Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Kasım '12

 
Kategori
Tarih
 

Aramatyalı Yusuf'un, çarmıha gerilen İsa'nın damlayan kanını Kutsal Kâse'ye koyduğuna inanılır.

Aramatyalı Yusuf'un, çarmıha gerilen İsa'nın damlayan kanını Kutsal Kâse'ye koyduğuna inanılır.
 

Kutsal Kase


Aramatyalı Yusuf

(Fransızca: Joseph d'Arimathie,

İngilizce: Joseph of Arimathea),

Kanonik İnciller'e göre İsa'nın gizli bir öğrencisi ve takipçisi.

Kendisi için hazırlattığı kaya mezara İsa'yı koymuştur.

Aramatyalı Yusuf'un, yaklaşık olarak M.S. 30 yılında çarmıha gerilen İsa'nın damlayan kanını Kutsal Kâse'ye koyduğuna inanılır.

Hristiyanlığa göre azizdir.

Batı Kiliselerinde 17 Mart, Doğu Kiliselerinde 31 Temmuz "Aziz Aramatyalı Yusuf Günü" olarak kutlanır.

 

 

Topkapı Şifresi kitabımı yazdığım zamanlarda – ki bu kitabı yazmam da bayağı uzun sürdü yayınlanması da…

Kutsal Kâse ile ilgili çok araştırma yapmıştım.

Kutsal kâse neydi gerçekten,

 

-        İisanın son akşam yemeğinde şarap içtiği kasemiydi,

-        Dan Brown’un Da Vinci şifresi kitabında anlattığı; Magdalalı Meryem’ (Maria Magdalena) in kadınlık simgesimiydi?

-        İsa öldürüldükten sonra; Aramatyalı Yusuf’un onun damlayan kanlarını koyduğu kutsal kasemiydi!

 

Bunun araştırmasını yaptığım dönemlerde Aramatyalı Yusuf hakkında bir hayli bilgi edinmiştim.

Bazı yerlerde onu çok seven bir dostu,

Bazı yerlerde onun havarisi,

Bazı yerlerde de:

Kudüs beledie meslisinin üyelerindendi…

 

-        Yüksek mevkiiden biriydi, zengin ve sözü dinlenilendi…

-        İsa öldükten sonra onun bedinin askıda kalmasına dayanamayıp her şeyi göze alıp Validen onun cansız bedenini istemişti.

-        Bununla da yetinmemiş, ona cenaze töreni hazırlatmış – ki bu yahudi kanunlarına göre yasakmış.

-        Tabi bir başka rivayette de onun İsa’nın ölümünden sonra tutuklandığı yazıyormuş.

-        Bununla kalmıyor yazı devam ediyormuş.

-        İsa işte o zaman dirilmiş ve onu serbest bırakmış.

-        Onun içinde ona İsa’nın dirilmesinin şahidi deniliyormuş.

 

O dönemde o kadar çok bu tür yazılar okumuştum ki, değişik bilgiler de edinmiştim… Onun hakkında yazılmış romanlar bile var…

 

Tarih enteresan, bilinmeyenler gizemlerle dolu.

Okuduklarımızın ne kadarı doğrudur bilemeyiz.

Bildiğim bir tek şey varsa, öğrenmekten, araştırmaktan en çok da okumaktan vazgeçmeyeceğimizdir…

 

Nazan Şara Şatana

 

 

 
Toplam blog
: 1731
: 4678
Kayıt tarihi
: 09.12.10
 
 

Turizmci; Genel müdür Yazar ; Romanlar, senaryolar müzikkaller... Sinema filmleri, TV filmleri.....