Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Eylül '09

 
Kategori
Futbol
 

Antalyaspor-Fenerbahçe maçından notlar ve arkaplan

Antalyaspor-Fenerbahçe maçından notlar ve arkaplan
 

Ntvspor.net


Oğuz Sarvan iyi bir uyku çeker!

Fenerbahçe kötü oynamayı sürdürdüğü gibi kazanmayı da sürdürüyor. Maçın seyrine ve arka planına geçmeden rakibe ve oyun anlayışına değinmek gerekir. 98 dakikalık oyunun 45 dakkası top oyunda kalmış; Antalyaspor'u dirençli gösteren unsurlardan biri bu. Antalyaspor, ligimizin en kötü takımlarından; savunma anlayışı büyük takımlarla oynanan maçlarda puan almasına engel; son dakikada yedikleri gol ile bu fikri onaylamış oldular. Önde Zituni, Veysel, Necati bir üçlü gibi değil, üç tekli gibi oynuyor; bu oyunculara orta sahadan destek de gelmiyor; yani sadece savunma yapamayan değil, hücum da edemeyen bir takımla oynadı Fenerbahçe. Maçtaki ilk organize hücum girişimini 20. dakikada yaptılar; Fenerbahçe yarı sahasında üç pası arka arkaya getirebildikleri tek hücumdu; içeriye bir top kesmeyi başardılar; tesadüf, bu pozisyonun devamında Jedinak’ın nefis savunma arkası topuna aynı güzellikte bir kafa vuruşuyla karşılık veren Zituni ile de golü buldular; ancak böyle bir gol, gol atmış olmalarını sağlayabilirdi. Fenerbahçe’nin golü ve öncesi Alex’e yapılan Ak ikram ise Antalyaspor‘un bu savunmayla bu maçtan puan çıkarmasının çok zor olduğunu gösteriyordu. Balili forma giyiyor olsa, Bilica ve Lugano zor anlar yaşayabilirdi; yokluğu Fenerbahçe için şanstı. Fenerbahçe’li oyuncular üçüncü bölgede ne zaman topla oynadıysa, rakip savunmayı hataya zorladı. Emre’nin yokluğu, rakip baskılı oynamamasına karşın, topun bu bölgeye taşınmasını zorlaştırdı. Antalyaspor kalecisinin çaylak oluşu Fenerbahçe’li oyuncuları cesaretlendirmiş olacak Kazım da, Topuz da şut için fırsat kolladı; bu oyuncuların attığı iki şut direkten döndü. Antalyaspor birinci bölgesinin yumuşaklığı da etkili şut atmayı kolaylaştıran bir unsurdu. İlk yarıda bir Antalyaspor hücumu, Volkan ile iki oyuncu karşı karşıya iken hatalı bir ofsayt bayrağı ile kesildi, yardımcının yeri çok iyi değildi, yardımcı hakem hatası olmasaydı bu Antalyaspor, Fenerbahçe karşısında soyunma odasına önde girmiş olacaktı. Sivasspor bu Antalyaspor'un varlığı ile teselli buluyor; Ankarapor ve Kasımpaşa'nın ardından düşmeye aday bir numaralı takım. Yedikleri ikinci gol, hükmen düşürülmeleri gerektiğini gösteriyor, mevzuatta yer almayabilir; ama bu, özel bir durum olarak değerlendirilip mevzuat yenilenmeli ve yeni mevzuat uygulanmalı. Maç bitmek üzere, Fenerbahçe’yle berabere durumdasınız, bütün takım korner için rakip ceza sahasına gidiyor; dönen topla Alex buluştuğunda da imkan olduğu halde Alex’e faul yapılmıyor ve Alex iki Fenerbahçe’liyi kaleciyle karşı karşıya bırakıyor. Bu gol ligin son haftası olsa arkasında organize iş ararım. İşte, Fenerbahçe maçı böyle bir golle kazandı.

Daum ikinci yarıda sakatlanan Gönül yerine Semih’i oyuna aldı. Alex’i Topuz’un yerine, Topuz’u Gönül’ün yerine çekti. Topuz, bek pozisyonunda iyiydi; orta sahanın ortası performansına kıyasla çok iyiydi. Bu bölgenin gerektirdiği oyun alışkanlığını kaybettiği için olacak, bir pozisyonda ofsaytı bozdu. Bu değişiklik Antalyaspor’a daha çok yaradı. Fenerbahçe, Alex ile orta sahada daha etkili top kullanır hale geldiyse de, bu değişkiklikle Antalyaspor’u üzerine çekmiş oldu; bu aynı zamanda Alex’i rakip kaleden uzakta bırakan bir değişiklik oldu. Antalyaspor, ikinci yarı, bu değişikliğin ardından Fenerbahçe’nin üzerine hiç olmadığı kadar rahat gelmeye başladı. Alex’in, Guiza’ya attığı derin pas ile onu kaleciyle karşı karşıya bırakması, Antalyaspor’lu oyuncuları çıkarken daha temkinli olmaya itti. Gönül yerine Semih seçimi mecburiyetten doğdu diye düşünüyorum; Önder seçimi, berabere giden maçta yanlış bir değişiklik olurdu; hücuma katkı sağlayacak bir oyuncu alması gerekiyordu; bu nedenle anlayışı değiştirdi. Yani bu değişiklik Daum’un bundan sonra çift santrafor oynayacağına ilişkin bir gösterge değil. Balili’nin oyuna neden bu kadar geç alındığına anlam veremedim; oyuna girdikten sonra Fenerbahçe savunmasını hataya zorladığı gibi takımını da öne itti. Fenerbahçe’nin üç topu direkten döndü, Guiza kaleciyle karşı karşıya iki pozisyondan yararlanamadı; Antalyaspor son dakikalarda girdiği pozisyonlarda neredeyse cezayı kesiyordu. Fenerbahçe’nin bu oyunu Beşiktaş’ı bile şampiyonluk için ümitlendirebilir; bu oyun üst üste galibiyet getirebildiği gibi üst üste mağlubiyet de getirebilecek bir oyun; bu nedenle Fenerbahçe’liler umutlanmak için temkinli olmalı. Aynı düşünceler Galatasaray’ın oyunu için de geçerli.

Yunus Yıldırım ikinci yarı Fenerbahçe’nin bariz penaltısını atladı; kaleci, yaptığı hatanın cezasını kesmek üzere olan Boral'a yaka paça sarıldığı halde Yıldırım görmedi. Kazım’ın cezalı duruma düşmesine neden olan sarı kart da hatalıydı. Kazım yan hakeme vücut diliyle nasıl göremezsin demeye çalışıyor, bunu da gözlerini işaret ederek yapıyor; yan hakem ise bu işareti aşağılama sayıp, Kazım’ı orta hakeme şikayet ediyor; Kazım da cezalı duruma düşüyor. Serdar Özkan derbide benzer bir sarı kart görmüştü; ama onun hareketi aşağılama içeren bir hareketti; bu yan hakem de Kazım'ı Yunus Yıldırım'a şikayet ederken, Kazım'ın hareketini değil, Özkan'ın hareketini göstererek şikayet etti. Oğuz Sarvan'ın gözü aydın; korktuğu başına gelmedi; maçı hem Fenerbahçe kazandı hem de, yanı saymazsak Fenerbahçe lehine hakem hatası yaşanmadı. Sarvan artık iyi bir uyku çeker.

futbolteknik@hotmail.com

Bu blog Canlı Maç Anlatımı sayfamızda da yayınlanmaktadır

 
Kayıt tarihi
: 05.03.09
 
 

Felsefe okudum. İnsan denilen sürüye hakikatini hissettirmeye seviyorum. Araba ile kıyafet ile kendi..