Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Ocak '08

 
Kategori
Sinema
 

Apocalypyto...

Apocalypyto...
 

Bir medeniyet sona ererken başlayan efsane...

"Büyük bir uygarlık kendi içersinden parçalanmadıkça fethedilemez" W.Durant.

Yönetmen: Mel GİBSON

Oyuncular:Rudy YOUNGBLOOD

Dalia HERMANDEZ

Jonethen BREWER

Jonethen BREWER

Senaryosunun (Farhad SAFİNİNA)ile beraber ve yönetmenliğini Mel GİBSON'un üstlendiği film...

Güney Amerika'da Maya İmparatorluğunun son dönemlerinde ...


Toprakları yağmalandı.Yeni bir başlangıc aranıyor...

"Ve insan yalnız kalmıştı."

Hüznün derinliklerinde yüzüyordu.

Ve etrafındaki tüm hayvanlar ona yaklaşıp şöyle dediler:

"Seni bu kadar üzgün görmek istemiyoruz..."

"Ne dilersen dile, senin için gerçekleştirelim."

İnsan dedi ki:

"Daha iyi göremek istiyorum.."

Akbaba cevapladı:"Görüşüm senin olsun."

İnsan dedi ki:"Daha güçlü olmak istıyorum."

Jaguar cevapladı: "Benim kadar güçlü olacaksın."

Sonra insan dedi ki:" Yeryüzünün sırlarını öğrenmek istiyorum."

Yılan cevapladı: "Hepsini sana göstereceğim ."

Böylece tüm hayvanlar gitti.

Ve insan , onların verebileceğini aldıktan sonra...gitti.

Sonra baykuş diğer hayvanlara dedi ki :

"Artık , İnsan daha çok şey biliyor ve daha çok şey yapabilir." "Birden korkmaya başladım."

Geyik dedi ki:"insan, ne istiyorsa aldı. Artık üzüntüsü bitecek"

Baykuş cevapladı. "Hayır... İnsan'da bir boşluk gördüm... Hiç bir zaman doldurmayacağı bir boşluk.

"Onu üzen ve devamlı istemesine neden olan şey bu.Almaya devam edecek"...ta ki, yeryüzü ona şöyle dıyene kadar."

"Benden bu kadar ve verecek hiçbir şeyim kalmadı"

Maya uygarlığı kendi sorunlarıyla karşı karşıyadır, Uygarlığın ileri gelenleri daha fazla tapınak yapıp daha fazla insan kurban ederek kendilerinin bu çöküşü engelleyeceğini düşünmektedir, bu sebeple köyler basılmakta esir alınan erkeklerden bir kısmı tanrılara kurban edilirken, bir kısmı ise tapınak ve piramitlerin yapımında çalıştırılmakta kadınlar ise köle olarak satılmaktadır....

Jaguar pençesi, köyünde oğlu ve hamile eşi ile mutlu bir yaşam sürmektedir...köyünün basılması sırasında eşini ve oğlunu geri dönüp çıkarmak üzere susuz, kör bir kuyuya salar...tanrılara kurban edilme sırası ona geldiğinde... güneş tutulur, bunun bir kehanet olduğu düşünüldüğünden ona yaşaması için bir şans doğar, ancak oğlunu öldürdüğü için peşine düşen adamdan kurtulması gerekmektedir...bir yandan yaşam savaşı verirken diğer yandan yağmak üzere olan yağmurun, yağmaması için dua etmektedir... ne yazık ki başlayan yağmur kuyuda hamile kadının ve oğlunun yaşamını tehdit etmektedir... sancıları başlayan kadın boğazına kadar suyun içinde diğer oğlu omuzlarında doğumunu gerçekleştirir...

Eeeeee benden bu kadar seyretmezseniz görsel bir şöleni ve filmin sonunu kaçırabilirsiniz....

Seyirlik olarak güzel bir iş çıkarmış, yönetmen Mel GİBSON .Bize de izlemek, anlamaya çalışmak, üzerinde biraz düşünmek kalıyor...

Seyretmekte geç kaldığım için kendi adıma çok üzgünüm...Sinemada seyredememiş bile olsam sağolsun evdeki DVD...

İyi seyirler.

 
Toplam blog
: 86
: 1295
Kayıt tarihi
: 25.07.07
 
 

Kdz Ereğli doğumluyum. Üç tane yaşam çiçeğim var. Ailemle birlikte yaşama dair ne varsa yaşamın bize..