Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Şubat '08

 
Kategori
İlişkiler
 

Antalya'ya kar yağınca böyle oldum!!!

Antalya'ya kar yağınca böyle oldum!!!
 

Antalya'da kar sevinci


Birkaç gündür tüm TV kanallarında kış, kar haberleri...

Dün, Antalya'ya da kar yağdı, yıllar sonra ilk defa...

Elimde çayım duman duman, geniş mutfak penceremden uçuşan karı keyifle seyrederken; kızım telefonla arayıp, şen şakrak sesiyle, işyerinin terasında , kar altında çektikleri bir resim karesini maillediğini söyledi.

E malûm Antalya'da karı sadece Torosların üzerinde görürsünüz.

15 yıl sonra yağan karı görünce, gülücüklerle poz verip, belgelemek istemişler o anı besbelli...

O resme bakarken iletişim olanaklarının ne kadar gelişmiş olduğunu düşündüm.

Cep telefonlarıyla, internetle, uzaklar nasıl da yakın oluyor...

Anı kaçırmadan sevdiklerinize aktarmak nasıl da kolay...

Hafif melankolik bir ruh haliyle yere düşünce eriyen kar taneciklerini izlerken, diğer taraftan da teknolojinin bizi nasıl da sarıp sarmaladığını, ilişkilerin bu kadar sanal hale gelmesini nasıl da kanıksadığımızı düşündüm...
***
20-25 yıl kadar önce mektup yazardık sevdiklerimize, sevgiliye...

En güzel yazımızla, özenle, sözcüklere derin anlamlar yükleyerek; umutlarımızı, özlemlerimizi
bazen sitemlerimizi dökerdik satırlara...

Bilirdik ki, duygularımızı aktarmanın en güzel yoluydu o satırlar...

Bilirdik ki, bizim dokunduğumuz o kutsal kağıda, okuyan da dokunacaktı...

Sonra heyecanla ve sabırla ve de gizli gizli postacıyı gözler, yanıt gelsin diye beklerdik...

Özel günlerde kartpostal gönderirdik en özel kişilere...

Yılbaşı ve bayram öncelerinde, Ankara'da Kızılay Meydanı'ndaki kaldırımlarda sergiler açılırdı.

O tezgahlardan kartpostal seçmek çok önemli bir işti, başlı başına bir keyif, bazense sevgiliyle buluşmak için en popüler bahane!...

Sevdiklerimizin doğum günlerini, düğün, nişan törenlerini anında kutlayabilmek için telgraf çekerdik.. Eksik harflere, bozuk ifadelere rağmen ne kadar anlamlıydı, değerliydi gelen ya da çekilen mesajlar...

Bir de aralık-ocak aylarında, soğuk, bazen karlı kış akşam üstlerinde yine Kızılay'da satılan nergis çiceklerini hatırladım...

İlk sevgilimden aldığım ilk hediye, bir demet nergisti...

O yüzden en sevdiğim çiçektir nergis...

Kış, is kokusunun içinden, o özel kokusu kolayca ayrımsanan...

Ne zaman görsem, koklasam o çiçeği; gençliğimi, geçmişimi, Ankara'yı duyumsarım...

Sonraları gülleri de çok sevdim, sümbül ve şebboyları da, ama illede nergisler!

Artık ne yazık ki, teknoloji dolduruyor çiçeklerin, mektupların, telgraf ve kartpostalların ruhumuzda bıraktığı boşlukları...

...

İşte, Antalya'da yıllar sonra ilk kez kar yağarken, ben de anılarımı tazeledim...

Biraz hüzünlendim ama yıllar sonra gençliğimi şevkatle okşadım ve tüm yaşanmışlıklarıma yürekten bir selâm gönderdim...

 
Toplam blog
: 247
: 1493
Kayıt tarihi
: 29.01.08
 
 

Antalya ve Akdeniz aşığı bir öğretmenim. Bol bol okurum, blog yazarım, şiir yazarım. Yazdıkça ve ..