- Kategori
- Antalya
Antalyalı mısınız?
'Nerelisiniz?' sorusuna verilen yanıtları çok önemserim nedense. On yıldır İstanbul'da yaşayan birinin, 'İstanbulluyum' demesini hazmedemem asla. Bilirim ki bir şehre ait olduğunu söylemek, o şehrin geçmişini de bilmektir aynı zamanda.
Yazıya attığım başlıktan yola çıkarak, diyebilirim ki; torunum büyüyünce şunu diyebilecek; ben, babaannemin, babaannesinin, dedesinin bile Antalyalı olduğunu biliyorum. Ve bunu söylediği zaman, elinde belgeleri de olacak. Tahinli piyaz, ya da tahinli kabak tatlısı yemediyseniz, serpme böreğin ve Arap kadayıfının yapılışını izlemediyseniz ve tadını bilmiyorsanız, aşı eğrenin kızılcık olduğunu ilk kez duyuyorsanız, Tirmis kelimesi sizin için hiçbir şey ifade etmiyorsa, Ciğvenin fesleğen kokusu burnunuzda tütmüyorsa, domatesin sadece bir yiyecek değil, top oynanan bir yer olduğunu şimdi öğreniyorsanız, Vatan Kahvesi , Alaman Aga'yı...Tahinli Piyaz, Piyazcı Sami'yi...Tandır, Akpınar'ı...Serpme börek, Tevfik amcayı...Paça çorbası, Şaban amcayı...Şiş köfte, Topçu'yu...18, boğaçayı...7 Mehmet, en gözde lokantayı çağrıştırmıyorsa...
Konyaaltı denince, aklınıza Beachpark yerine, tahta obalar; Arapsuyu denince, hasır obalar gelmiyorsa,
Lara plajında açan kum zambaklarını bilmiyorsanız,
Ağustos ayında boynunuza Eyyam-ı bahur çivisi takmadıysanız,
Koşma simidinden, pembe kaymaklıdan bir tane bile olsun yiyebilmek için çocukluğunuza dönmek gibi bir arzunuz yoksa,
Portakalı, mandalini, kayısıyı, muşmulayı, eriği; şehrin ortasındaki bir evin bahçesinden tatmadıysanız,
Eski postanenin, Un fabrikasının, Elhamra sinemasının, Yazlık sinemanın, Yenikapı karakolunun bir zamanlar bulundukları yerleri gösteremiyorsanız,
Siz, Antalyalı değilsiniz !