Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Eylül '11

 
Kategori
Güncel
 

Antalya'dan "yıldız" ve Kürt sorunu..

Antalya'dan "yıldız" ve Kürt sorunu..
 

ABD'den izinsiz adım atamazlar..


Antalya’dan Yıldız gibi “parlayan” bir dostumuz, ülkemizdeki PKK sorunu ile ilgili düşüncelerini dile getirir bu sayfalarda zaman zaman. Geçenlerde yazdığı bir yazıda yine bu sorunu kaşımış, PKK’nın “Bir sebep mi yoksa bir sonuç mu.” sorusunu sormuş ve kendi düşüncelerine göre cevabı bulmuş!!.. 

Yazısına gönderdiğimiz yorumu yayınlamadığı için bu yazıyı yazma gereğini hissettik.. 

PKK ve Kürt sorunu, Türkiye Cumhuriyeti ile Kürtler arasında bir sorunmudur ve Yıldız’ımızın sorduğu gibi “PKK bir sebep midir, sonuç mudur ?.. 

Bu soruların cevabı; Yıldız’ımızın tipik örnek olan yazısında da gördüğümüz gibi, dış emperyalist baskıların olmadığı, ABD gerçeğinin göz ardı edildiği ve Kürt halkını temsil ettiğini iddia eden Terörist ve Legal örgütlenmelerin “Bağımsızlık Savaşı” verdikleri ya da insan hakları, demokrasi ve ana dilde eğitim gibi masum istekleri yönünde bir görüşle verilebilir.. 

Ya da bu soruların cevabı; ABD’nin, SSCB’nin dağılmasından sonra artık gereği olmayan “Yeşil Kuşak” projesinden vaz geçip, BOP Planı ve Ilımlı İslam projeleri ile Orta Doğu’da Fas’tan Moritanya’ya 22 ülkenin haritasının değiştirileceği gerçeği göz önünde tutularak verilebilir. Hangi cevabın bizi doğru tespitlere götüreceğinin takdiri okuyucunun. 

Mesele bu kafadaki dostlarımızın “İnsan Hakları savunucusu ve Demokrat” olduklarından dolayı ağızlarından düşürmedikleri insan hakları ve demokrasi ise, bu değerlerin yanlız Kürt halkının mı yoksa tüm bölge halklarının mı ortak değeri olduğunu sorgulamak gerekmez mi ?.. 

Bu dostlarımızın konuşma ve yazılarında girmekten hiç hoşlanmadıkları Emperyalizm gerçeğini göz ardı edersek, bu sorunun çözümünde doğru teşhisler koyamayız. 

Ne yaparız?.. 

İşte Yıldız’ımızın düştüğü duruma düşeriz.. 

Ne diyor Yıldız’ımız, soruna ilişkin önerileri eleştirirken; “Hele hele bu önerilerin ‘Devlet Kutsiyeti’ ve ‘Ulusal Bütünlüğe’ ilişkin bölümlerinde ortaya çıkan sorunları irdelediğimizde karşımıza çıkan yegane gerçeğin ‘Biz daha çok bekleriz bu sorunların çözümünü’ dedirtiyor insana.” 

Yani Ulusal bütünlüğü savunmanın doğurduğu sonuçlar Kürt sorununun çözümünü güçleştiriyormuş, çok beklermişiz. Yani bırakın Ulusal Bütünlüğü, bölünün Kürt sorunu çözülür. Yani “Ver Kurtul’un” daha bir liberal kıvırmacası.. 

Eee, ABD Emperyalistleri de aynı şeyi söylüyor. Condalaize Rise bizzat söyledi açıkladı. İnanmıyorsanız BOP Haritasına bakabilirsiniz. 

Emperyalistlerle ortak noktada buluşmak, Kürtlere özgürlük getirecekmiş !!.. 

İşte getirdiler Irak’a “demokrasiyi”, kaç parça şimdi Irak, petrolünün % 75’ine kimler el koydu ?. 

Libya’ya demokrasi ve insan hakları “getirdiler”, kaç aşirete bölünecek şimdi Libya?.. Petrolünün % 35’ine Fransa el koymadı mı? 

Mısır’a “İnsan Hakları ve Demokrasiyi” getirdiler. Kim yönetiyor şimdi Mısır’ı? Pentagoncu Generaller değil mi?.. 

Efendim Kürt Sorunundan nerelere geldin nelerden bahsediyorsun, sorusunu sorarsan hiç şaşırmam, çünkü soruna bakışınla bu söylediklerimin alakası yok sence.. Oysa tam zurnanın zırt dediği yerden bahsediyorum. 

Senin ver kurtul dediğin “Bağımsız Kürdistan”ı rahat bırakırlarmı sanıyorsun? Yarın o ülkenin başına da Pentagoncu bir general bulurlar merak etme.. Zaten şimdi den korumalarına alıp yanlarında ABD askerlerini veriyorlar. “PKK’lıları yakalamak” (kollamak) için. 

İşin traji komik yanı; Bu ülkelerin halkları da, aynen Yıldız’ımızın önerdiği gibi “İleri demokrasi ve İnsan Hakları gelecek” diye yola çıkmışlardı. Geldikleri nokta ortada.. 

Yazısını Albert Einstein’den bir cümle ile bitiriyor bu dostumuz. “Aynı şeyi ikinci kez deneyip farklı bir sonuç beklemek aptallığın dik alasıdır.” Doğru, doğru olmasına da. ABD’nin bölge ülkelerine nasıl demokrasi getirdiği gerçeği (at gözlüksüz) gözlerimizin önündeyken, onlardan tekrar tekrar demokrasi ve insan hakları beklemek neyin dik alası oluyor?.. Efendim ne ABD’si? Biz bölge halklarından bahsediyoruz diyebilirsiniz. Fakat bölgede ABD’nin izni olmadan os...rulmuyor bile, bilmiyor musunuz? 

Eğer iyi niyetli bir çözüm önerilecekse, bu çözüm ABD, BOP Planı ve Eşbaşkanlığı hedef alan bir çözüm olmalıdır.. 

Korkarım bu dostumuz, Cengiz Çandar gibi “BOP diye bir şey yoktur, tamamen saçmalıktır” yanılgısında. Yine korkarım bu dostumuz ilerde Mehmet Metiner gibi “O düşüncelerimiz cahiliye dönemimize aittir” savunmasına sığınacaktır.. 

Not: Yazılarımıza gönderilen yorumları yayınlayıp yayınlamamak, söylediklerimize ne kadar güvendiğimizle doğru orantılıdır. Yorumlardan ve eleştirilerden çekinmemeliyiz. Yayınlanmayan yorumlar nasıl olsa blog olarak önümüze çıkar ki, bu hiçte hoş bir durum değildir. 

Saygılar.. 

10.09.2011 

 
Toplam blog
: 243
: 760
Kayıt tarihi
: 26.03.07
 
 

1957 Kars doğumluyum. Emekliyim. Gazi Üniversitesi İİBF İşletme bölümü ön lisans mezunuyum. Yazı ..