Arabalar beş kuruşa !

—Beş kuruşa, arabalar beş kuruşa...

— Hadi arabalar beş kuruşa.

Üzerinden 25 yıl geçmesine rağmen o dönemde okuduğum pek çok kitap hala sanki daha biraz önce kapatmışım gibi gelir bana. Dile kolay 25 yıl geçmiş üzerinden. Üstünden geçen binlerce kitap, gazete, dergi, yazı vs. vs. Ama benim için hiçbiri o kadar özel olamadı. Bir şeftali bin şeftali, sevdalı bulut, arabalar beş kuruşa, bir liranın iki günü, bir de varmış iki de varmış ilk aklıma gelenler.

Bu kitaplar benim için bu kadar özel ve değerli iken kitapların basımı ve ayrı da bir hikayesinin olması bende ki anlamlarını daha da arttırdı. Şöyle ki;

1979, UNESCO tarafından 'Dünya Çocuk Yılı' ilân ediliyor. Ne yapabiliriz diye düşünürken insanların aklına bir şey geliyor. Formül çok basit. Minik öğrencilerin evlerinden getirdikleri okunmuş gazeteler, SEKA'da beyaz kâğıtlarla değiştirilecek, destekleyici firmaların kapak kartonu, film, baskı ve cilt yardımlarıyla ' bir milyon çocuk kitabı hayali' gerçeğe dönüşecek. Çalışma başarıyla gerçekleştiriliyor. Bir milyon çocuk kitabı basılıyor ve hiçbir ücret almadan fakir aile çocuklarına dağıtılıyor. Bu çalışma aynı yıl UNESCO tarafından 'özel ödül'e ve Türkiye'nin en saygın ödüllerinden' Simavi Vakfı Dünya Çocuk Yılı Özel Ödülü'ne layık görülüyor. Ertesi yıl, kitap dağıtımının sonuna yetişen 12 Eylül yönetimi, kitapların dağıtımını yasaklıyor. Ama tamamına yakını zaten dağıtılmış olduğu için yasak kararının pek bir anlamı kalmıyor.

Şimdi çocuklarım büyürken ben de bu kitapları alıp, çocuklarıma tekrar tekrar okuyacağım. Onlara verebileceğim yaşama dair en güzel hediyelerden birisi galiba bu olacak. İleride onlarda birer sevdalı bulut olurlar belki kim bilir.