Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Mart '16

 
Kategori
İlişkiler
 

Aranızdaki Duvar

Aranızdaki Duvar
 

renk dansı


"Biz olmak için ben ve senin kaybetmesi gerekir. Sarı ile kırmızı biz olduğunda artık turuncudur. Yeşil olmak için sarı sarılığından mavi maviliğinden vazgeçmek zorundadır." 

Susmak, konuşmanın işe yaramadığını anladığındandır."

İstememek, reddedilmekten korktuğundandır.

Eleştirmemek, defalarca duvara toslamaktan ders aldığındandır.

Paylaşmamak, saklama kabınızın hava aldığının anlaşıldığındandır.

Bunlar ilişkinize girmiş en ölümcül virüslerdir.

Eskisi kadar eleştirilmiyorsanız, korkun. Hatalarınız karşısında birbirinizi artık uyarmıyorsanız, ters giden bir şeyler olabilir. Eksik yaptıklarınız dile getirilmiyorsa, endişelenin. Eleştirilecek yanınız bulunmadığından değildir bu, sevinmeyin. Yetişkinlerde çocuklar gibi içe dönebilirler. Artık sizden koltuktaki kumandayı uzatmanızı veya su getirmenizi istemiyorsa, size zahmet vermemeyi düşündüğünden değil; başına gelebileceklerden çekindiğindendir. Olumsuz tepkiler aldığından istememeyi öğrenmiştir. Reddedilmek, talep etmemeyi öğretir. Bu bir terbiye şekli değil, uzaklaştırma biçimidir.

Eleştiri karşısında öfkeleniyorsanız, sinirleriniz bozuluyor ve hemen kontra eleştiriye geçiyorsanız, karşınızdaki kişiye eleştiri yapmamayı öğretiyorsunuz. Sonuç alınamıyor, üstelik de can sıkıcı bir hal alıyorsa, susmak daha doğru geliyor.

İlişkide en fazla ısrar edenin ve en çok bağıranın dediği olur. Bu sizi yanıltmasın. Suskunluk en etkili konuşma şeklidir. Anlayana tabi. Huysuzluklarınız ve inatlarınız karşı tarafta farklı davranış şekilleri geliştirir. Aktif müdahaleden yorulan taraf pasif direnişe geçer. En tehlikelisi budur. Artık kalınca bir duvar örmüştür karşınızdaki. Zamanında pasaportsuz girip çıktığınız kapılar artık yüzünüze kapanmıştır. Sizin istediğiniz renge boyanmış kalınca bir duvar. “kuzu gibi oldu” dersiniz belki. İçinde ne fırtınalar eserse essin, siz hiç birinin farkına bile varamayacaksınız artık. Aranızda bu duvar varken sevişirsiniz. Uzaklaşmıştır yürekleriniz. Dünyanız yavaş yavaş farklılaşmaya başlar. Makas açılır gitgide. Duvarın ardından konuşursunuz. Fısıltılar duyulmaz olur. Bağırırsınız. Çünkü uzaksınız ve sesiniz duyulmaz olur. Bağırırsınız birbirinize.

Sizinle konuşabilsin. Tahammül sınırlarınızı yükseltin biraz. Eleştiriye kapatmayın kendinizi. “Ama sen de şöyle…” diye başlamayın cümleye. Eksik yanınızı geliştirmek için bir fırsat olarak görün. Ona yakınlaşmak için bir imkan. Özeleştirinin en önemli erdem olduğunu bilin. Susun. Düşünün. Zaman tanıyın kendinize. En azından sessizce bekleyin biraz. Hemen cevabı patlatmayın.varsın altta kalın. Bazen zaferler üzer bizi. Yenilgiler mutlu eder. “Ben” kaybederim ama “Biz” kazanırız. “Sen” kaybedersin ama “Biz” kazanırız. Biz olmak için ben ve senin kaybetmesi gerekir. Sarı ile kırmızı biz olduğunda artık turuncudur. Yeşil olmak için sarı sarılığından mavi maviliğinden vazgeçmek zorundadır. 

İyi bir sırdaş olun. Mevlana’nın deyişiyle “hataları örtmede gece gibi ol”un. Zamansız ve yersiz bir şekilde hataları yüzüne çarptığınızda, artık sırlarını paylaştığı dostu olamazsınız. İlişkinin en önemli yanıdır dost olabilmek, sırdaş olabilmek… Kolun kırılıp yen içinde kalabilmesi bir ilişkiyi özel yapar. Bilin ve susun. Sırlarınızı ve ayıplarınızı karanlıkta saklayın.

İstekler karşısında özgüveni zayıf insanların sığındığı reddetme silahına sarılmayın hemen. “kabul etmek” sizin ödün verdiğinizi göstermez. Birine bir bardak su taşıdığınızda küçülmezsiniz. “Kalk kendin al” demek sizin daha önemli olduğunuz mesajını iletmez. Huysuz ve bencil olduğunuz algısı uyandırır sadece. Birisinin isteğine olumlu yanıt verdiğinizde değeriniz devalüasyona uğramaz. Karşınızdaki insanı mutlu ettiğinizde sizin mutluluğunuzdan bir parça eksiltmiş olmazsınız. Pizza gibi değildir, diliminiz eksilmez.

Son sözü de Mevlana söylesin;

“Sevgide güneş gibi ol, dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol, hataları örtmede gece gibi ol, tevazuda toprak gibi ol, öfkede ölü gibi ol, ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol…” 

 

Alizarin’den sevgilerle…

 
Toplam blog
: 105
: 7006
Kayıt tarihi
: 27.04.07
 
 

Ereğli - Konya Gazi Lisesi (yatılı) - İstanbul Üniversitesi İşletme (İng) Fakültesi - Ressam ve A..