Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Temmuz '11

 
Kategori
Dostluk
 

Aranmak güzeldir !?

Birçok kanalda yayımlanan programlar, reklâmlar ve bültenlerdeki sloganlara alıştık ya? Bunların bazıları bize itici gelse de, bazıları çok hoşumuza gider. Yeri geldikçe de bunları mırıldanır dururuz ya? Bazı sloganlar şöyledir: “Kirlenmek güzeldir… Asfalt ağladı be… Haberleri dinlediniz; bizde kalın, habersiz kalmayın… Dizi, Kanal X’te izlenir… Kimselere randevu vermeyin, yarın aynı saatte buluşalım…” gibi… Son günlerde başımıza gelenlerden mi, yoksa yazılarımın ilginçliğinden midir bilmem, okuyucu telefonlarını çok sık almaya başladım. Bu da beni mutlu ediyor, çalışma azmi veriyor, daha daha daha iyi yazmam gerektiği düşüncesine sevk ediyor… Yani diyorum ki; “Aranmak Güzeldir…” İşte birkaç büyüğüm, dostum ve arkadaşımın görüşleri: 

Hacı Ömer Özmen: “Olanları DEMEÇ Gazetemizden okudum. Başın sağolsun, sana da geçmiş olsun… Bir ana ve babaya duyulan acılar, ancak bu kadar anlatılırdı, tebrik ediyorum! Baba acısı alışılır gider ama, ana acısının kabulü zordur. Bir depremde, baba evden sadece kendini kurtarmak için kaçarken; analar ise, ellerinde çocukları olmadan dışarı adım atmazlar! Ben bunu yaşadım ve gördüm! İşte bunun için ana acısı zordur evlâdım, çok güzel anlatmışsın. Ancak, yazının sonunda ‘Toprağı Bol Olsun’ yerine, ‘Allah rahmet eylesin’ desen daha güzel olurdu” dedi. Öğrenmenin yaşı yok, 60 yaşında bunu öğrendim… 

Prof. Dr. Şadan Gökovalı (İzmir): “Başınıza gelenleri Devrim’de okudum. ‘Her Ölüm Erkendir’ Sakin Sakin Koşar!.. O şiirimi hatırladın değil mi?” dedi. Hiç hatırlamaz olur muyum? Aradığına öyle sevindim ki, bunu sözcüklerle anlatamam dostlar… 

Musa Coşkun: “Kalemine kurban olduğum öğretmenim; siz olmasanız biz ne okuyacakmışız acaba? Şiir ağırlıklı yazıların için, kalemini altınla kaplatsam azdır kardeşim… Kaleminden kan değil, sevgi damlıyor… 

Cumhur Akbaş: “Her gün sana yeni övgü kelimeleri bulmaktan, inan ki yordun beni. Başın sağolsun, aman kendine dikkat et, sen bize lâzımsın dostum…” 

Yatağan Tapu Sicil Müdürü Süleyman Yavuz : “Çok fazla tanışmıyoruz Hocam; ama esprili, insan ve doğa kaynaklı, şiir tadındaki güzel yazıların için yorumumu, bir çayımı içmeye geldiğinde yüzüne söylemek istiyor ve sizi bekliyorum… 

Ünal Türkeş: “Başınız sağolsun! Dedeniz olan Molla Yusuf Oğlu Molla İsmail, Kurtuluş Savaşı Kahramanı Bozüyüklü Hacı Süleyman Efendi zamanında Bozüyük Camii İmamı imiş. Bu kabiliyetiniz ve sosyal oluşunuz, aileden geliyormuş meğerse… 

Mustafa Acar (İzmir): “Olanları internetten DEMEÇ’te okudum, çok üzüldüm! Aman sen kendine dikkat et kardeşim, bize daha çoook uzun zaman lâzımsın…” 

Sadık Cinaz (Samsun): “Yazını internetten okudum. Biz çocukluktan beraber büyüdük, şimdi ise bir araya gelemiyoruz, garip değil mi? Üzerimde Meliha teyzemin emeği çoktur, ilk iznimde yanınızda olacağım, selamlar… 

Yükselecek Demirel: “Ölüm, sözün bittiği yerdir üstadım!.. Yaşam ise bunun diyetini; geride kalan bizlere yazı ve şiir yazdırarak ödetir! Gidenlere selâm, yazmaya devam; okuyucun yarın seni bekliyor çünkü…” İşte dostlar, işte söyledikleri… Aranmak, gerçekten çok güzel… Hele aziz dostlarımın; “Sen bize lâzımsın, kendine iyi bak” demeleri yok mu? Gel de kendine bakma, gel de sağlıklı yaşama şimdi ve sıkıysa yazma bakalım!? Bu mümkün mü? Ama siz de bana lazımsınız, unutmayınız!.. Gazetesiz toplum, okuyucusuz yazar mı olurmuş? Ne diyordu bir şairimiz, kendine yüz vermeyen sevgilisine: “Benim bu aşkım olmasa/ Senin güzelliğin neye yarardı!?” Biraz fazlaca ‘yağ’ kokuyor gibi görünse de; bu dostlar insanı överken de öldürecekler yahu… Arayan herkese gönüller dolusu sevgi ve saygılarımı sunuyorum efendim… 

Sakin KOŞAR… 

 
Toplam blog
: 191
: 753
Kayıt tarihi
: 09.08.08
 
 

16/07/1951 Bozüyük / Yatağan / Muğla doğumlu, 1970 Isparta - Gönen mezunu, 1986 Anadolu Üniversit..