Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Nisan '11

 
Kategori
Siyaset
 

Apo, "Türkiyeyi seviyorum" derken, bu olanlar ne o zaman?

Apo, "Türkiyeyi seviyorum" derken, bu olanlar ne o zaman?
 

APO HAİN Mİ, "MİT VE CİA"İN KULLANDIĞI BİR GAFİL Mİ? 

Okunmayacak ve tartışılmayacak olsa da bir öğretmen yüreğin dürtüsüyle bazı düşüncelerimi söyleyeceğim. 

Önce aşağıdaki yazıyı birlikte okuyalım bakalım: 

"Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getirilmesinden sonra basına yapılan resmi açıklamaya göre; 

PKK yöneticisinin uçakta sorgulanması sırasında şu diyalog gerçekleşir: 

Devlet görevlisi: Abdullah Öcalan, memlekete hoş geldin, nasılsın? 

Abdullah Öcalan: (Şaşkın ve morali bozuk bir halde) Sağol, iyiyim... 

Devlet görevlisi: Miden mi yanıyor? 

Abdullah Öcalan: İyi... 

Devlet görevlisi: Yani sağlıktan bir problemin yok? 

Abdullah öcalan kafasıyla; "hayır" işareti yapıyor. 

Devlet görevlisi: Ne var, midende mi var, ağrı, ekşime falan mı var, yanma mı var? 

Abdullah Öcalan fafasını sağa sola sallayarak yüzünü ekşitiyor. 

Devlet görevlisi: Tamam, gereken tedaviyi biz yaptırırız; şimdi sana bazı şeyler sormak istiyorum 

.Abdullah Öcalan sürekli gözlerini kapatıyor. 

Devlet görevlisi: Gözlerini kapatmana gerek yok, istersen suyla silelim mi? 

Bant izleri rahatsız ediyorsa suyla silelim gözlerini, rahat etsin. 

Abdullah Öcalan, kafasını sallayarak "hayır" diyor. 

Devlet görevlisi: Sen şimdi bizim misafirimizsin, rahat ol. 

Yani kendini öyle sıkıntıya sokma, istediğin birşey varsa... 

Abdullah Öcalan: Ben ülkemi severim, annem de Türk'tür. 

Devlet görevlisi: Biraz daha yüksek sesle konuşabilir misin? 

Abdullah Öcalan: Bir hizmet imkánım olursa yaparım, onun dışında bana bir şey söylemeyin. 

Hizmet gerekirse yaparım. 

Devlet görevlisi: Sorulara cevap verirsen, hizmet yapmış olursun. Yüzünü gözünü silelim eğer rahatsız oluyorsan. 

Abdullah Öcalan:Türkiye'ye dönünce hizmet edeceğim, fırsat verirseniz, hizmet ederim. 

Bunları, halkın içinde konuşuyorum, başka bir şey de konuşmam. Bir hizmet imkánım varsa, ben inanıyorum vardır. 

Daha üst düzeydekilere de bildirirsek, ben hizmeti seve seve ederim. Ben hizmet edeceğim, çok iyi edeceğim. 

Devlet görevlisi: Şimdi bak kaydediyoruz, senin şeylerini. 

Abdullah Öcalan: Yayınlayın, işkence etmediniz, benim içimden geliyor. Ama ben gerçekten söylüyorum, Türkiye'yi seviyorum ve Türk halkını da seviyorum. 

Onlar için iyi hizmet edeceğime inanıyorum, fırsat verilirse yaparım. 

Devlet görevlisi: Şimdi fırsat verilecek de, istediklerin ne? 

Abdullah Öcalan: Kendinizi yormayın, böyle şeylere gerek yok. 

Devlet görevlisi: Yok zaten, bir emniyet tedbiri. 

Abdullah Öcalan: Pek sevindiğim bir nokta var eğer dikkat edilirse aslında konuşulacak bir konu bu ama içime öyle doğuyor ki gerçekten iyi hizmetler.." 

***** 

Gördünüz mü Abdullah öcalan; "annem Türk diyor ve ben Türkleri, Türkiyeyi çok seviyorum" diyor. Apo "Türkleri ve Türkiyeyi seviyorum" derken... Bu olan biten ne o zaman? 

Ben Aponun sevgisinde zerre kadar yalan ve sahtelik görmüyorum! Evet, Abdullah Öcalan Türkleri ve Türkiyeyi seviyordur. Ancak "gaflet ve dalalet" uykusu onu sevdiklerine ihanet etmeye itmiş! İşte bu çok acı! CİA, Abdullah Öcalan'ı kullanmasaydı şimdiye kadar Abdullah Öcalan otuz defa asılmıştı! Ya da hapiste çürüyor olacaktı! Ben onun hapis olduğuna asla inanmıyorum! O şu anda Türkiyenin en itibarlı adamı! Haydi sen ben düşelim hapise de onun gördüğü izzet ikramın milyonda birini görecek miyiz bakalım! 

Türk halkı özellikle Kürt kökenli halk, halim selim yaşayan halk; bunu bir kez düşünsün! Ölen çocuklarını düşünsünler. Bir de önde görünenlerin yakınlarından ölenleri düşünsünler. Açıkça söylüyorum ki Türkiye Kürtleri Emperyalizmin "çok acı" oyununa geliyor. Yarın öyle bir kötü günler görecekler ki "bin pişman olacaklar ama iş işten geçmiş olacak!" 

Benim öğretmen yüreğim, Kürt vatandaşlarımızdan bu işe bulaşmamış olanların birbirlerine doğru yolu göstermelerini istiyor! Biliyorum ki Kürtlerin büyük kısmı güçlü iman sahibi insanlar... İslam bu yaklaşımlarını hoş karşılar mı? Hz Muhammed (sav); "Mümin kimse gördüğü yanlışı, eliyle, diliyle, gönlüyle düzeltir" diyor. 

Bir Türk olarak Kürtlere elimi uzatıyorum, devamlı da uzatacağım! Önce barışı kardeşliği samimi olarak kuralım, sonra ayrılmayı da başka şeyleri de oturur güzel, güzel konuşuruz! 

Çok şeyler var söylenecek de... Şu kadarını söyleyeyim Kürtlerin bu gidişi gidiş değil! "Azanın dermanı bulunmaz" diye bir söz var, umarım fark ederler. 

Bu sözümü duysalar, güzelmiş deseler; köyden köye yaysalar... 

Aklın egemenliğinde güzel günlere... 

 
Toplam blog
: 1253
: 175
Kayıt tarihi
: 04.07.10
 
 

1949 yılında Söke Nalbantlar köyünde doğdum. Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik bölümünden mez..