Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Haziran '16

 
Kategori
İnançlar
 

Araf

Araf
 

‘’Tanrı evrenin sessizliğidir. İnsan bu sessizliğe anlam veren çığlık.’’

Zihnimin bana oynadığı oyunları seviyorum.

17 saat süren açlık neticesinde beni yaşamda tutacak yeme- içme ritüeline yeniden dönmek üzere beklediğim bu son dakikalarda, artık yavaşlayan hareketlerime karşılık son derece canlı, yerinde duramayan, kâinattaki her sırra vakıf bir hocanın heyecanlı dudaklarından dökülen sözler bunu düşündürüyor bana.

Beynimi daha da uyuşturan konuşmaları sürdükçe hangi öğreti bu adama görüşlerindeki bu kesinliği kazandırmış merak ediyorum.

İşte tam da o an zihnim oyunlarına başlıyor. Sorulan bir soruya karşılık benim duymak istediklerim dökülüyor hocanın ağzından…

‘’Cennete kimler girecek bunu ben de bilmiyorum. Belki bu kesinlik yok bildiklerim arasında ama eğer insanlar sizden eminse, şüpheye yer yoksa davranışlarınızda kim bilir en azından araftasınızdır. Kutsal kitapta yer alan Tanrı sözlerini nasıl olup da kendi hırslarım, insani duygularımla yorumlayabilirim ki! Ben sadece oradaki bir ayetin peşine düşmüş bir gönüllüyüm. İKRA! OKU!

KÂİNATI OKU! Sunacaklarım kendi hezeyanlarımda olabilir. O yüzden okurken ve en önemlisi bunları sunarken ilk kez vahiy gelmiş bir peygamber gibi korkmam, heyecana kapılmam gerekirken bu soruya nasıl kesin bir cevap verebilirim ki?’’

Zihnimin seslerini susturup içtiğim bir yudum suyun ardından bunca saat sürdürdüğüm iradeden dolayı kendimi kutlamam mı gerek bilmeden aslında beklemeyi sevdiğimin farkına varıyorum. Hoca zihnimin oyunların kurtuluyor. Dudaklarından dökülen sözler zehirli bir kesinlik taşıyor yine. Bedeninin büyük bir bölümüyle cehennemdeymiş gibi cennete girmeye hak edenleri anlatıyor. Bense çiğnediğim birkaç lokmaya rağmen hala canlılığını kazanamamış zihnimle sonsuz bir bekleyişe razıyım. Şimdilik araftayım! 

 

 
Toplam blog
: 110
: 1076
Kayıt tarihi
: 26.05.14
 
 

Dünyanın kirletemediği bir lotus... ..