Apo neler söylüyor?

Aydınlık gazetesinin tam sayfa sür manşetle yayımlamış olduğu haberi okuyunca şaşırmadım.. Zira okuduklarım otuz yıllık Washington'un proje kapsamındaki sonuç senaryosunun yansıması olduğunu düşünuyorum.

Tam sayfa manşet şöyle;

- İşte İmralı'daki Apo..(kelime kelime, olduğu gibi kendi ağzından)

- Emrinizdeyim..

- Tek arzum görevimi becermek..

- Benim derdim af değil hizmet..

- Hizmet aşkım sonsuz..

- Devletin eriyim..

- Devleti tanımadan ona karşı koymaya yeltendik..

- Kürtler için anayasal hak istemenin anlamı yok..

- Hakkari'de Türkçe öğretelim..

- Kürtlere Atatürk'ü yeniden tanıtalım..

- Kürt isyanları tamamen çıkarcılıktı..

- Şehit yakınlarının ellerini öpeyim..

Şaşırdınız değil mi sevgili okurlar..

Kendi kendimizi yönettiğimiz bir ülkede yaşadığımızı sanıyoruz değil mi?

Taa 1946 yılında Köy Enstitüleri kapatıldıktan sonra susturulduk, düşünemeyen hakkını aramasını bilmeyen öngörü sahibi olmayan bir toplum olmamız için.

Kısaca bu günler için kapatılmıştı Köy Enstitüleri Washington tarafından.

80 darbesinden sonra Serbest Piyasa Ekonomisine geçildiği tarih itibariyle terör olaylarının hortlaması tesadüfi değildir.

KDV'yi ahlak dışı bulan bir toplumdan birden bire vergi toplayan zengin ülke durumuna gelen bir Türkiye'yi daha da bağımlı hale getirmek adına Washington elini kolunu sıvayarak terör örgütünü hayata geçirmiş, askeri harcamalar ile ülkeyi ekonomik anlamda zayıf düşürerek otuz yılda hep sömürmüş hep sömürmüştür. 

Bu arada terör örgütünü hayata geçirerek ülke ekonomisini zayıf tutmakla kalmamış, batı ülkelerine yasa dışı yollarla uyşturucu trafiğini de elinde tutumuştur.

Bugün otuz yıl sonra haritaların ekonomik güce dayalı olarak çizilmeye başlandığı bu dönemlerde terör örgütü belki Ortadoğu ülkelerine kaydırılmak isteniyor olabilir.

Bu bağlamda aslında İmralı'nın ağzından çıkmış gibi algılanan bu sözlerin tamamen Washington tarafından düzenlenmiş kurgulanmış senaryo metninden başka bir şey olmadığı açık ve seçik şekilde görülmektedir..

Mesele İmralı'nın af edilip edilmemesi meselesi değildir.

Mesele bir kurgu üzerinden pırıl pırıl genç fidanların toprağa düşme meselesidir.

Hem de hiç uğruna!

Yukarıda alt alta sıralanan sözlerin tersi için binlerce fidanlar toprağa düştü ve sonuç kocaman bir 'sıfır'.!

Yazık olmadı mı?

Günah olmadı mı?