Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Haziran '10

 
Kategori
Siyaset
 

Arabesk

Arabesk
 

Bir zamanlar ARABESK dinlerdik. Orhan baba, Müslim baba, Tatlı ses, Kibariye, ve daha yüzlercesi. Batsın Bu Dünya. Emmioğlu. Hadi Gel Köyümüze Geri Dönelim. O devirde, Suudi Kralı 15 milyar göndermese de, bu piyasadan binlerce kişi, belki de milyonlarca kişi ekmek yedi. Sonra, birileri bu tekere çomağı soktu. Arabesk, önce minübüslerde yasaklandı. Bu yasak, arabeskin giderek ölmesine neden oldu. Arabesk ölünce, müzik piyasası da öldü. Kasetlerin yerini CD ler, onların yerimi de MP3 ler aldı. İnternet de yaygınlaşınca, piyasa tamamen öldü. Aslında, buradan ekmek yiyenler, kendi sonlarını hazırladılar. Pasta büyüyünce, pay almak isteyenler de çoğaldı. Mesam, Müyap ve benzerleri, sözde kurtarıcı diye çıktılar ortaya. Ama, pastanın kremasını onlar götürdü. Sonra Korsan piyasa çıktı ortaya. Halkın satın alma gücü ekonomimizin bozulmasına paralel azalınca, insanlar da korsana rağbet ettiler. En az 15 liraya çıkan albümler, korsan piyasada 1.5 liraya satıldı. Sonunda olan oldu. Battılar, şimdi hörgüçten yiyorlar. Ben bu konuyu işlemeyecektim. Nereden, nereye geldim. Arabeski getirip, Arabistana bağlayacaktım. Başbakanımız da zamanında arabesk sevdalısıydı her halde ki, onun bu sevdası, bu günlerde, Arap sevdasına dönüştü. Araplar ile yatıp, Araplar ile kalkıyoruz. Onlar mı bize sarıldılar, biz mi onlara yamandık, belli değil. Başbakanımızın her zamanki gibi yanlış tespiti var. İnsanlarımız, bir zamanlar Arabesk sevdalısıydı. Bu Arap sevdalısı olacağımızı göstermez. Başbakanımızın iş yaptığı bir çok araştırma şirketi var. Halkımızın kaçta, kaçı Arap sevdalısı, bir çırpıda öğrenebilir. Bana sorarsanız, Türk halkının Araplara hiç güveninin olmadığını söyleyebilirim. Benim güvenim yok. Biz, Arapların denize düşünce sarıldığı yılanız. Araplar, tarihin her devrinde olduğu gibi, çaresizlikten bize sarılırlar. İşleri bitince de, Ahmedi Nejatın tabiri ile, sümüklü mendil gibi, çöpe atarlar. Araplar için, FRANSIZLAR, İNGİLİZLER, İTALYANLAR ve ALMANLAR daha caziptir. Ben Arap ülkelerine hiç gitmedim. Gidip görenlerin anlattığına göre, marketlerde, bakkallarda, Avrupadan ithal edilen mallar satılıyormuş. Türk malına rastlamak neredeyse imkansızmış. İçme suları Fransadan, makarnalar İtalyan, vs. vs. Gerçek manzara böyle iken, Birilerinin sn günlerde uçurduğu balona göre, Suudi kral, Ekonomik kriz döneminde, 15 milyar Doları Uçaklara doldurup, Türkiyeye göndermiş. İşte bu yüzden, Kriz, bizi teğet geçmiş. Biri, bize Arapları sevdirmeye çalışıyor, ama kim? Oysa Suudi Kralının, Petrol Zengini, Emirlerin, Şeyhlerin, servetlerinin, ABD Bankalarında, Avrupanın önde gelen Bankalarında olduğunu bilmeyen yok. Araplar, ramazanda iftar açmamız için, bir tek hurmayı bile bize bedava vermezler. Başbakanımızın bilmediği bir şey daha var. Araplar, Ebcet hesabını bizden daha iyi bilirler. Özet olarak diyebilirim ki: Biz, ne Arabı, ne çorabı, ne Almanı, ne İngilizi, ne Fransızı, hiç birini sevmek zorunda değiliz. Onlara da kendimizi sevdirmek zorunda değiliz. Sadece, Saygı duymalı, karşılığında da saygı beklemeliyiz. Ne Şamın Şekeri, ne İranın nükleeri. Bizim yolumuz belli. ATATÜRK İLKELERİ.
 
Toplam blog
: 820
: 326
Kayıt tarihi
: 02.10.08
 
 

Nerede, nasıl, ne zaman, umursamıyorum. Bir şekilde dünyadayım, yaşıyorum. Hayatı seviyorum. Tanr..