Apartman görevlileri

Toplumun belki çok daha önemli sorunları var ama, ben bugün Apartman Görevlilerinden söz etmek istiyorum.

Belki son zamanlarda kısmen  GÖREVLİ  demeye başladık ama genellikle bu vatandaşlarımıza KAPICI deriz.

Bu kelime hiç de hoş bir kelime değildir. Nedense aşağılayıcı bir yanı vardır.

Oysa diğer meslekler gibi  emekle ve zahmetle yapılan bir meslektir. Ama hor görülür. Hem GÖREVLİ,  hem de  ailesi ve  çocukları.

Ayrıca GÖREVLİNİN  patronu  bir tane değildir. Genelde tüm apartman sakinleri patrondur.

Kafası kızan hemen GÖREVLİYİ  işinden çıkatmak ister, tehdit eder.

Kanunda yazar ama, görevlinin ne Cumartesi, ne Pazar tatili vardır. Fazla mesai alması hiçbir  zaman söz konusu olamaz.

Bütün bunların ötesinde esas üzerinde durulması gereken husus GÖREVLİLERİN  kaldıkları görevli dairesidir.

Genellikle hepsi bodrum katındadır.

Havasızdır,

Güneş görmezler.

Pencere önüne oturup dışarıyı seyretme olanakları yoktur.

Çoğunlukla rutubet içindedirler.

Su bassa, rögar taşsa, en büyük sıkıntıyı onlar çeker.

Banyo, tuvalet, ısınma sorunlarıyla boğuşurlar.

Tamam. Belki bu sıkıntıları çeken binlerce, belki daha fazla vatandaşımız vardır. Onların da problemlerini çözmek lazım. Ancak apartman görevlilerinin sorunlarını çözmek daha kolay görünmektedir.

Kat Mülkiyeti Kanununa , " Apartman görevlileri için tahsis edilen dairelerin yaşanabilir nitelikte olması şarttır " şeklinde bir madde ilavesi ve " aksi takdirde cezai şart " getirilmesinin belirtilmesi , görevli ve ailesinin insanca şartlara kavuşmasına imkan verebilecektir.

Tabii bu yazımın bir temenniden öteye gitmeyeceğini biliyorum,

Göle bir maya çalalım.

Belki yüz sene sonra tutar.