Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Aralık '07

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Apansız bu gidiş nereye?

Apansız bu gidiş nereye?
 


Kar beyaz dupduru tenli, kısık sesi, fıldır fıldır gözleri ile servise ilk geldiği günü anımsadı Nermin, gözlerini buğulu camdan dışarıya bakıp geceden beri ıpıl ıpıl yağan karı izlerken.

Tamam demiştim aranan taze kan bulundu, kısa sürede onu herkes tanıdı, o ise devamlı kendi ile ilgili bir şeyler anlatıyordu.

Mahallenin tüm kızları toplanmışlar bir gün, hepsinin de kanı kaynıyor o günler, herkes beğendiği delikanlıya kimsenin bakmamasını aksi taktir de işin sonu fena olacak diye şaka yollu tehditkar mesajlar yollarlarken içlerinden Selin bir öneri getirmiş;

“Arkadaşlar olmuyor böyle, en güzeli delikanlıların isimlerini kağıtlara yazalım sonra herkes kısmetini çeksin, herkes kaderine razı olacak ona göre”

deyip tartışmaya noktayı koymuş.

Keriman elini torbaya uzatmış elleri titreyerek çekmiş ve ismi yüksek sesle dillendirmiş,

-Levent, Levent çıktı bana diye odanın içinde sevinç çığlıkları atarak Kızılderili dansı yaparcasına sevincini belli etmiş, kader bu ağlarını örmüş gerçekten de bir süre sonra evlenmişler, önceleri mutlu mesut yaşarlarken arada ufak tefek tartışmalar olmuş elbet, işte tam bu zamanda Nerminlere katıldı Keriman, eşine iş arıyorlardı.

Allem etti, kalem etti Levent’i bir işe yerleştirdi birde kızları olmuştu, yuvası için ne çok çabalıyordu Keriman bir tam bir anaç.

Levent oto yarışlarına katılan araçların nakliyesi ile ilgili bir işte çalışıyordu, bir gün kötü bir haber aldı Keriman, olmayacak bir hata yapılmış ve Levent bu kazada yaralanmıştı.

Koşa koşa gitti, eşini ilk yardım aldığı hastanede gördü, konuştu son derece iyi idi, onu daha iyi şartlarda bir hastaneye nakletmek isterken hiç olmayacak şey oldu, adı gibi Levent bir delikanlı olan eşi hayata veda etti. Şaşkındı Neriman ve arkadaşları.

Yıkıldı Keriman günlerce yasını tuttu, eşinin çalıştığı şirket onları korudu kolladı onlara bir ev verdi, tam hüznünü de unutmaya başlamış hayata kızı ile sımsıkı bağlanırken, onun da bir rahatsızlığı ortaya çıktı. Daha önceleri hep bana söylerdi “yüzümün yarısı uyuşuyor Neriman abla” dedi.

Nermin, sinirseldir sıkılıyor üzülüyorsun ondandır diye bilgiç bilgiç cevap veriyordu.

Meğerse bu kas hastalığı imiş geriye dönüşü olmayan, gün geçtikçe tüm kasların işlevini yitirip sonrası..sonrası son yolculuk.

Artık işe gelemez olmuştu, evinde yakınlarının yardımı ile bakılıyordu, öylesine hayata bağlı idi ki eve kuaför arkadaşı geliyordu saçına fön çekiyor, ojeler sürüyordu, Levent’in resimleri tam karşısında, zaman zaman nemlense de gözleri yine gözlerinde ona duyduğu o bitmeyen aşkı hissedebiliyordu onu ziyarete gelip destek olan herkes.

Ve bir gün o kötü haber ulaştı Nermin lere...

Gidemedi Nermin , Keriman’ı gözümde o ilk karşıma çıktığı hali ile hatırlasın istedi.

Mevsim bahar, duru tenli, fıldır fıldır bakan gözleri ve kocaman gülümsemesi ile…

Kim bilir kavuşmuştur beklide Levent’e yarım kalan bir tesadüfle başlayan o sevdaları son hız devam etmektedir…

Yarım kalmayacak sevdalara.

 
Toplam blog
: 292
: 1094
Kayıt tarihi
: 08.03.07
 
 

Yazmaktan hoşlanan... Kelimeleri renklendiren bir sihirbazım ben.. Bodrum'da yaşamaktayım.. Sev..