Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Kasım '08

 
Kategori
Futbol
 

Aragones'in seçimleri 2 puan bıraktı

Aragones'in seçimleri 2 puan bıraktı
 

fenerbahce.org


Geçen yazımızda Josico ve Selçuk'lu orta saha'nın rakibi ısırırken, Deivid ve Emre'nin de top yapıp sonuca ulaşmasının daha kolay olduğunu en azından da artık kolay kolay orta alanı rakibe teslim etmeyeceğini belirtmiştik. Ankaragücü maçı yine bu tezimizi test etme imkanı verdi bizlere Solda Emre ve sağda Deivid devamlı orta alana giriyorlar ve Selçuk’la Josico'yu rahatlatıyorlar. Bu rahatlık rakibin direncini kırıyor ve moralini bozuyor. Buraya kadarı gol yememek adına olumlu, ancak yine geçen hafta belirttiğimiz gibi Fenerbahçe’nin gol ve goller bulabilmesi için hattını biraz daha kalesinden uzağa çekmesi gerekiyor. Dönem dönem Guiza’nın yalnız gözükmesinde bu hattın etkisi olabilir.

Maçın başlarında Fenerbahçe’nin bu kadar kalabalık orta sahası devamlı topun kendisinde kalmasını sağladı ve bu ilk 15 dakikalık direnç içinde sağlı sollu birçok korner ve pozisyon bulmasının yanında Volkan’a ilk top ancak 15.dakikada gelmiş oldu. Fenerbahçe ilk yarı özellikle Deivid, Alex ve Emre’nin yakın oyunuyla sonuca ulaşabileceği sinyallerini sıklıkla verdi. Fakat Guiza’nın yine bu üçlüye çok uyumlu olduğunu söylememiz biraz zor. Ancak dikkatimizi çeken bir nokta ilk yarı sonlarına doğru Fenerbahçe’nin bu saydığımız isimlerinin biraz direncinin düştüğünü gördük. Bu düşüş Başkent ekibinin Fenerbahçe kalesine daha etkili gelmesini sağladı. Fakat ilk yarı gözümüze batan en güzel hareket Alex’in güzel frikiği oldu.

Yukarıdaki satırlar ilk 45 dakikanın sonrasında yazıldı. Fakat ne olduysa ondan sonra oldu ve ilk yarının sonunda belirttiğimiz gibi direnci düşen 3’lünün hiç top yapamadığını gördük. Özellikle de Emre’nin hiç etkili olamadığı ve Alex’le çok uyumsuz olduğu gözümüze çarptı. Ankaragücü bu direnci düşen orta alanda daha çok top yapıp, Fenerbahçe’nin üstüne gelmeye başladı. Aragones bu teslimiyeti yine bizden sonra ! görmüştü fakat ilk tercihinde doğru adamı oyuna soksa da (Kazım) yanlış adamı (Selçuk) oyundan çıkarmış oldu. Oysa Selçuk yerine sahada varlığı belli olmayan ve soldan bir tane orta yapamayan Emre ilk tercih olmalıydı bizce. Dede’nin bu değişikliği ile top kontrolü tamamen Ankaragücü’ne geçmiş oldu. Malum Kâzım’ın çizgideki futbol anlayışı göbeği çok açıyor. Tüm bunlara henüz sakatlığını atlatamamış Alex’de eslik edince maçta ibre daha çok Ankaragücü’ne döndü. Son olarak Aragones yine bir şeylerin yanlış olduğunu düşünmüş olacak ki son bombasını da patlattı. Her ne kadar sakatlıktan tam olarak çıkmamış olsa da gole en yakın isim olan Deivid’i çıkartıp yerine maçı kurtarması pardon 1 puanı kurtarması ! için Maldo’yu oyuna soktu. Böylece Fenerbahçe maçta gol yemeyip bir deplasmandan daha 1 puan kazanmış oldu.

Önceki yazılarımızda belirttiğimiz gibi Fenerbahçe Arsenal maçından bu yana savunmayı öğrendi. Tamam bu savunma anlayışını şampiyonlar ligi ve derbilerde uygulayabilirsiniz fakat ligde bu tip maçlarda acilen terk etmelisiniz. Yada oyun sıkışmaya başlayınca veya rakibin direncini kırdıkça gole yönelik hücum varyasyonlarına geçmelisiniz. Aksi takdirde gol yemeyeceğiniz maçlar olacaktır ama atamayacağınız için kazanamayacaksınız da. Üstelik Fenerbahçe son 2 maçını kazanırken bile pozisyona giremediğini ve bu galibiyetlerin bizi yanıltmaması gerektiğini de belirttik.

Görüldü ki takım bu maçta Semih’i çok aradı. Hafta içi İspanya’da maça çıkmayan Guiza’nın ruh gibi dolaşmasını anlayamadık ama 14 Milyon Euro avro verip la liga kralını getirtiyorsanız ona daha fazla top taşımalısınız da.

Salı günü çok önemli Porto maçı var. Bu kritik maçı kazanamazsa Fenerbahçe sezonu çöpe atabilir ve Aragonesin de kontratı zora girebilir.

Son sözümüz de Ankaragücü taraftarına, hiçbir taraftar bu kadar galiz küfürlerle başkanını ve yönetimini protesto etmemelidir. Böyle takıma destek olunmaz bu küfürlerin bu protestoların takımı olumsuz etkilememesi mümkün değil. Sezon sonunda bu takım küme düşerse taraftar kendini de sorumlu tutmalıdır bundan. İşin bir ilginç yanı da o kulüpten para kazanmasını sağlayan ve o kulübe gelmesini sağlayan yönetimine bu kadar küfür edilen bir yerde futbolcuları maç sonunda taraftarını alkışlıyor. Bu ne yaman çelişki böyle. Cemal Aydın hakemlerle konuşup polemik yaratacağına tribünlerindeki bu fırtınaları ve bu çelişkileri gidermelidir öncelikle.

Ahmet ÇELİKSÜNGÜ

22 Kasım 2008

Bu blog Canlı Maç Anlatımı sayfamızda da yayınlanmaktadır

 
Toplam blog
: 252
: 936
Kayıt tarihi
: 17.03.08
 
 

74'ün İstanbulunda, Sultan şehri Üsküdar'ın, kız çocuklarına "Zeynep" erkeklerine "Kamil" adı kon..