- Kategori
- Kültür - Sanat
Antalya Film Festivalinde rezaletin son perdesi
Unutulmayacak kepaze bir festivalin başarılı afişi
Nihayet sona erdi..
Hülya Avşar aşağı, Hülya Avşar yukarı… ilki 1964 yılında gerçekleşen ve günümüze kadar 48 yıldır yapılan 49.su da bu gece izlediğimiz Antalya Altın Portakal Film Festivali tam bir fiyasko ile sonuçlandı..
Seçilen filmler, ödül alan yönetmenler, ödüllendirilen oyuncular açısından değerlendirmedim bu geceyi.. Organizasyon!!!! SIFIRR.. Bu ne kepaze bir organizasyondur yarab! Bu organizasyonu yapan yetkili ve ilgililer hiç mi geçmiş yıllara bakmamışlar, hiç mi incelememişler, hiç mi araştırmamışlar..
Ali Sunal’ın sunumu amatör sunuculardan berbattı.. Eminim ünlü sahne adamına fırsat verilmedi. Yani yapacağı esprilere falan sansür kondu. “Sen sadece eline verdiğimiz metni oku!” dediler yetkililer..
O arkada, Venedik özentili heykelimtrak insanlar neydi öyle? Yerlerinde duramayan heykelcikler Yenilik miydi 2012 Türkiye’sinde ? Yazık!!!
Ödül aldığına şaşıran ve bunun heyecanı ile kürsüde konuşmaktan aciz insanlara ne demeli.. Allahtan “ teşekkür ederim” demeyi unutturmadı heyecanları onlara. Peki sorarım size Türkiyenin en prestijli sinema ödülünü kazanan biri; yani o eseri oluşturan kişi iki laf etmeyi beceremiyorsa o filmin halka vereceği şey ney? “ Hadi canım sen de haksızlık etme” demeyin ne olur.. Orada 500 kişi karşısında iki lafı ardı ardına getiremeyen birinin filmdeki kareleri ardı ardına getirmesine şaşırıyor ve o kişilerden çok, adı sanı duyulmamış emekçilerin bu işte büyük emekleri var diye düşünüyorum. Yanılıyor olabilirim elbet..
Gelelim zurnanın zırt dediği yere.. Bu yapılan büyük terbiyesizliğe “YOK ARTIK!!!” dedirtecek mevzuya..
Bu organizasyonu yapan , yani ödül gecesini düzenleyen her kim/kimler ise onlara izninizle “ YUhhhhh!” diyorum.. Hülya Avşar’ı sahneye tek başına çağırıp ödül verdiren zihniyet, Sizin davetinize icabet eden tek Parti Genel Başkanı ‘na ( ki bu, ana muhalefet lideridir) yanında biri ile sahneye çağırmanız ( Selçuk Yöndem’i çok severim ) kabalığın ve iş bilmezliğin dikalasıdır.. Şiddetle kınıyorum.. Bu Genel Başkan’ın sayın Kılıçdaroğlu olması ile ilgisi yok. Her hangi parti genel başkanı olursa olsun.. Yapılmaması gereken büyük bir nezaketsizlik örneğidir.. büyük bir gaf’tır ve 49 Antalya Altın Portakal Film Festivaline damgasını vuran olay da budur..
Karar verici her kim ise yazıklar olsun.. Uygulayıcılar itiraz etmedilerse onlara da yazıklar olsun.. Bu festivalde parsayı götüren ajans her hangi ajans ise onlara da Antalya’dan aldıkları her kuruş haram olsun…