Antalya'da özlenen yer olacak Dibek Lara

Hayallerin gerçek olması büyük mutluluktur.

Ahenk’te hep hayal etti,

“Bir yerim olmalı, evimiz gibi, yuvamız gibi. Dostlarımız gelsin, dost olacağımız yeniler gelsin. Kahveler içelim. Fallar bakalım, iki lafında belini kıralım. Güzel yemeklerimiz olsun. Gelen desen ki:

“Çok lezzetli, Çarşamba günü ne var?”

“Mantı var, Kayseri mantısı var.”

“Diğer günler?”

“Her gün pizza var, her gün muhteşem yemekler var. İsterseniz tencere yemekleri isterseniz pide çeşitleri...”

“Yuppiii.”

Ahenk düşünmüş.

“Bayanlar paralı günlerini yapsınlar, ben ya okudum ya çalıştım. Annemde çalışandı biz kabul günleri ile büyümedik içimde hep uhde kaldı. Kalmasın. Burada bayanlar kabul günlerini yapsınlar. Biz onlara ikram edecekleri ne istiyorlarsa onları hazırlatalım.”

Ahenk demiş ki:

“Yaş günleri olsun, annelerle çocuklar ve misafirler! Pastalar yapalım, hatta eğlenceler düzenleyelim. Yaş günü animatörleri getirtelim.”

Sonra aklına gelmiş.

“Burası sesiz de olmalı arada. Arada kitap okuyanlar gelsinler, Dibek Kahve’lerini içerken kitaplarını okusunlar.”

O hep hayal etmiş, kitap okumalıyım ama birileri bana hizmet etsin. Hizmet sektörünü de iyi bilir Ahenk. O turizmci bir ailenin içinden gelmekte.

“Biz servisi de iyi yaparız.”

Düşünmüş.

Sonra demiş ki;

“Belki de müzik isterler, hafiften kıymetli bir müzik ustası çalsa söylese fenamı olur. Olmaz neden olsun ki?”

Ya başka diye düşünmüş.

“Evet, maçlarda izlenmeli burada demiş.”

Karar verme aşamasında uykularına keder getirmiş, geceler boyu evin içinde sağa sola yürümüş. Düşünmüş, düşünmüş.

 “Benim annem, babam, kardeşimde benimle olurlar. Elbette eşim hep yanımda. O zaman nedir beni tutan. Annemin çevresi, kardeşimin, teyzemin, dayımın, eşimin arkadaşları ve onların etrafları! Nasıl olsa gelirler. Dostlarını arkadaşlarını da getirirler. Bizde hizmette kusur etmezsek, yemeklerimiz çok lezzetli olursa, hijyene önem verirsek, geriye ne kalır ki?”

Kalmaz demiş Ahenk.

“Bismillahirrahmanirrahim” demiş, açmış Dibek Lara’yı.

Hayırlı ve uğurlu olsun.

Ahenk yalnız değil. Onun arkasında ailesi var.

Ahenk yalnız değil, akrabaları var.

Ahenk yalnız değil arkadaşları var.

Ahenk yalnız değil, onu destekleyen yürekli kadınlar var. Bir kadının halinden başka kadınlar fazlası ile anlarlar. Bir yürekli kadın bir işe kalkmışsa, özellikle bu günlerde kadınlara uygulanan bu haksızlıklarda bir kadın yüreğini eline almış yola çıkmışsa, denilecek söz:

“Vay maşallah” olur.

Ahenk ve sevdikleri el ele vermiş, diz dize vermiş küçük bir topluluk olmuşlar. Birbirlerinin yanında başarmak için heyecanda canla başla çalışıyorlar.

“Burası bizim ekmek teknemiz, çok çalışacağız, başaracağız. Antalya’da özlenen yer olacağız. Demişler.

Bende aynı fikirdeyim.

Günlerdir sıklıkla gidiyorum. Yorgun günlerden sonra;

“İşte böyle dinlenilir” diyorum.

Kadın eli değmiş, evimde gibiyim.

Nazan Şara Şatana