Arap ülkeleri diktatörlerinden kurtulurken biz kendi diktatörümüzü yaratıyoruz

AKP'DE PARTİ İÇİ DEMOKRASİ (BİR TÜRKİYE GERÇEĞİ)

Ülkenin durumuyla ilgili herkesin bir fikri var elbet. Ne zaman adam oluruz kalıbı sadece Fatih Altaylı'ya özgü değil yani. Bunların başında da ben varım ve benim demokrasiye dair ne zaman adam oluruzlarımın başında parti içi demokrasi ve seçim barajı vardır. Dün okuduğum iki haber benim bu endişemin ne derece yerinde olduğunu gösteriyordu sanki bana.

Başbakan dün, CHP'nin parti içi muhalefetten başını kaldırabilirse işini yapabileceğini söyledi. Başka bir haberdeyse bedelli askerlik konusunda alınan gizlilik kararı nedeniyle bakanlara, bu konuda hazırlanan taslağın sadece imza bölümünün yollandığı vardı. Alın size ileri demokrasi. Amerikada yaşandığını hayal edebilir mi insan? Senatoya bir taslak geliyor ama senatörler sadece imza kısmını görüp imzalıyor ve kanunu bizimle beraber öğreniyorlar. Onların demokrasisi bizimkisi gibi yandan çarklı olmadığı için sadece komik gelebilir bu olasılık elbette. Ama bu kadarı da fazla değil mi? Tamam oy verebilirsin bir partiye, liderini de sevebilirsin ama aç gözlerini azıcık be kardeşim. Eleştir ve düzelsin bazı yanlışlar.

Lakin bizde eleştiri küfre eşittir. Hele ki biat kültürüne sahip sağ partilerde bu neredeyse imkansızdır. Milletvekili olup meclise girersin, yetmez gibi bakan olursun ama değil ağzını açmak eleştirmek, önüne imzaya gönderilen kağıdı soramazsın bile neye imza atıyorum diye. Gerçi sanki okusalar itiraz mı edecekler diyeceksiniz ama bu, başbakandan sonra gelen kişilere karşı saygının ve parti içi demokrasilerimizin düşündüğümüzden de geride olduğunun resmidir. Hani kimler tarafından yönetiliyoruz diyeceğim ama görünen o ki onlar tarafından yönetilmiyoruz bile...

Chp'ye eleştirisi neydi peki? Parti içi muhalefetten başını kaldıramıyorsun. Yani parti içi muhalefet olmaması gereken bir engeldir, br sorundur. Bu varsa başını kaldıramaz ve başka işlere bakamazsın. İskandinav ülkelerinde muhalefet için yani sadece muhalefet eden birileri olsun diye bütçe ayrıldığını düşününce, uçak varken bizim eşeğe binip bunu da ileri demokrasi diye adlandırdığımızı farkettim.

Sanılmasın ki bu sadece iktidara eleştiridir. Tüm sistem partilerinin hali aynı. İzmirde yaşayan bir insan olarak buradan bir örnek vermek gerekirse, bu demokrasi sayesinde İzmir milletvekillerinin neredeyse hiç birinin İzmir'de evi dahi yok. Yani Yozgatlı gelip İzmir'in vekili oluyor. Neden peki? Lider öyle istiyor. Peki ya o ilin çekirdekten yetişen ve o şehirle yoğrulan insanları? Peki ya parti tabanı? Onlar sadece merkezden gönderilen sipariş milletvekillerini her kim olursa olsun savunmayla ve oy vermeyle görevlilerdir.

Dünya dönüyor ve zaman her sorunu deneme yanılma yoluyla çözüme yaklaştırıyor tüm dünya ülkelerinde. Samimiyetleri ve dış destekleri şüpheli olsa da bize gösterilen resimde isyan eden muhalefet gibi görünen tüm arap dünyasında diktatörlerin çağı sona ererken biz kendi diktatörümüzü yaratıyoruz. Demokrasiye saygılı insanlar olarak seçimlerine saygı duyuyoruz mevcut iktidarın seçmenlerinin ama lütfen bu göz yaşartıcı ve utanç verici duruma ileri demokrasi deyip sizde bizimle dalga geçmeyin.

Sevgiyle kalın... Saygılar...