Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ağustos '13

 
Kategori
Güncel
 

Apo'nun affına sığınmak!

Apo'nun affına sığınmak!
 

apo


Dünya üzerinde bir iyilik varsa o da başkalarının kötülüğünü istememek gibi bir yücelikten kaynaklanır. Ondan dolayıdır ki ‘’kendini için istemediği başkası içinde isteme’’ ve ‘’benim hakkımda her ne istiyorsan iki katı sana verilsin’’ demiştir. Çünkü hayatın temel yasası yansıma yasasıdır bu yasa senden çıkan  niyetlerin yine bir bumerang gibi kendine dönmesi şeklinde işler ki, netecede herkes sadece kendi niyetinde mahkum olabilir ve kendi niyetinde mahkum olan biri için dünya kocaman bir hapis hanedir. Çünkü düşünceleri dışarda olanları kimse içerde tutamaz. Nelson mandele 23 yılını hücrede geçirdiği 27 yıllık hapis hayatında bile belkide dünyanın en özgür insanlarından biriydi. Zira O, zihnindeki  özgür bir dünya  özlemi için geçici bir süreliğine fiziksel özgürlüğünden vaz geçmişti ve nihayetinde bunu başmı özgür bir insan olarak  Güney Afrikanın cumhurbaşkanı oldu ve Nobel Barış Ödülü aldı. Gerçekte onun hapis hayatındaki en heyecan verici şey;  onun bütün süreci özgür bilinç sevinciyle yaşamasıdı ki  halkını(Siyahları) tahakkümünden kurtarmak istediği  beyazların özgürlüğü de onun özgür dünya idealinin şaşmaz bir parçasıdı.  İşte! Onun  o hücreden sapa sağlam çıkmasına sağlayanda onun  özgürlük konusundaki bu  (kişiselbütünlüğü)  bütünlüklü bilinciydi çünkü Gandi der ki:  ‘Hayatının bir alanında yanlış yapan, başka bir alnında doğru birşey yapamaz hayat bir bütündür bölünemez’. Ve Mandela,  aynı zamanda ilham kaynağı olan gandinin bu sözünü yaşamında yaşayarak ve yaşatarak doğruladı.

Şimdi, sözün burasında bugün ergenekondan ağır cezalar almış adalet ve özgürlük için veryansın  edenelerin belkide  çoğu 5-6 yıl öncesine kadar Apdullah Öcala’nın hücrede çürümesi için belkide  ellerini ovuşturanlardı  yada en azından onun hapisten çıkmasına çok sert muhalefet edebilecek insanlardır. Bura amacımız konuyu ya da olayı, mahiyet, suç-caza yada kanun açısından  tartışmak değildir. Olayların altındaki niyeti açığa çıkarmaktır. Çünkü bir  insanın mevcut durumu o an bir şey karşılık gelebilir. Konu bu değil  konu, insanın o durumundan zevk almak, derin bir düzeyde onun eziyet çekmesinden mutlu olmak, onun o halinin değişmemesi için zihinsel ve fiziksel yünden engel olmak, ve daha da ötesi bunun üzerinden başkalarının duygularını da maddi ve manevi yönden istismar  etmek. İşte! İnsanın, insana karşı boynunda sallanacak olan asıl vebal budur.Yoksa dediğimiz gibi konu olaylar değildir. Çünkü olay kendi başına sadece olaydır ve olduğu anda olur ve biter lakin olayların altındaki niyetler binlerce yıl dahi devam edebilir  ve binlerce yıldır insanın başına musallat olan asıl illet bu gizli niyetlerdir.   

Ve üstelik suç ve ceza kavramı dahi çoğu hallerde görecelidir ve sizin suçlu diye çürümesini istediğiniz  başkalarının nezdinde asla suçlu olmayabilir. Neticede mesele ne olursa olsun bizi derinden bağlayan şey insanlarla ilgili niyetimizdir çünkü bütün evrenin bir birine bağlı olduğu bir kainatta hiçbir niyet kendi başına yada başı boş değildir. Diğer insanlarla ilgili niyetlerimiz realitemizi çok derin bir şekilde bağlar. İnsan idraki geliştikçe en derinlerde sadece kendi kendimize karşı niyet beslediğimizi anlarız. İşte başımıza geldi diye feryat figan ettiğimiz olaylar, içimizin derinliklerinde besleyip büyüttüğümüz niyetlerimizden başka bir şey değildir. O yüzden  bir zamanlar bir başkasından,  derin bir düzeyde,  esrgediğin şeyin başka bir zaman esiri durumuna düşebilirisin. Buna ilah adalette diye bilirsiniz çünkü ilahi adalet denilen şey tanrının yukardan terazili elini uzatması değildir bilhassa insanın içinde şaşmaz bir zeka ile işleyen tanrısallığın insanları niyetlerine göre (birbiriyle tartması)  terazinin kefesinde koymaktan başka bir şey değildir. Şimdi gelinen nıktada ne ironidir ki, bir dönem Abdullah Öcalanın affına şidetle karşı olması muhtemel olanlar,  şimdi kendi afları  için, onun affına   ihtiyaç duyacaklardır. Ve hiç kimse ‘’bu Apo affıdır ben bu aftan istemiyorum, çıkmayacam’’  demeyecektir. Çünkü kendisi için istediği şeyi, bir başkası içinde istemeyi  böylece bu yolla öğrenmiş olacaktır.   Ve belikide torunlarına’’ Apo affıyla, affolduk’’  şekilnde anlatacakları  bir hikayeli olur… Çünkü görünen odur ki onları artık kuratarabilecek tek şey Aponun afıdır.

Ve tarih bize şunu öğretmiştir ki nihayetinde herkes tutsak etmek istedikerine yakalanır

(m.ali şirin tarih öğrt tarihte terapi ve tekamül ekolünün yaratıcısı)

 
Toplam blog
: 124
: 736
Kayıt tarihi
: 28.06.08
 
 

Kelebek için kanat neyse insan için kelime odur. (m.ali şirin) 1969 senesinde  Tunceli/ pülümürde..