Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Eylül '11

 
Kategori
Mizah
 

Arabalar ve aşklar!

Arabalar ve aşklar!
 

Recaizade Mahmut Ekrem’in tek romanı Araba Sevdası Türk edebiyatında gerçekçi romanın ilk örneklerinden biri sayılır.

Bu önemli edebiyatçımızın eserinde söz konusu olan arabanın şimdikilerle hiçbir ilgisi olmadığını lisedeyken çıkardığım roman özetinden bilirim.

Yani romanda konu edilen vesait bildiğiniz at arabası ama, devrin en ihtişamlı en gösterişli olanlarından.

Aynı zamanımızda ki gibi o devirde de araba çok önemli bir etkileme objesiymiş.  Hatta romanda da yazdığı gibi soylu atların çektiği, usta ve bilge arabacıların deh dehlediği arabanın arka koltuğuna yayılıp bıyık burmak devrin Ferrarisi’nde hava atmak dibi bir şeymiş.

Nereden aklıma geldiyse şu anda şöyle bir sahne canlandı usumda.

Romanın erkek kahramanı Bihruz Bey, sevdasıyla yanıp tutuştuğu sarışın  Periveş Hanım’ı arabasına atığı sayfalara daldım şimdi.

Düşünebiliyor musunuz? Bihruz Bey’in Periveş’in eline dokunup aşkını ilan edeceği o müstesna anda atlardan bir akıllara zarar bir desibelle yelleniveriyor. Ya da yine romantizmin tavan yaptığı o esnada diğer at kuyruğunu kaldırarak azgın şelaleden dökülen sular gibi dakikalarca çağıldıyor.

Demem o ki bize hep romantik esintileri kalan o zaman aşıklarının işi hiç de kolay değilmiş.

Bazen çok şikâyet ettiğimiz şu teknolojik gelişime haksızlık etiğimizi düşünüyorum.  Bazen de bu muazzam icatlardan nasibini alamayan dünün insanlarına acıdığım da itiraf etmeliyim.

Hoş zamane aşklarında da bazen benzeri arabalı tatsızlıklar yaşanıyor ama olsun biz devrimizin değerini bilelim ve elimizden geldiğince tadını çıkarmaya bakalım.

Ha günümüzün arabalı aşk tatsızlıkları dedim de bir iki örnek vereyim de köşemizin park süresini doldurayım.

Delikanlı sevgilisini iş yerinden alır ve Uludağ Yolu’nda Bursa manzaralı bir dönemecin kıyısına park eder. Birazdan çıkan ay ışığı arabadaki sevdalıların yüzünü aydınlatırken yine o duygu yoğunluğunun zirve yaptığı an çıkagelmiştir.

Ama tam bu sırada delikanlının cebi mesaj sinyali verir. İletiye birlikte bakar ikilimiz. Şu ifadeler vardır ekranda;

Olum ‘bir saatliğine’ dedin sabah olacak, arabayı getirsene şerefsiz!”

Az ötedeki başka bir arabada ise şöyle bir diyalog yaşanır âşıklar arsında.

Radyoyu açsana, ilk parça da sana gelsin Orkun’um.” Der kızcağız.

 Delikanlı tuşun birine dokunduğun da  şu haber okunur;

“Benzine yapılan son zamla 4,5 liralık psikolojik sınır aşılmış oldu.”

  Eveeet işte böyle sayın okurlar, gördüğünüz gibi arabalı romantizm her devirde sıkıntılı.

Ha Bihruz Bey’in ha da Orkun Bey’in çağı, ne fark eder ki?

 
Toplam blog
: 70
: 734
Kayıt tarihi
: 27.11.06
 
 

Bir şirketin H.İlişkiler sorumlusuyum. Gündeme mizahi pencereden bakmak ve ürettiklerimi paylaşmak i..