Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Temmuz '09

 
Kategori
İlişkiler
 

Aramasa bari

Neden giden bir adam tamamen gitmiş olmaz? Filmlerde kadının öldüğü düşünülen kocası yıllar sonra çıkıp gelir de neden bir adamın karısı gittiği yerden hiç dönmez? Erkekleri ayrıldıkları bir limana yeniden döndüren nedir? O nedir ki kadına da liman gibi beklemeyi öğreten?
Birkaç erkek, hayatımdan çıktıklarında geri gelmek istediler birkaç kez; ama ben eski yerimde değildim. İlk kez eski yerimde öylece bekliyorum birini geri gelir mi diye.
Biten bir ilişki için iki aşmaz olduğunu keşfettim:
1) Elbette arayacak, unutmuş ya da düşünmüyor olamaz, çünkü ben unutmuş ya da düşünmüyor değilim henüz.
2) Ya ben onu unutmuş ve düşünmüyor iken beni ararsa...!
Her ikisinin de beni bir hayli yıprattığını biliyorum, iş görmez vaziyetteyim, işin en kötü tarafı her iki düşüncenin de eş zamanlı olması, yani hem onu hala düşünüyor olmak ve onun aramaması, hem de ben eğer başarabilir de onu unutursam o aradığında yeniden onu umursuyor vaziyete geçebilecek olma endişem...
Sözlükte "aciz olmak" ifadesinin karşılığı benim bu aralar ne yazık ki.
Şimdi eğer ben onu aramamakla geçirdiğim bugünlerin gurur zaferlerini yaşarken eğer o bir gün çıkıp ararsa ( ki genelde böyle adamlar bilirler ne zaman arayacaklarını ve aradıklarında amade olunacağını kendilerine, yoksa aramak için bu kadar beklemezlerdi, ya da zaten artık hiç aramayacaklar mı? ) korkarım gene aynı limanda aynı gemiyi bulacak. Malum bir şarkıda der ki: "Biliyorum bir gün bir gemi gelecek, bu sensiz limana ama o gelene dek, sensiz kalacak bu şehir, sensiz kalacak bu liman, sensiz batacak bu güneş." İşte öyle gibiyim, o hep bekleyen gemi gibi. İşin ilginç yanı nasıl olur da gece uyumadan evvel- uyuyana kadar, gündüz yerken gülerken dinlerken içerken bakarken duyarken ve sabah uyanır uyanmaz ve eğer günün bilmediğim başka vakitleri de varsa o zamanlarda da aklıma gelir? Bilmiyorum hasta mı oldum acaba. Ona deyyus ona kalpsiz, ona kendini beğenmiş ona zavallı ona iblis diyesim var, hatta ona tedavi ol, psikolojik yardıma ihtiyacın var diyesim var. Hayatın çok mutsuz geçecek çünkü kendinden başka kimseyi sevemiyorsun diyesim var, ben giderken o şehirden neden ağladın madem hı? (diyesim var)
Ne gemiler yaktım ne gemiler yaktım ama ilk kez o kadar yandı ki canım sonunda karşıdan baktım. Ben ona yıldızlardan daha uzaktım.
Aşkın en kötü safhası her şarkıda bir anlam bulmaktır. Yazdıklarıma bir dönüp bakıyorum da o safhaya çoktan gelmişim yazık. Gene bir şarkı da diyor ki: " Bilirim sevdiğim kusurun yoğdur, benim sana hayalim çoğdur." Yılmaz Erdoğan'ın güzel bir aşk tanımı vardır, iki kişi arasındaki abartılmış ilişki gibi bir şey diyordu. Doğa, neden bize karşı cinsten bir insana bu kadar anlam yükleme yanılsaması yarattırıyor? Bunları yazarken yaşımı düşünüyorum, ve bunları yazacak yaşı geçmiş olmam gerektiğini farkediyorum.
Şimdi dileyecek tek şeyim var:
Umarım bir daha aramaz ve eğer ararsa da bir gün, aşk tozları üzerimden silkelenmiştir o gün..

 
Toplam blog
: 30
: 1362
Kayıt tarihi
: 19.07.08
 
 

Antalya'da yaşıyorum, bir dönem İzmir'de de bulundum, iyi ki bulundum. Türk Dili ve Edebiyatı mezunu..