- Kategori
- Etkinlikler / Festivaller
Antalya Devlet Opera ve Balesi Orkestrasından müthiş Cumhuriyet Bayramı konseri
Side Uluslararası 10. Kültür ve Sanat Festivali etkinlikleri kapsamında Cumhuriyet Bayramı için özel hazırlanan festival kapanış galasındaydım dün akşam. (29 Ekim Cuma)
Festival; Antalya Devlet Opera ve Balesi Orkestrası Koro ve Solistlerinin sunduğu görkemli konser gösterisi ile sona erdi.
Yok, böyle bir şey! Yok, böyle bir görsellik, böyle bir şölen!
Tarih ve Kültürün iç içe olduğu Side sanatla buluşmuştu ama ne buluşma! Resmen büyüledi.
İşte sanat buydu. İşte müziğin evrensel dili bu, konser buydu… Nasıl anlatabilirdim ki bu muhteşemliği.
Kâh bir çift turna olup süzüldüm göklerde, kâh çatal yürek bir efe olup, zeybek sektirdim toroslara.
Eğilmez başın gibi
Gökler bulutlu efem
Dağlar yoldaşın gibi
Sana ne mutlu efem
Oyna yansın cepkenin
Yansın güneşten tenin
Gün senin şenlik senin
Bayramın kutlu efem
Sabah yıldızı gibi
İçime doğdun efem
Bir yaz güneşi gibi
Bağrımı yaktın efem
Oyna yansın cepkenin
Yansın güneşten tenin
Gün senin şenlik senin
Bayramın kutlu efem
(Ömer Bedrettin Uşaklı - Beste Formu)
Kendi suyunu kendinden sakınan okyanus olup, dalga dalga kendime çekildim, kendime kurudum bir an, bir an gökleri yırtan feryat olup, gökyüzüne, bulutlara karışıp yağdım sağanak sağanak yeryüzü sevdasına.
Kolay değildi örneğin dağları kavuşturmak. Ne kadar zorsa Ferhat ile Şirin’ i buluşturmak.
Oysa o gece, orada, antik kentin büyüsüyle birleşip göklere yükselen feryatlar olmaz denileni oldurmuş, tuz buz etmişti Ferhat ile Şirin’i ayıran dağları, ağları...
Yıldızlar en güzel kostümlerini giyinmiş, kelebekler gibi nazende dans ediyorlar, çiçekten çiçeğe konuyorlardı güneşle kol kola.
Romeo’ un çığlığı, ailelerinin buz tutmuş kalbi ile birlikte Verona’ yı yerle bir etmiş, Juliet’ i Akdeniz’in alnını süsleyen kristalize yakamozunda diriltip, ömür boyu sürecek bir aşkın efsanesini yazmıştı… Romeo ile Juliet; masalsı salonlarda, görenlerin gözünü alamadığı parmakla gösterilen mutlu bir çiftti artık.
Göğsü çatlatan isyan, devasa bulutlar halinde evrene yayılıyor, tüm kötülükleri yutuyor, tüm açların, işsizlerin, acı çekenlerin dermanı oluyor, şans melekleri sihirli toplar olup yağıyordu başlarına...
Bunu kim, ne ve nasıl mı yapmıştı? Tabii ki müzik! Müziğin evrensel dili… Antalya Devlet Opera ve Balesinin değerli sanatçılarının iksirli sesi…
Daha ne mi yapmıştı... Bu tür etkinliklere pek de ilgi göstermeyen beni, ömür boyu sürecek bir tiryakiliğin, derinliğin içine atmıştı. Şunu anlamıştım ki; bugüne kadar ben müzik dinlememişim. “Dünya klasiklerinin dışında!” tabii…
İşte size bu müthiş sanat gecesinden görüntüler.
Fakat görüntülere geçmeden önce, bu organizasyona ev sahipliği yapan Side Belediyesi çalışanlarına, Belediye Başkanı, A. Kadir Uçar’ a, sundukları muhteşem konserle gözümüzün, gönlümüzün pasını silen Antalya Devlet Opera ve Balesi Orkestrasının değerli sanatçılarına, bu müthiş görsellikte imzası bulunan, emeği geçen her bir bireye ayrı ayrı teşekkür ediyorum kendi adıma. Şuna inandım ki; biz çok şanslıyız.
Siz de merak ediyor musunuz bu müthiş şöleni, müzik ziyafetini? Buyurun o zaman.
Hepinize iyi seyirler…