Apo'yu affedelim, paşaları Silivri' ye tıkalım

Ev hapsi için çırpınan Kürt siyasetçilerle "olur"  vermek için hazırlık yapan, fırsatını kollayan AKP iktidarı  ne yapmak istiyor?

Ev hapsine  layık görülen Abdullah Öcalan ne yapmıştı, hala ne yaptırıyor:

Bebek katilinin adı:  Apo.

Askerin, polisin, jandarmanın şehit edilmesinin sorumlusu: Apo.

Öğretmenin, öğrencinin, cami hocasının katili: Apo.

Şantiyelerin, sokakların yakılması, yıkılmasının sebebi: Apo.

Halkı devlet tanımaz hale sokmak isteyen: Apo.

Ülkeyi bölmek isteyen: Apo.

Kürdistan kurmak isteyen : Apo.

Devletin milyar dolarlarını heba ettiren : Apo.

Türkiye'yi sevmeyenlerin taşeronu: Apo.

İşte başbakan böyle bir terörörgütü liderinin önce ev hapsi, sonra affedilmesi, sonra aktif siyasete atılması için çaba gösteren Leyla Zana ile masada pazarlık yapıyor.

Bu işin sonu bu rüzgar böyle eserse başbakan yardımcılığına uzanan bir milletvekili  olması planlanan sürece girmek olacaktır.

Acaba Kürdistan hayalleri , memleketin bölünmesi, bu yol seçilerek mi önlenmek isteniyor? Böyle bir karanlık yol seçilmesinin önü açılıyor.

Gerçekleri göz ardı edemeyiz.

Kan ve göz yaşını unutamayız.

Millete yapılan zulümlerin karşısında kimse bir bebek katilinin affın yönelik davranışlar içine girmemeli.

Apo' yu vicdanınız rahat olarak kurtarmak istemiyorsunuz !

İdamına hayır diyenler şimdi de affedin diyenler istediği için bu yola girdiniz..

Burda sorulacak soru şu:

Sırf düşündüğü için insanları Silivri' ye tıkarken, elli bin kişinin katilinin hangi erdemi sizi affettirmeye yöneltiyor?

Leyla Zana ve diğer Kürt siyasetçiler PKK terör örgütünün paralelinde siyaset yaptığını ifade eden bir başbakan nasıl oluyorda çözüm arayışında masanın karşı tarafına oturuyor? Terörün emniyet tedbirleri ile yok edilmesi becerilememişse, bu terörün Kürt sorununun bir parçası olması ile teşaron bir örgütün liderinin affedilmesi de mantığa aykırı değil mi?

Oslo' da devlet görüştü, ben görüşmedim diyen başbakan, artık kılıf giydirilmiş kişileri muhatap alarak işin içine niçin bu kadar girdi?

Kürt sorununu "Erdoğan çözebilir" ayağı ile başlayan atak karşısında sıradan işler gibi görünen toplantıların altından bir şeyler elbette çıkacak.

Leyla Zana Kürtlerin kahramanı değil Apo' nun temsilcisi olarak masada kalacak.

Günün birinde iktidarı bitecek olan başbakan, Süleyman Demirel kadar cesur olabilecek mi?

" Ben 12 Eylül' ün rovanşını aldım" diyobilirken...

Başbakan, "ben bu ülkenin dirliği için bu hataları yapmak mecburiyetinde kaldım derken, milletin adına bu işleri yaptım, vicdanen rahatım" diyebilecek mi?