Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Ocak '09

 
Kategori
Mizah
 

Antidepresan T.A.Ş. Üyesi Sayın Süleyman Ekim

Antidepresan T.A.Ş. Üyesi Sayın Süleyman Ekim
 

Konuğum Antidepresan T.A.Ş. Üyesi Sayın Süleyman Ekim... Mizah yazarı... 1997'de 'Çocuklar Anıtkabir'i görsün' kampanyası açtı ama Ankara'ya gidecek otobüse bindirilmedi... Çizgisiyle duruşuyla farklı mütevazi ve yapıcı bir dost.

Süleyman Ekim kimdir?

Hiçtir. Hep sanılıyor.

Okula ne kadar fazla para yollarsak karnede o kadar yıldız mı olur?

Kızılay, spor, tıpkıçekim ve masa örtüsü parası yolladık. Eğitime katkı payı gönderdik. Yetmedi.

Özel ilköğretim okulu kurban parası topladı. İnek kesti, etini kasaba sattı.

Çocuk kurban kesmez ki.

Öğretmen iyi öğrenciye, ‘benden kurs alsın’ diye zayıf verdi; ticareti eğitimin önüne geçirdi.

Aslında yıldız hak edilmiş.

Veli, kızının hak ettiği şeye sahip olması için ödeme yapmak zorunda kalıyor.

Sanayi, sağlık, tarım ve eğitim yıldızlıydı.

Artık yıldızsız.

Alışılmışın dışında açıklama nerede yapılır?

Alışılmışın dışında açıklamayı uçakta ya da yabancı ülkede yapıyorlar. Uçakta yapılan açıklama, içerde yapılandan daha zararlı oluyor. Alışılmışı aratıyor.

İğne üreticileri çok kazanıyor mudur?

Türbanlılar çoğaldı. Dikiş ve yorgan iğnesi az gidiyor. Türban iğnesi yok satıyor. Arı fazla kazanamıyor. Çiçek sıkıntısı çekiyor.

İstanbul’da doğmak mı yaşamak mı ölmek mi?

Taşradaydım. Özlemim İstanbul’du. 1984’te kentteki bir konut kooperatifine üye oldum. Daire 87’de bitecekti. 3 yıl sonra taşınacaktım. Aradan 25 yıl geçti. Henüz temel atılmadı. Bekleyemedim. Emekliye ayrılınca daire aldım. İstanbul’a taşındım.

Arsa değerli. Kat karşılığı verilecek. Geçen yıl dışarıda olup da kongreye katılmak isteyenlere uçak bileti gönderildi. Üyeler lüks otelde ağırlandı. Gerek yoktu. Ekmek arası yeterdi.

Kooperatif emlak vergisini zamanında ödememiş. Yerine harcını yatıran şirkete borcunu sunmamış. Şirket icraya vermiş. Konut edinme uzayacak gibi görünüyor.

Hürriyet, Milliyet, Cumhuriyet ve yayınevleri Cağaloğlu’ndaydı. Yayıncıların adresleri ezberimdeydi. Pek çoğuna uğrardım. Mutlanırdım. Yeni çıkan kitapları tanıtırdım. Yayınevlerinin bir kısmı Beyoğlu’na taşındı.

Kocamustafapaşa’da tiyatroya gittim. Bomboştu koltuklar. 12 milyon, küçücük salonu dolduramadı.

İstanbul İstanbulluktan çıktı. Kaçılan kent oldu. Sanatın yerini kapkaç aldı. Özgürlük korkuyla yer değiştirdi. Eminönü’nde balık ekmek yemeyi çok gördüler.

Güzellikleri yabancılara terk ediyoruz.

İzmir bindiği dalı kesmedi, ama İstanbul kesti. Seçimlerde yanlış tercih yaptı.

Yaşamak her yerde bitti ya da ertelendi.

“İstanbul’da ölmek mi?” diye soruyorsun.

Ölümden sonrası var. En büyük kente gömülmek ziyaretçiler için sıkıntı yaratır. Trafik felç. Bir merhaba demek tüm günlerini alır.

Nasrettin Hoca Akşehir’de yatıyor. Onun yattığı mezarlığa gömülmeyi düşünüyorum. Henüz karar vermedim.

Dansı kim teklif eder ve kaç kere teklif edilir?

Dansı kadına değer veren erkek teklif eder.

Ampul erke geldi, dansçılar azaldı.

Artık çiftler düğün salonunda değil, evlerinde dans ediyorlar. Ama kimse yokken...

Politikacıya,

- Dans eder misin? dedim.

- Yaşam danstır, dedi.

- Sinemaya gider misin?

- Yaşam sinemadır.

- Kitap okur musun?

- Yaşam kitaptır.

“ Hayat danstır” diyenlerin hayatları danssız.

“Yaşam kitaptır” diyenlerin yaşamları kitapsız.

Bahane arıyorlar.

Kendilerini aldatıyorlar.

Kadın kadınlarla erkek erkeklerle oynayacak.

İstedikleri bu.

MB bir tiyatro mudur. Neden?

MB tiyatroya benziyor. Oyuncuları ve seyircileri var. Eğlenceli. Öğreniyoruz. Yazıyoruz. Okuyoruz. Pişiyoruz. Yanıyoruz. Olayları yakından izliyoruz. Ortam sıcak. Böyle sitelerin yok denecek denli az olduğunu düşünüyorum.

Erkekle kadına vurulan kırbaç aynı mı olmalı?

Aynı olmalı.

Kadına da sıfır kırbaç, erkeğe de sıfır kırbaç…

Ancak adaletsizlik var.

Kadına daha fazla vuruluyor.

Antidepresan T.A.Ş. sence nasıl bir oluşum?

Gerekli bir oluşum. Kıskançlık, açık yakalama, incitme yok. Gülümsetme var.

Antiemperyalizm, antifaşizm, antideprasan... Kimi antiler hoştur.

Maviliklerden kim daha çok faydalanıyor?

Mavilikleri yola dönüştürenler. Karadeniz'de yol yapmak için sahil öldürüldü.

Yeşilden en çok ağaçları kesip villa yapanlar, ormanı apartmana dönüştürenler yararlanıyor.

Evlilik yılana sarılmak ise yalana sarılmak nedir?

Erkek evleninceye dek yılana, evlendikten sonra yalana sarılır.

Ya yılan?

Kadınlar nereye gelemez?

Kocasının yanına gelemez. Yan yana yürüyemez. Erkek öndedir, kadın arkada.

Lokantaya, kahveye, sinemaya gelemez. Aşevinde aileler için bölümü vardır, kadınlar bölümü yoktur.

Kadın, alışveriş için merkezdeki dükkâna değil, kenardaki dükkâna gelir.

Son olarak ne söylemek istersin?

Her yazara ayrı soru...

Emek harcamışsın.

Kimi mizahçıyım diyor, Nasrettin Hoca’dan kaçıyor.

Kimi Nasrettin Hocalıktan istifa ediyor.

12 Mart’la 12 Eylül’de gülmece güçlüydü.

Baskı dorukta.

Gülmece ilerlemesi gerekirken geriliyor.

Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz, Muzaffer İzgü gibi ustalar, mizahçı olmadığımı ortaya çıkaramadılar. Başkaları ortaya çıkardı.

Paradan 6 sıfır attık.

İstanbul’un nüfusu 12 milyonmuş.

İstanbul’un nüfusundan da 6 sıfır atalım.

Yanıtlarım gecikti.

Sorularınızı yanıtlamak için yazıma ayıracağım zamandan çaldım.

Elbette söyleşi de gerekli.

:) Antidepresan T.A.Ş. Üyesi Sayın Süleyman Ekim; zamandan çalıp gelebilmene sevindim. Sayfamda seni ağırlamak büyük keyif.

Ne iyi ettin de geldin... Sefalar getirdin...

http://blog.milliyet.com.tr/Blogger.aspx?UyeNo=2091&rn=4Q

http://www.esmakahraman.com/antidepresan-t-a-s-uyesi-suleyman-ekim/

 
Toplam blog
: 1929
: 661
Kayıt tarihi
: 11.11.06
 
 

  Hayatı ciddiye almam, emeği çok ciddiye alırım. Dünyanın en vazgeçilmez üçlüsü; çocuklar, çiçek..