gözüyle bakmasıdır.

Bir bakış açısıyla; organ bağışının, kan naklinden farkı yoktur. Hayat kurtarma anlamında, sağlıklı olan her organ bağışlanabilir. On sekiz yaşını doldurmuş ve doğru ile yanlışı ayırabilme yeteneğine sahip herkes, başta kalp olmak üzere, akciğer, böbrek, karaciğer ve pankreas gibi organlar; kalp kapağı, göz kornea tabakası, kas ve kemik iliği gibi dokuları bağışlayabilmekte ve bunlar günümüz tıp teknolojisinde nakledilebilmektedir. Bir kişi organlarını bağışlayarak birçok insana yaşama şansı verebilir. Türkiye'de birçok devlet ve üniversite hastanesinde organ bağışı işlemleri yapılmaktadır. Ayrıca yaşarken yapılabilen (böbrek gibi) organ bağışı türleri de vardır.

  • Sağlık Müdürlüklerinde
  • Hastanelerde
  • Emniyet Müdürlüklerinde (ehliyet alımı sırasında),
  • Organ nakli yapan merkezlerde,
  • Organ nakli ile ilgilenen vakıf, dernek vb. kuruluşlarda yapılabilir.

Tıbdaki gelişmelerin bugün geldiği noktada, insan vücudunun birçok organı nakledilebilmektedir. Burada sadece ölümden sonra bağışlanabilecek organlarla, yaşarken de bağışlanabilir organlar arasında bir ayrım yapmak gerekiyor.

Yaşarken bağışlanabilir organlarda, yaşayan bir insan,diğer bir insana gerekli olan organı veya hücreyi bağışlar. Bu organlar çift veya tabaka halinde olan veya kendini yenileme özelliğine sahip olan organlardır. Örneğin böbrek, karaciğer ve yenilenebilir özelliğe sahip hücreler, kan, ilik ve üreme hücreleri gibi dokular. Burada bağış yapanın yaşından ziyade organın durumu çok önemlidir; fakat genelde 70 yaş üstündekilerin organları çok nadir durumlarda alınmaktadır.

Yaşarken yapılabilen organ bağışlarında, vücudumuzda çift olması ve bağış yapanın organını vermekle, fonksiyonlarını kaybetmemesi nedeniyle, böbrek transplantasyonları başı çekmektedir. Giderek transplantasyonu çoğalan diğer organ ise, yüksek oranda yenilenebilir özelliği olan karaciğerdir. Ancak karaciğerin tamamı bağışlanamaz.

Bağış yapan 18 yaşını doldurmuş ve karar verebilecek durumda olmalıdır. Bağış yapan, yapılacak müdahalenin şekli, büyüklüğü, olası tehlikeleri ve sağlığına şimdi ve daha sonra gelebilecek zararlar konusunda bir doktor tarafından, başka bir doktorunda bulunduğu ortamda aydınlatılmalıdır.

Ölümden sonra nakil için organın alınması, ölün kişinin bağış kartı varsa gerçekleştirilir, eğer sağlığında organlarını bağışlamamışsa ölen kişinin akrabalarının rızası olursa ancak alınabilir. Ülkemizde bağış belgesi olsa da olmasa da muhakkak aile izni alınması şarttır. Önce ölüden kan örneği alınır. Kan grubu ve doku özellikleri tespit edilir. Bu veriler alınan organın kime nakledilebileceğinin tespiti için çok önemlidir. Ayrıca organın nakledileceği hastayı tehlikeye sokabilecek herhangi bir bulaşıcı hastalık veya organda tümör olup olmadığı da burada tespit edilir.

Binlerce insan yaşamını sürdürebilmek için bizlerden yardım bekliyor. Ölümün soğuk nefesi her an yüzlerine vuruyor. Oysa biz kısıtlamamız olmadan yaşamaktayız. Organ bağışı yaparak bir can kurtarabiliriz. Sadece Antalya değil bütün Türkiye’yi Organlarını Bağışlamaya davet ediyorum. Sanmayın ki sizi davet ediyorum da beni etmiyorum. Ben 22 yaşından beri organlarımı öldükten sonra alınmak üzere bağışlayan bir vatandaşım. Duymayanlara duyurulur!

Hayatta cana can katmanız dileği ile…

http://blog.milliyet.com.tr/eceer

 www.medyabey.com

https://twitter.com/eceer6

http://blogcu.com/eceer

 
Toplam blog
: 781
: 3899
Kayıt tarihi
: 23.09.12
 
 

16- 06- İstanbul'da doğdum. Tatbiki Güzel Sanatlar Tekstil Ana sanat dalı Moda tasarımı bölümünde..